“TSK’da ideoloji
değil, liyakat esas alınmalı”
“21. yüzyılda ne
darbesi diyoruz ama daha beş sene önce FETÖ’nün darbe teşebbüsü oldu. Darbenin
gündemden çıktığını, Türkiye’de demokrasinin oturduğunu söylemek çok kolay
değil. Silahlı Kuvvetler’in kadrosu tamamen liyakat bazlı olmalı. Başka hiçbir
faktör, hiçbir kriter söz konusu olmamalı. Silahlı Kuvvetler’e hak edenler girmeli.
Her gelen iktidar kendi ideolojisini benimseyen bir insan kaynağının derdinde
olursa, başımız problemlerden kurtulmaz.”
“Dışişleri
Bakanlığı’nın eli ayağı bağlı olduğu için emekli Büyükelçiler açıklama yaptı”
“Hükûmet, Kanal
İstanbul’la ilgili ‘inadına yapacağım’ diye iş tutuyor. Teknik, hukuki ve
çevresel değerlendirmeler bir kenara itiliyor. Eskiden kurumlar teknik görüş
oluştururdu. ‘Benim istediğim gibi görüş hazırlayın’ denmezdi. Geçenlerde emekli
126 Büyükelçi ortak açıklama yaptı. Niye? Dışişleri Bakanlığı’nın eli ayağı
bağlanmış durumda. Konuşamıyorlar, çalışamıyorlar. Bürokrasi adeta kendi içinde
kıvranıyor. Endişeleri Cumhurbaşkanı’na söyleyecek cesaret hiç kimsede yok.”
“Emekli
Amirallerin açıklaması ciddi bir basiretsizlik”
“Emekli Amirallerin
açıklamaları kabul edilebilir değil. Emekli olduklarına göre, defalarca darbe
teşebbüsü ve darbe görmüşler. Böyle bir açıklamanın ucunun nereye gideceğini
hesap etmeleri gerekir. Ciddi bir basiretsizlik var. Zamanı yanlış, mecrası
yanlış… Mesele Montrö’yse Montrö… Konuyu genişletip yanlış anlamaya müsait hale
getirerek çok büyük bir hata yapmışlar.”
“Hükûmet
Amirallerin açıklamasını Kanal İstanbul için kullanacak”
“Hükûmet önümüzdeki
günlerde insanların önüne ‘Kanal İstanbul’u ya destekleyeceksin ya da
darbecisin’ gibi bir alternatif koyabilir. Ellerindeki propaganda makinesini
böyle çalıştırabilirler. Bu işin ‘Kanal İstanbul’u istiyor musun, istemiyor
musun?’ havasına girmesine üzülürüm. Vatandaşlarıma da sesleniyorum. Önümüzdeki
haftalarda hükûmet şunu söyleyecek. 103 Amiral, adeta altın bir tepsi içinde bu
imkânı sundu. Hükûmet de bunu sonuna kadar kullanacaktır. Bundan sonra ‘Kanal
İstanbul’u istemiyorum’ diyene ‘Ha sen darbeci Amirallerle mi berabersin’
denilebilir. Tipik kutuplaştırma.”
“Kanal
İstanbul’la ilgili üç temel sorun var”
“Biz ısrarla doğru
bildiğimizi söyleyeceğiz. Teknik, bilimsel veriler ışığında doğruları
vatandaşlarımızla paylaşacağız. Birincisi; Kanal İstanbul’la ilgili çevre
konusunda ciddi endişeleri olan bilim insanları ve raporları var. İkincisi;
İstanbul’un sadece sınırlı sayıda köprüyle bağlı bir ada haline gelmesi
güvenlik ve deprem açısından riskleri var. Üçüncüsü; Karadeniz’le alakalı uluslararası
hukuk konusunda riskler var. Bunların iyice çalışılması lazım. Hükûmet bu işi
dönüp dolaşıp Kanal İstanbul’a bağlamak isteyecek, uyanık olmalıyız. Bizim
isteğimiz tam demokrasidir, bu tartışmaya açık bir konu değil.”
Canlı yayında TÜİK’in açıkladığı
enflasyon verilerini de değerlendiren Babacan şunları söyledi:
“TÜİK’in
rakamları ile çarşı pazar enflasyonunun birbiriyle alakası yok”
“Biz TÜİK’e artık
‘Rakamları Ayarlama Enstitüsü’ diyoruz. Çarşının pazarın enflasyonu ile
devletin açıkladığı rakam arasında hiçbir alaka yok. Esnafa, alışveriş yapan
vatandaşa soruyoruz. Esnafın enflasyonu yüzde 30’dan aşağı değil. Dövize bağlı
bir ürünse, yüzde 80, 90, 100… Geçen cuma günü Mamak’ta, 60 yıldır ev tekstili
satan Kayserili bir esnaf ‘Bu kadar hızlı bir fiyat artışını hiçbir dönemde
görmedim’ dedi. Hayatın gerçeği buyken, TÜİK’in halen yüzde 15-16 enflasyon
açıklaması kredibiliteyi sıfırlıyor. Güven olmazsa ekonomi düzelmez.
Açıkladığınız rakama vatandaş ‘Hadi canım’ diyorsa, güveni nasıl oluşturacaksınız?”