2016 yılında gördüğüm lüzum üzerine SESOB Yönetim Kurulundaki tüm görevlerimden istifa etmem sonrasında şahsıma yönelik karalama, yıpratma ve iftira girişimleri nedeniyle başlattığım hukuki süreçte gelinen son noktayı açıklamak isterim.
Daha önce kamuoyuna deklare ettiğimiz gibi 2018 yılında Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonuçlanmış ve aleyhimize yapılan tanıklıklara rağmen mahkeme lehimize karar vermiştir. Açıklanan kararda istinaf mahkemelerinin yolu açık olmak kaydıyla sürecin sürdüğü belirtilmiştir. Mahkememizin verdiği bu karar haklılığımızı ortaya çıkarak, tarafımıza yapılan iftiraların çökmesini sağlamıştır.
Hukuki süreç devam ederken bazı yayın organlarına dün yansıyan haber taraflı ve kasıtlı olarak gündeme getirilmiştir. Öncelikli olarak belirtmek ve izah etmek isterim ki; Basına yansımış olan yalan haberin ve Sakarya 6.Asliye Ceza Mahkemesinde, SESOB'un görevi kötüye kullanmaktan açılan davanın, şahsım tarafından açılmadığı bilinmelidir.
Ahmet AKDARDAĞAN tarafından açılmış gibi gösterilen dava aslında, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanarak, Sakarya Asliye Ceza Mahkemesine açılmış bir davadır. Yani Cumhuriyet Başsavcılığımızın açtığı ve bizim de müdahil olduğumuz bir davadır. Sonucu kesin hükümle açıklanmamış dava sürerken, hukuk tanımaz kişiler hemen harekete geçerek yine algı peşinde koşmaktadırlar.
Sakarya Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararı ise, henüz kesinleşmemiş bir karardır ve yargılama süreci tamamlanmamış olup, hukuki süreç gerek Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi ve devamında Yargıtay Ceza Dairesinde halen devam etmektedir.