Bağımsız Türkiye Partisi Parti Sözcüsü Emre Polat asgari
ücretle ilgili yaptığı açıklamada,
“Parti olarak ülkemizdeki asgari ücret tartışmalarını
üzülerek takip ediyoruz. 2324 TL’lik asgari ücretle işçinin karşısına çıkmaya
yüzü olmayan iktidar ve asgari ücrete dair hayallerini ard arda açıklayan
muhalefet partileri var karşımızda.
Dikkat ettiyseniz “hayalleri” diyoruz çünkü muhalefet
partilerinin peş peşe açıkladıkları 3 bin TL, 3 bin 200 TL, 3 bin 300 TL gibi
rakamlar, o partilerin hayalleri. Onlar için bu rakamlar ulaşılması imkânsız
rakamlar.”diyerek,
Peki, biz ne diyoruz?
Bizim dönemimizde asgari ücret 10 bin TL olacak. Onların
hayalleri bile bizim üçte birimiz etmiyor.
Türkiye’de asgari ücret 500-700 TL bandında dolaştığı
yıllarda merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş hocamız çıktı ve dedi ki,
“asgari ücret 5 bin TL olmalı”. Haydar Hocanın devrim niteliğindeki bu çıkışı
ile Türkiye’de yeni bir süreç başlamış oldu. Artık ok yaydan çıkmıştı ve kimse
bu çıkışa duyarsız kalamazdı.
Eğer bugün asgari ücret 2324 TL ise bunun sebebi Haydar
Hocanın “asgari ücret 5 bin TL olacak” çıkışıdır. Yoksa asgari ücret şu anda
1500 TL bandında olacaktı.
Ama ondan o kadar korktunuz ki, çıkıp da kaynağını açıkla
bile diyemediniz. Ama o çıktığı her ekranda, her programda ve hatta tüm dünyaya
çıktı ve kaynaklarını tek tek açıkladı. Ama sizler kulaklarınızı tıkadınız.
Parti olarak biz vatandaşımızın insan gibi yaşamasını
istiyoruz.
Cebinde para olmayan insan iş yapabilir mi? Vatandaş pazara
gittiği zaman cebinde parası olacak. İstediği ürünü satın alacak, satıcı da kendine pazar bulmuş olacak.
Üretici de satış yapınca yeni yeni mallar alma ihtiyacı doğacak. Şimdi böyle
bir şey yok. Niye yok? Çünkü pazara giden herkesin cebi tamtakır. Vatandaşın
cebini dolduracağız. Bu ceplerin dolması zor bir iş midir? Hayır değildir.
Vatandaşın cebi para dolu olunca pazara gittiğinde harcamasını doğru düzgün
yapacak. Üreticinin de hiçbir derdi olmayacak. Zira bizim dönemimizde asgari
ücret 10 bin TL olduğunda aradaki büyük artışı işveren değil, devlet ödeyecek.
İşveren bugün ne kadar ödüyorsa yine o kadar ödeyecek.
Milli Ekonomi Modelini Çin ve Rusya kabul etti
Bakın bizim modelimizi Çin ve Rusya kabul etti. Dünyanın en
güçlü ülkeleri. Biz bu ülkeyi Allah'ın izniyle düze çıkarırız. Bunu yapacak her
türlü potansiyele, kaynağa ve hepsinden önemlisi inanca sahibiz. En rahat
şartlarda yaşayan halk bizim milletimiz olur. Ve her koşulda herkesle yarışa
varız. Gelsinler, hodri meydan.
TÜRK-İŞ araştırmasının 2020 Eylül ayı sonucuna göre dört
kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması
gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı 2 bin 447 lira 72 kuruş,
gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım,
eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık
harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 7 bin 973 lira 2 kuruş.
Vatandaşımızı kimseye muhtaç olmayacağı bir düzen kuracağız
Durum bu iken iktidar açlık sınırının altında asgari ücreti,
muhalefet ise açlık sınırının hemen üstünü hayal olarak ortaya koyuyor.
Biz ise vatandaşımızı ne açlığa ne de yoksulluğa mahkûm
etmeyeceğiz.
İnsan gibi onuruyla yaşayacağı, kimseye muhtaç olmayacağı
bir düzeni hayata geçireceğiz.
Sayın Genel Başkanımız Hüseyin Baş Bey ne diyor, “Siz bu
rakamların hiçbirini veremezsiniz. Neden? Çünkü sisteminiz yok, modeliniz yok.
Biz bu işi yaparız. Çünkü bizi, bu işin kitabını yazan ve
modelini dünyaya kabul ettirmiş Haydar Hoca yetiştirdi. “diyor.
Sendikaların yaptığı araştırmalara baktığınızda Türkiye’de
10 milyon işçi asgari ücretin de altında maaş alıyor.
Asgari ücret düzeyinde maaş alan ücretlilerin oranı da yüzde
50 civarında.
Bizi kıskanıyorlar dediğimiz Avrupa’daki asgari ücret
ortalaması ise bizim neredeyse 6-7 katımız.
Özetle iktidarıyla, muhalefetiyle ve asgari ücretiyle ağlanacak
bir haldeyiz.
Biz bu işi çok iyi biliyoruz, biz bu işi yaparız.
İşverenimiz çok rahat olsun. Bu asgari ücret devletin karşılayacağı bir modelde
gerçekleşecek. Ve piyasanın rahatlaması ile esnaf da, köylü de işveren de rahat
bir nefes alacak. Cezalarla, vergilerle inim inim inletilmekten kurtulacak.
Devlet babasına dua edecek.
Kardeşliği de, refahı da, huzuru da BTP iktidarında bulacak.
Bakın burada yine tarihe not düşüyoruz.
Bir tarafta size açlığı, yokluğu reva görenler, bir tarafta
ise ülkesinde yoksul bırakmayan, vatandaşına insan gibi yaşayacağı bir ücreti
ödeyen Bağımsız Türkiye Partisi var.
Kararı sizin.