Akyazı ilçe başkanı Servet Top ve partililerin eşlik ettiği iftar programının konusu emeklilere verilen bayram ikramiyesi oldu.
''Değerli emekliler, bayram ikramiyeniz hayırlı olsun, afiyetle yiyin ama şunu bilin ki bu ikramiyeyi size Recep Tayyip Erdoğan cebinden ve partisinin kasasından vermedi, isteyerek ve seve seve de verilmedi. Baktılar ki partimizin seçim vaatleri kendilerini zorluyor, sonunda kesenin ağzını açtılar. Demek ki bu ülkenin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi de güçlü bir muhalefetmiş. Karşılarından güçlü bir muhalefet görünce, seçim sürecine de girilince vatandaşın derdiyle dertlenir oldular. İşte özlediğimiz Türkiye budur. Hiçbir hükümet muhalefetsiz kalmamalı, şımarmamalı ve güç zehirlenmesine uğramamalıdır. Bu güç zehirlenmesinin alternatifi güçlü muhalefettir. İşte biz bu muhalefet boşluğunu doldurduk ve iktidar halka hizmet etmeye başladı. İYİ Parti, Türkiye’ye iyi gelecek derken kastımız buydu. Bizi bir de iktidarda görün'' , şeklinde konuşan Dikbayır, daha sonra Hendek Çamlıca mahallesini ziyaret etti.
İlçe başkanı Fatih Bayındır ve yönetimin eşlik ettiği Çamlıca ziyaretinde, vatandaşlara, İYİ Parti seçim beyannamesinden örnekler veren Dikbayır şunları söyledi;
“İktidarın seçim vaatlerine bakın, hepsi bir önceki seçim vaatlerinin fotokopisi gibidir. Bu sefer millet yahu 16 yıldır hep aynı vaatler, iktidar olan sizsiniz, niye yapmadınız da aynı vaatlerle karşımıza çıkıyorsunuz diye söylenmeye başlayınca, olayı beka sorununa bağladılar. Bunlar giderse ülke yıkılacakmış, ülkenin beka sorununu ancak bu iktidar çözebilirmiş falan. Fakat bu sefer de vatandaşlar haklı olarak, bu beka sorunu 16 yıllık iktidarınızın eseri, ülkeyi bu hale getiren sizsiniz, size nasıl güvenelim ki demeye başladı. Bunların hamasi nutuklarına inanmayın. Eğer bu ülkede beka sorunu varsa çözümü de bizim seçim beyannamemizde var. Bizim seçim beyannamemiz özünde devlet ve milletle yapılan bir sözleşmedir.
81 milyon insanımızın her biri için devlet, korkunun, baskının bir aygıtı gibi görünmesin, güven duyulan bir yapı olarak insanlara iç huzur versin istiyoruz.
“Sorunlu devlet” yerini “sorumlu devlet”e bıraksın istiyoruz.
Refahın, huzurun yolunun bu anlayışın içinden geçtiğine inanıyoruz.
81 milyonun Türkiye'si, içerisinde hiçbir ayrıcalık, ayrılık, eşitsizlik taşımayan, herkesi birleştiren, beraberlik ve benzerlikleri büyüten kapsayıcı bir yönetim anlayışıyla yönetilsin istiyoruz.
Çünkü, yeni dünya sistemi, bölmek, dağıtmak ve yok etmek üzerine kurulu.
İşte beka sorunun giderileceği anlayış budur.”