“Merkez Bankası çok para basmış, onu anlıyoruz”
“Merkez Bankası’nın kâr ettiğini süsleyip duruyorlar. Ziya
Paşa’nın dediği gibi, ‘Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?”. Merkez
Bankası nereden kâr eder? Merkez Bankası’na kâr ettirdik diye övündükleri;
bastıkları para, vatandaşın sırtından aldıkları faiz ve mirasyedi parasıdır.
Birincisi, Merkez Bankası para basar. Kâğıt paranın maliyeti yaklaşık 50 kuruş.
Üzerine 200 lira yazıp, 200 liraya verir. O 50 kuruş ile 200 lira arasındaki
fark kârıdır. Demek ki Merkez Bankası çok para basmış, onu anlıyoruz. İkincisi,
Merkez Bankası piyasaya borç verir ve karşılığında faiz alır. Merkez
Bankası’nın ettiği kâr, vatandaşın ödediği faizdir. Vatandaştan çok faiz aldık
diyorlar.
“’Merkez Bankası’na kâr ettirdik’ dedikleri para mirasyedi
parasıdır’
“Asıl konu, Merkez Bankası’nın elindeki dövizi sattığında
muhasebede görünen kârdır. Bizim bu milletin alın teriyle, üretimiyle,
ihracatıyla damla damla biriktirdiğimiz rezervi bunlar iki yılda çarçur etti. O
dövizin alış fiyatı da eski alış fiyatıydı, Merkez Bankası bunu 1,5 liradan, 2
liradan, 2 buçuk liradan aldı. Kaça sattıklarını açıklamıyorlar ama günü geldi
5-6 liraya sattılar. Kâr ettik diye övünüyorlar. Bu neye benzer? Bir çocuğa
babasından miras kalır. Diyelim ki değerli gayrimenkulü satar, der ki “ben para
kazandım”. Onu sen kazanmadın ki. Baban kazandı, sen sattın ve şimdi yiyorsun.
“Para basan kurumu bile borca soktular”
“Devletin başına hiç gelmeyen bir iş geldi. Para basan kurum
borçlu olur mu ya? Bunu da yaptılar. Merkez Bankası’nın 140 milyar dolar döviz
borcu var. Bu borcun önemli bir kısmı bankalardan zorunlu karşılık adı altında
borç aldığı döviz. Diğer önemli kısmı da swap anlaşmalarıyla piyasadan ve diğer
ülkelerden borç aldığı döviz. Doğmamış çocuklarımıza kadar memleketi
borçlandırdılar.
“Döviz müdahalelerini neden piyasadan gizlediniz?”
“Hükümete soruyorum. Merkez Bankası’na neden hukuk dışı
müdahalede bulundunuz? Merkez Bankası’nın döviz müdahalelerini piyasadan neden
gizlediniz? Merkez Bankası’nın resmî sitesinde en son döviz müdahalesi 23 Ocak
2014’te gözüküyor. Bu nasıl oluyor? Hani, nerede bu kayıtlar? Bu satılan
dövizleri ne zaman, kime, hangi kurdan, hangi yöntemle sattınız? Bu babanızdan
miras kalan bir şey değil. Döviz rezervi, bu milletin alın teriyle kazandığı
döviz. Biz yıllarca kara günler için biriktirdik.
“Cevap vermezlerse, iktidar olduğumuzda kayıtları açıp
açıklayacağız”
“Açık ve net cevaplar bekliyoruz, siz hesap verme
makamındasınız. 130 milyar dolar nerede? Öyle akraba bakanı ortadan kaybedelim,
olanları unutturalım diyemezsiniz. Millet buna kanmaz. Bunu unutturmayız.
İstedikleri kadar gizlemeye çalışsınlar, DEVA Partisi buna müsaade etmeyecek.
Cevabımızı alana kadar soracağız. Bugün alamazsak, yarın iktidar olduğumuzda
kayıtları açıp bakacağız ve açıklayacağız.
“Hem çalışan sayısı hem çalışılan saat azaldı, bu nasıl
büyüme?”
“Diyorlar ki ‘Türkiye ekonomisi büyüdü’. Algıları Ayarlama
Enstitüsü’nün yeni oyuncağı da bu. Bu nasıl bir büyüme? Kendi açıkladıkları
rakamlara göre hem çalışan sayısı hem de çalışılan saat azaldı. Hayali bir
tablo çizecekseniz bari rakamları tutarlı hale getirin. Kimsenin geliri
artmıyor da milli gelir nasıl artıyor?
“Esnafın işi değil, borcu büyüdü”
“İzah etsinler, esnafın işi büyümüyorsa ekonomi nasıl
büyüyor? Türkiye’de bütçe açığı büyüdü. Hazinenin borcu büyüdü. Esnafın borcu
büyüdü. Küçük işletmecinin borcu büyüdü. Cari açık büyüdü. Gelir dağımı
arasındaki uçurum büyüdü. Çarşı pazar enflasyonu büyüdü. İşsizlik büyüdü.
“G-20 arasında vatandaşına destekte sondan ikinci ülke
Türkiye”
“G-20 ülkeleriyle karşılaştırıyorlar. G-20 ülkeleri arasında
Türkiye enflasyonda kaçıncı, hayat pahalılığında kaçıncı? Salgında vatandaşa
doğrudan destek verme noktasında kaçıncı? Türkiye vatandaşına doğrudan destek
veren sondan ikinci ülke. Gelişmiş devletler bu dönemde vatandaşının önce
sağlığına odaklandı, sonra ekonomik yükünü hafifletti. Bizde devlet ortadan
kayboldu. Başından beri ‘vatandaşa doğrudan destek verin’ dedik. Onlar
vatandaşı daha çok borçlandırdı. Kredi üstüne kredi verip, üstüne de faiz
eklediler. Siftah yapamayan esnafa kredi vermenin ne faydası var? Şimdi de
borcu önceki taksitleri de ekleyerek erteliyorlar.
“DEVA ekonomisi, büyümenin eğitim ve sağlık hizmeti olarak
yansımasıdır”
“Türkiye’nin önce sağlam bir hukuk zeminine kavuşmasını ve
‘DEVA ekonomisi’ ile büyümesini hedefliyoruz. DEVA ekonomisi; adil rekabete,
fırsat eşitliğine, özel sektör öncülüğüne ve verimliliğe dayalı bir ekonomik
sistem demek. Kaliteli ve kapsayıcı bir büyüme demek. DEVA ekonomisi; büyümenin
nimetlerinin daha iyi eğitim ve sağlık hizmeti olarak vatandaşa yansıması
demektir. Her vatandaşımızın insan onuruna yaraşır iş, gelir ve refah içinde
olması demek. Önce güveni tesis edip ardından topyekûn zenginleşeceğiz,
kimsenin şüphesi olmasın.”