Herkes için adalet
“OHAL şartlarında, her geçen gün normal devlet düzeninden ve hukuk devleti olmaktan uzaklaşıyoruz. Son KHK ile ceza hukukunun temeline dinamit konulmuştur. Suç ve cezaların belirli olması ceza hukukunda temel ilkedir. Son KHK suç ve cezaların belirliliği ilkesini ve onun üzerine inşa edilen “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Suç ve cezada belirsizlik devlet ve toplum hayatımızı kaosa sürükleyecek bir tehlikedir. Aklı başında herkes doğabilecek tehlikelere işaret ediyor. Bu KHK, kanunilik ilkesine aykırıdır. Kanunsuz suç ve ceza olmaz. Hukuk devleti neyin suç olup olmadığını vatandaşlarına çıkardığı kanunlarla önceden bildiren devlettir. Yapılan düzenleme aynı zamanda belirginlik ilkesine de bu manada aykırıdır. Bir eylemin suç olup olmadığı açık, net ve belirgin bir şekilde ortaya konulmalı, sokaktaki insanın velhasıl herkesin anlayacağı bir dilde yazılmalıdır.
İnat da bir murattır
Aklı başında herkes, hatadan dönmek de bir erdemdir diyerek son KHK’da düzeltme yapılmasını istiyor. Ancak Sayın Erdoğan sırf Sayın Abdullah Gül’e inat olsun diye, adeta “İnat da bir murattır” anlayışıyla bu düzeltmeyi yapmaktan imtina ediyor. Vahim bir hatada bir inat uğruna diretmek yönetimde keyfiliğin en üst noktasıdır.
Bir ülkeyi tek başına yönetecek kişi de bulunması gerekli son özellik “dediğim dedik, çaldığım düdük” şeklinde tüm toplumu ve devleti tehlikeye atacak mahiyetteki inatçılıktır. Bu durum gösteriyor ki Sayın Erdoğan ülkemizin geleceğini ilgilendiren hayati konularda bile sırf inat olsun diye yanlıştan dönmeyecek bir yönetim anlayışına sahiptir. O zaman sormamız gerekiyor. Sırf inat olsun diye devleti ve milleti ateşe atmaktan çekinmeyen birisini devleti yöneten tek yetkili devlet başkanı olarak seçmek akla, mantığa uyar mı?
Affı olmayan kusur
Milletimiz bu gerçeği bile bile kendisini ateşe atmamalı, devleti ve milleti kaosa sürükleyecek bir yanlışlıktan sırf inat olsun diye dönmemenin faturasını ilk seçimde Erdoğan’a kesmelidir. Devlet yönetiminde geçen ömrümde ben şunu gördüm. Devleti yönetenler her zaman hata yapabilir. Hatasını gören ve anlayan yönetici hatasından döner. Çünkü hatadan dönmek de bir erdemdir. Milletimiz böyle bir yöneticiye kızsa bile anlayışla bakar. Hatasını düzelttikten sonra bu erdemli davranıştan dolayı teşekkür etmese bile o hatanın üzerinde fazla durmaz. Ancak hatasını gördüğü ve bildiği halde sırf inat olsun diye hatasından dönmeyen bir yöneticiden korkulur. Çünkü nefsine mağlup olarak devlet ve milleti ateşe atacak hatadan dönmeyen yöneticinin fiilinde artık hata yoktur, kasıt vardır. Devlet ve millet hayatının kasıtla tehlikeye atılması bir yöneticide affedilmeyecek en büyük kusurdur. “
Her parti kendi adayını çıkarmalı, ittifakı millet yapmalı
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gündeme gelen ittifak arayışlarıyla ilgili sorusuna şu cevabı verdi:
“Biz 100 bin imzayla her halükârda Sayın Meral Akşener hanımefendiyi Cumhurbaşkanlığına aday göstereceğiz. Şimdiden de her partinin, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de ve diğer partilerin de aday göstermesi taraftarıyız. Cumhurbaşkanını seçiyoruz. Dolayısıyla bu konuda milletin bu ittifakları yapmasını arzu ediyoruz. Bu bakımdan her parti bir aday gösterirse bu bir ittifak olmaz. Biz esas itibariyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yaklaşımına karşıyız. Bunu milletimizin yönlendirmesini arzu ediyoruz. Bunu Sayın Genel Başkanımız söyledi. Biz de değişik vesilelerle bu konuyu dile getirdik. Herkes kendi adayıyla seçime girmeli. Birinci turda bir aday seçilirse diyeceğimiz bir şey yok. Buna millet karar verir. Ama ikinci turda mecburen iki aday olacak. Kanunun felsefesinde de bu var. Burada partiler arası bir diyalogdan çok milletimizin kendi duygularıyla, düşünceleriyle, vicdanıyla hareket edip doğruları yakalamasından yanayız. Biz aslında Cumhurbaşkanının partili olmasına da karşı çıktık. Cumhurbaşkanlığı herkesin çatısı altında birleştiği bir makam. Bu manada bloklaşma da olmamalı. Herkes kendi adayıyla çıkmalı, ittifakı milletimiz yapmalı.”