Ancak, daha iyiye ve güzele duyduğumuz özlem, bir başına anlam taşımaz. Sevginin, barışın ve kardeşliğin gerçekten kök salabilmesi için, gerçekten özgür ve demokratik bir toplumda, gerçekten eşit bireyler olmak gerekir.
Bayramlar, milyonlarca çalışanımızın işten atılma korkusu, ekmek kaygısı taşımadığı ve “Yarın ne olacak?”sorusunu sormadığı koşullarda gerçekten adına layık günler olabilirler.
Yıllardır çeşitli sıkıntılarla, zorluklarla boğuşan ülkemizde, toplumun ortak değerleri olan bayramlarımız ne yazık ki artık eski tadından uzak kutlanmaktadır.
Ne yazık'ki ülkeyi yönetenlerin politikaları sonucunda ortaya çıkan yoksullaşma, insanlarımıza bayramları unutturmuştur.
Eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış içinde yaşamaya layık olan toplumumuz, geleceklerinin karartıldığı, yoksul çocuklarının ölüme gönderildiği savaşların kutsandığı, yolsuzluğun, hukuksuzluğun, ADALET'sizliği hüküm sürdüğü, keyfi ve diktatoryal bir yönetim anlayışının egemen kılınmaya çalışıldığı bir süreçten geçmektedir.
Bayramlar, milyonlarca çalışanımızın işten atılma korkusu, ekmek kaygısı taşımadığı ve “Yarın ne olacak?”sorusunu sormadığı koşullarda gerçekten adına layık günler olabilirler.
Yıllardır çeşitli sıkıntılarla, zorluklarla boğuşan ülkemizde, toplumun ortak değerleri olan bayramlarımız ne yazık ki artık eski tadından uzak kutlanmaktadır.
Ne yazık'ki ülkeyi yönetenlerin politikaları sonucunda ortaya çıkan yoksullaşma, insanlarımıza bayramları unutturmuştur.
Eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış içinde yaşamaya layık olan toplumumuz, geleceklerinin karartıldığı, yoksul çocuklarının ölüme gönderildiği savaşların kutsandığı, yolsuzluğun, hukuksuzluğun, ADALET'sizliği hüküm sürdüğü, keyfi ve diktatoryal bir yönetim anlayışının egemen kılınmaya çalışıldığı bir süreçten geçmektedir.