SAÜ Kültür
ve Kongre Merkezinde yapılan çalıştayaSakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Fatih Savaşan, SAÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emrah Doğan,
Çalıştay Başkanı Doç. Dr. Aşkın Özocak ile öğretim üyeleri ve öğrenciler
katıldı. Çalıştay kapsamında Prof. Dr. Ayfer Erken “17 Ağustos 1999 Kocaeli
Depreminde Adapazarı Zeminlerinde Oluşan Deformasyonlar ve Nedenleri”, Prof.
Dr. Akın Önalp“17 Ağustos 1999 Kocaeli Depreminde Adapazarı Zeminlerinde Oluşan Deformasyonlar ve Nedenleri”, Doç. Dr. Ertan Bol,
“Adapazarı Zeminlerinin Jeomorfolojik ve Geoteknik Özellikleri” konulu
konuşmalarını yaptılar.
Rektör Prof.
Dr. Fatih Savaşan, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmasında çalıştayı
düzenleyenlere teşekkür ederek, “Hepimiz biliyoruz ki yapı çok önemli. Zemin
daha önemli. Belki de yapı-zemin ilişkisi kurulmadığı zaman ekonomik anlamda gereksiz
yatırım yapmış olursun ya da uygun dayanıklılığa ulaşmayan yapılar yapmış
olursun. Her ikisi de bir felaket anında istemediğimiz sonuçlara yol açar.
İnşallah burada değerli hocalarımın tartışmalarıyla, öğrenci arkadaşlarımızın
sorularıyla bu konuda hem farkındalık hem de bilgi birikiminin artacağını
düşünüyorum. Hem bölümümüzü hem de bölümümüzün değerli öğrencilerini ve öğrenci
fakültesinde bulunanları tebrik ediyorum“ şeklinde konuştu.
“Adapazarı’nın esas sorunu Sakarya
Nehri’nin kontrolsüz akması”
Prof. Dr.
Ayfer Erken, konuşmasında öğrencileringeoteknik alanında uzmanlaşmaları
gerektiğine işaret ederek, geoteknik davranışların bu tür bölgelerde önemli
olduğunu söyledi. Prof. Dr. Erken, “Deprem yükleri altında neler olacağını ve
tektonik diğer durumları da dikkate almamız gerekiyor. Zemin kaynaklı
hasarlarda taşıma gücü kaybı olur. Sıvılaşma, düşük sitler, yumuşak sitlerin
basınçları artar. Deformasyonlar daha sınırlı ve taşıma gücü kayıpları oluşur. Adapazarı’nın
esas sorunu Sakarya Nehri’nin kontrolsüz akması sonucu, taşıdığı zeminlerin de
rastgele yığılmasıdır. Dolayısıyla bir binanın altındaüniform zemin
tabakalaşmasıolur diyemezsiniz. Bunu sonuçlardan gördük. Tabakalaşma durumunda
her sondaj farklılık gösteriyor. Adapazarı çevresinde kırık bulunuyor. Yani ana
fay diyemeyiz. Bu fay kendi kendine kırılmaz ama bir deprem olduğunda o da
hareket edebilir” dedi.
“Sakarya’da zemin sorunlarının
incelenmeli”
Prof. Dr.
Akın Önalpda doğal afetler arasında heyelanlar ve sellerin olduğunu ancak depremin
afetler arasında çok özel bir yeri bulunduğunu söyledi. Prof. Dr.Önalp, “Çünkü
arasında önceden bilemediğimiz tek olay deprem. Sakarya’da silt sorunlarının
incelenmesi gerekiyor. 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depreminde Adapazarı zeminleri, Türkiye‘nin
batı kesimlerinde oluşan yapısal hasarlar nedeniyle kuvvetli şekilde
etkilenmiştir. Adapazarı şehri, depremin merkez üssüne yakın olması nedeniyle,
yapı kalitesinin yetersiz ve yapılaşmaya uygun olmayan temel zeminlerinden
dolayı büyük hasar görmüştür. Sakarya, binlerce yıl bu Akova dediğimiz
ovaya siltleri taşımış. Çok fazla kum yok. Daha ziyade kil ve siltler var”
şeklinde konuştu.
“Bazı mahallelerde sıvılaşma mevcut”
Doç. Dr.
Ertan Bol ise konuşmasında Adapazarı’ndaki zemin sıvılaşması konusuna değindi.Adapazarıharitasını
göstererek zemin konusunu değerlendiren Doç. Dr. Bol, bazı bölgelerde sıvılaşma
olmadığını ancak Semerciler ve Cumhuriyet mahalleleri gibi bölgelerin sıvılaşma
bölgeleri olarak görüldüğünü söyledi.