Eylül 2005’e kadar Arifiye Çocuk Yuvasında grup sorumlusu olarak çalışan Din Görevlisi Salih YILMAZ,zamanın idaresi tarafından , Karaman mahallesinde bulunan Bremen Mızıkacıları Çocuk Yuvasına görevlendirildi. Karamandaki yuvada çalışmaya başlayan Salih YILMAZ hocaya, İhtiyaç olmadığı halde Milli Eğitim’den nöbet tutturulmak için ayarlanan Öğretmen A.D ın ifadeleriyle ve yine Vekil Müdür A.T nin katkılarıyla, İl Müdür Yardımcısı A.A nun muhakkikliğinde ‘İl Müdürüne Hakaret’ gerekçesiyle başlatılan soruşturma neticesinde Salih YILMAZ hocaya 1/30 maaşta kesim cezası verildi. ‘Pekiyi’ olan sicili de bozularak 60’lı rakamlara çekildi. Bu konu idari yargıya taşındı ve Danıştaydan emsal bir karar ile dava kazanıldı. Yine Karaman Çocuk Yuvası Müdür Vekili K.I nin gayretleri ve İl Müdür Yardımcısı aynı zaman da İl müdürü vekili de olan A.A nun temasları ile 5 eylül 2007 tarihinde bayan personelden alınan dilekçe üst yazı olarak aynı günün sabahında Yuva Müdürü K.I nin ‘uygunsuz davranış’ iddiası içeren yazısı aynı saatte İl Müdür vekili A. A nun Valilik makamına ‘taciz iddiaları’ na çevirdiği yazı ile aynı gün saat 11:00 civarında gazeteci Z.T tarafından ulusal basına taşındı. Ulusal basında çıkan haberlerde ‘imam sapık çıktı, tacizci imam, sapık imam’ haberlerinden sonra hoca açığa alındı. 14 Eylül’de savunması istenen üyemiz iki gün evvel yani 12 Eylül 2007 tarihinde Genel Müdürlükten Erzincan’a sürgün edildi. O süreçte Salih YILMAZ hoca bu olayın komplo ve iftira olduğunu söylesede sürgün edildi. Bu konu hakkında gerçekleri söylemek isteyen tanıkların beyanları da göz ardı edildi. Bununla ilgili Salih YILMAZ hocanın İl Müdürlüğüne verdiği iki dilekçeden birisi işleme alınmadı diğeri ise kayda alınmak istenmedi .
HEM MAAŞ KESİMİ HEM SİCİL NOTU İLEDE UĞRAŞ VERİİLDİ
Erzincan’a sürgün edilen hocaya ayrıca 1/8 oranın da maaş kesimi verilerek, aynı yıl sicili de 60’lı rakamlara çekildi. Sürgün edildikten sonra Sakarya İdare Mahkemesine başvuran hoca Erzincan’da idari mahkeme olmadığından 1/8 idari cezasını da Sivas İdare Mahkemesine taşıdı. Her iki davayı da kazanarak hakkındaki suçlamalardan aklandı. Sağlık nedenleri ile Erzincan’dan İstanbul’a tayin olan hoca İstanbul’da görevde yükselme sınavlarına katılmak istedi fakat daha önceden Sakarya’da olduğu gibi sicili düşük olduğundan ikinci kez sınavlara katılma hakkıda elinden alınmış oldu.. Sicillerini düzeltmek için İstanbul İdare Mahkemesine iki ayrı dava açtı. Bu davalarda neticelendi ve mahkeme kararına uyan Bakanlık hocanın sicillerini 60 'tan 90' a çıkardı. Hoca onbir yıl mahkemelerde hakkını aradı . Sapık ve tacizci diye ilan edilerek itibarsızlaştırma yapılırken ailesi ve çocukları olduğu hiç düşünülmedi. Üç ayrı Vilayete açtığı beş davayı da kazanması gerek ulusal gerekse yerel basında yer almasına rağmen bu mağduriyete yetkililer duyarsız kaldı. 2008 ve 2012 yılında Sakarya Vilayet Makamı’na yaptığı dilekçeli müracaatlardan netice alamadı ve kendisine hakkını mahkemelerde aranması söylendi. Salih YILMAZ Sakarya Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulundu. ‘pekiyi’ bir sicile sahip olan Salih YILMAZ hocaya zulmeden mobbing yapan zamanın İl Müdür Yardımcısı, şimdiki Muğla İl Müdürü iken görevden alınan A.A nın 15 Temmuz Darbe Girişimi sebebiyle FETÖ’den dolayı görevinden alınması geçmiş yıllarda hocaya yapılan zulumun neden yapıldığıda ortaya çıkmış oldu. Salih YILMAZ hoca, kurumdaki usulsüzlüklere göz yummadı, vatansever duyarlılığı yüksek ve vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır bilincine sahip bir üyemizdi.O tarihlerde Sakarya Arifiye de SRAP Projesi kapsamında satın alınan ama yerinde bulunmayan malzemelerinde olduğu bilinmektedir.
Biz kamusen olarak sadece üyelerimizin değil bütün haklı ve mazlum kamu çalışanlarının sesiyiz. Salih Yılmaz Hoca ile aynı yıllarda Sakarya sosyal hizmetlerde İl müdürü A.İ ve FETÖ den şimdi görevden uzaklaştırılan zamanın İl müdür yardımcısı A.A nun zulmüne uğramış başta Müdüre M.B Hanımın Iğdır’a sürülmesi , Öğretmen C.K ve Memur M.Y. A. başına gelenler ile haksız yere işten çıkartılan başta S.K ve diğer Şirket personellerin de sesiyiz. Biz Kamusen olarak Özellikle FETÖ den görevden uzaklaştırılan A.A nun çalışanlara kumpas kurduğuda şimdi anlaşılmaktadır.
Haksızlığa uğratılan üyemizin 11 yıl çektiği çilenin bedelini kim ödeyecek.Taciz suçlamasıyla onuru kırılan bu üyemizin itibarını zedelemeye kimsenin hakkı yoktur.
Rahim Varol
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi
Türk Büro-Sen Şube Başkanı