LİYAKAT SİSTEMİNİN BOZULMASI HUKUKSUZLUKLARIN YOLUNU AÇTI
Ülkemiz 15 Temmuz gecesi hain bir kalkışma ile karşı karşıya kaldı. Kamuda
örgütlenen FETÖ terör örgütü yüzünden, yüzlerce şehit verdik. Kamu kurumlarında
yapılan atamalarda liyakat ve ehliyetin kaldırılması, kriter olarak yandaşlığın
seçilmesi ülkemizi 15 Temmuz ihanet sürecine sürükledi.
Liyakat ve ehliyet sisteminin kaldırılması ile hukuksuzlukların yolu açıldı,
Adalet sisteminin bağımsızlığının ve tarafsızlığının korunabilmesi için;
Anayasamız ve yasalarımız, tam ve eksiksiz olarak işletilmeli, siyasi
iktidarlara göre pozisyon alan hakim ve savcılar bu yüce görevlerden derhal
uzaklaştırılmalıdır. Liyakat ve ehliyet kriteri yeniden ve acil olarak hayata
geçirilmelidir. Aksi durumda ülkemizdeki adalet sistemi asla düzelmeyecektir.
OHAL İLE ANAYASA VE YASALAR ÇİĞNENİYOR
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ülkemiz, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun
Hükmünde Kararnameler ile yönetilmeye başlanmıştır. Ülkemiz normalleşme
sürecine girememiş, OHAL sürekli uzatılmıştır. KHK’lar ile Anayasa ve yasalar
çiğnenmektedir. Yasalarda belirtilen birçok hak KHK’lar ile durdurulmuştur.
Memurların savunma hakları ellerinden alınmıştır. Ne ile suçlandıkları dahi
belirtilmeden; görevden alınmış ya da hapse atılmışlardır.
Vatandaşların temel Anayasal Hakları olan “Savunma Hakkı ve Çalışma Hakkı”
KHK’lar ile ellerinden alınmıştır. Toplumda büyük bir baskı oluşturulmuştur. Bu
nedenle; hiçbir KHK, Anayasa ve Yasaların üstünde değildir. OHAL biran evvel
bitirilmeli, ülkemiz normalleşmelidir. Hakim ve savcıların üzerinde oluşturulan
baskıya son verilmeli, Anayasa ve yasalar derhal işletilmelidir. Keyfi hukuk
sistemi anlayışı son bulmalıdır.
ADALET ÇALIŞANLARININ SORUNLARI GÖZARDI EDİLİYOR
Her yıl adalet sistemimizin eksikliklerinin gündeme getirildiği “adli yıl”
açılışlarında; Adaletin işleyişinin olmazsa olmaz unsuru, iş yükünün büyük bir
kısmını omuzlayan, Hakim ve Savcılar ile birlikte Adalet Hizmetinin temel
taşları olan Adalet çalışanları, unutulmakta, sorunları dile getirilmemekte,
adeta yok sayılmaktadırlar.
Mesai mefhumu gözetmeden, tozlu arşivlerde dosya yığınları arasında, düşük
ücretlerle iş yükünün büyük bir kısmını omuzlayan Zabıt Katipleri, Mübaşirler,
Yazı İşleri Müdürleri, şoför ve Teknik Hizmetler Sınıfı çalışanları, Adalet
Bakanlığınca bugüne dek bir kez bile hatırlanmanın sevincini yaşayamamıştır.
Adalet Bakanlığı, yargı sisteminin sorunlarını tamamıyla ele almalı, sadece Yargı
Sınıfı için değil tüm çalışanlar için iyileştirme ve düzenlemeler yapmalıdır.
Sürekli belirli bir kesimin taleplerinin karşılanması halinde aksaklıklar
giderilemez ve gittikçe büyüyen sorunlar çözümsüz kalmaya mahkum olur.
BİR PAKETTE ADALET PERSONELİ İÇİN ÇIKARILMALI
Adalet çalışanlarının, Görevde Yükselme, ücret adaletsizliği, sağlığı tehdit
eden çalışma ortam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, can güvenliğinin
sağlanması gibi birçok sorunu çözüm beklemektedir. Bugüne kadar
çıkartılan yargı paketlerinde adalet çalışanları için bir iyileştirme
yapılmaması on binlerce adalet çalışanını üzmüş ve Adalet Bakanlığına
küstürmüştür. Adalet çalışanları, kendileri içinde bir Yargı Paketi
çıkartılmasını beklemektedir.
Türk Büro-Sen olarak, yeni yargı yılının ülkemize ve milletimize hayırlı olması
ve Adalet çalışanlarının sorunların çözüldüğü, çalışanların mutlu olduğu, yargı
bağımsızlığının korunduğu, başarılı bir adli yıl olmasını diliyoruz.