14 Ağustos 2001 tarihinde ‘‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’diyerek, milletimizin kurduğu Adalet ve Kalkınma Partimiz, artık sadece bir Türkiye partisi değil, tüm dünyadaki müslüman, mazlum ve mağdurların da partisi ve davasının ismi olmuştur.
Bu
aziz millet; 17 yıl önce sözünün arkasında duran, bir hizmetkâr gibi gece
gündüz demeden çalışan, ülke içinde ve dışında haklarını ve itibarını
kuvvetlendiren, merhum Menderes, Özal ve Erbakan’ın yolundan giden, samimi bir
lider ve siyasi kadrolarla karşılaşmıştır. Yapılan her seçimde de partisinin
yanında olmuş ve son olarak 24 Haziran’da; Tek
Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet şiarıyla; bir olarak, iri olarak,
diri olarak, kardeş olarak ve Hep Birlikte Türkiye olarak, Türkiye
Cumhuriyeti’nin birinci devlet başkanını ve partisinin milletvekillerini
belirleyen bir destan daha yazmak suretiyle, teveccühünü yine göstermiştir.
AK
Parti’nin, bugün bir dünya partisi haline gelmesinde, en önemli güç ve emek
sahibi hiç şüphesiz kadınlarımızdır. Partimiz, kadınlara verdiği önemle ve
kadının konumunu güçlendirmeye yönelik politikalarla, kadınları toplum
hayatında daha etkin hale getirmiştir. Bugün partimizin her kademesinde ve hükümetlerimizde
görev alan kadınlarımız, artık siyasetin nesnesi değil, öznesi haline
gelmiştir.
Bu
duygu ve düşüncelerle, güven ve istikrarın sembolü olan AK Parti’mizi, AK
sevdamızı kurarak tarihe düşülen notlarda, bizim de katkımızın olmasını
sağlayan, başta Genel Başkanımız ve
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve yol arkadaşları parti
kurucularımıza minnet ve şükranlarımı arz ediyorum. Ahirete irtihal edenlere
Mevla’dan rahmet diliyorum.
Bu
vesileyle; bu dava uğrunda emeği geçen tüm AK Sevdalıların 17.yaş gününü tebrik
ediyor; bu günün teşkilatlarımıza, aziz milletimize, ülkemize ve tüm İslam coğrafyasına,
hayırlar getirmesini, birliğimizin, dirliğimizin ve kardeşliğimizin ilelebet
sürmesine vesile teşkil etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.” dedi.