Hâmd’in her derece ve mertebesi, Allâhü Teâlâ içindir. Çünkü O (c.c.), her güzelin aslıdır. Zirâ yaratma ve kudret verme bakımından hepsi ondandır ve O (c.c.)’a aittir. Her şey O (c.c.)’un yaratmasıyla ortaya çıkar. Her bir cemâl ve kemâl, Allâhü Teâlâ’nın yanında erir, yok olur. Yani mahvolup gidicidir. Allâh (c.c.)’a dönücüdür.Allâhü Teâlâ: “Allâh’ı; hâmd ile tesbîh etmeyen, hiçbir şey yoktur” buyurmuştur. (İsrâ s. 44) Âyet, Taberî tefsirinde şöyle açıklanmıştır: “Yedi gök, yer ve onlarda bulunan varlıklar Allâh (c.c.)’u tesbîh ve tenzîh ederler. Aslında hiçbir şey yoktur ki hâmd ile Allâh (c.c.)’u tesbîh etmesin. Ne var ki siz onların tesbîh etmesini anlamazsınız. Şüphesiz ki Allâh (c.c.), çok yumuşak davranan ve çok afvedendir.Bütün mevcudâtın kendi lisânlarıyla ve kendi hâlleriyle Allâh (c.c.)’u tesbîh ettikleri gibi, hayvanlar da kendi lisânlarıyla Allâh (c.c.)’u tesbîh ederler. Ebû Hüreyre (r.a.)’den Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurdukları rivâyet edilmiştir: “Allâh’a hâmd olsun, cümlesi ile başlanmayan her önemli iş bereketten kesiktir.” Hz. Enes (r.a.)’in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte ise Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Şüphesiz Allâh, bir yiyecek yiyip de kendisine hâmd eden kulundan mutlaka râzı olur.”
Muhammed Hâdimî (k.s.), Berîka, c.1, s.32-41)
Mevlâna Takvimi