Çakıroğlu açıklamasında şu görüşlere yer verdi:” Bir ülkenin
gelişmişlik düzeyi ve ekonomik durumu, en net şekilde en alt gelir grubunda
bulunan asgari ücretlilerin hayat standartlarına bakarak anlaşılır. Ülkemizde
asgari ücretle çalışan emekçilerimizin geliri artık yıldan yıla bile değil,
aynı yıl içerisinde gün be gün erimektedir. Bir insanın aldığı ücret o insanın
ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilmeli. Bir insan yoksulluk sınırında ücret
alıyorsa ihtiyaçlarını karşılayamıyor demektir. “Asgari ücret 19 yıl önce şu kadardı şimdi bu kadardı gözünüze dizinize
dursun “ demekle bu iş çözülmüyor, asgari ücret artıyor ama domates, ekmek vs.
ne kadar arttı bunu hiç düşünmüyorsunuz.
Biz Saadet Partisi olarak her yıl asgari ücretin reel manada
en az %5-7-10 arttırılması gerektiğine inanıyoruz.
Bakınız;
-Ocak 2021 ortalama Dolar kuru 7,35 TL
-Bekar bir asgari ücretli için ödenen net ücret 2.825 TL;
yani 384,3 dolar.
-Ekim 2021 ortalama dolar kuru 8,90 TL; maaş aynı fakat bu
kez gelir 317,4 dolar.
Görüldüğü üzere asgari ücretlinin yılın başından bu yana
kaybı yaklaşık 67 dolar. Kayıp %17’nin
üzerinde.
Gelir artmıyor, gider sürekli artıyor; bunun yanında sadece
döviz kurundaki yükselişten dolayı bir çalışan %17 daha az kazanıyor; bunun en
sade anlatımı budur!
“Amerika’nın, Avrupa’nın halini görüyorsunuz değil mi?"
diye soranlar, “falanca ülkede durum şöyle” diye vatandaşımızı korkutmaya
çalışanlar, asgari ücretlinin gelir kaybı için ne düşünüyorlar merak ediyorum.
HER YENİ GÜNE YENİ ZAMLARLA UYANIYORUZ
Özellikle son yıllarda adeta her yeni güne yeni zamlarla
uyanıyoruz.
Son iki yılın zirvesinde olan gıda enflasyonuna baktığımızda
yıllık bazda zam gören bazı ürünler şöyle:
(TÜİK Ağustos ayı verileri)
●Salatalık %128 ●Tavuk eti %63,9 ●Ayçiçek yağı %60,9 ●Margarin %53,8
●Armut %51,8 ●Domates %49,6 ●Yumurta
%49,3 ●Kuru soğan %36,9
İşin enerji tarafına baktığımızda ise tablo daha da vahim
bir hale geliyor.
1 Ocak 2021’den Temmuz ayına kadar doğalgaza her ay %1 zam
yapıldı. Temmuz ayında ise zam oranı %12 oldu.
Eylül ve Ekim aylarında her ne kadar mesken kullanıcıları
için zam yapılmamış olsa da sanayi ve elektrik üreten santraller için %15
oranında iki kez zam yapıldı.
Ancak bu son iki zamda dolaylı olarak yine vatandaşın cebini
etkileyecek zamlardır.
Elektrikte de durum benzerdir.
TÜİK verilerine göre, 2020 yılının sonunda 1 kilovatsaat
başına 73,5 kuruş olan konut elektrik fiyatı 2021 yılının içinde bulunduğumuz
ayında 91,56 kuruş olmuştur. Sadece on aylık artış %25 oranındadır.
Özellikle dar gelirli için elektrik ve doğalgaz zammı demek
hayatının her alanını etkileyecek başkaca zamlar da demektir ve bu kışın çok
sert geçeceğine işaret etmektedir.
BİRİLERİNİN PORSİYONU
BÜYÜDÜKÇE, İNSANIMIZIN PORSİYONU KÜÇÜLÜYOR
2013-2020 yılları arasında kişi başı gelirin 3’te 1’i yok
oldu.
Sürekli derinleşen fakirleşmeye, azalan kişi başına gelire,
akıl almadık zamlara rağmen birilerinin porsiyonları ise büyümeye devam
etmektedir.
Unutmamak gerekir ki; haksız bir şekilde ve obezce
birilerinin porsiyonları büyüdükçe; dar gelirlinin, asgari ücretlinin,
çiftçinin, emekçinin, işçinin porsiyonlarının küçülmesi de kaçınılmazdır.
İKTİDAR "İŞİTME KAYBI" YAŞIYOR
Tabiri caizse iğneden ipliğe her şeye her yeni gün yeni bir
zammın geldiği ülkemizde, insanımız 3000
liraya hem kira ödemeye hem faturalarını ödemeye hem mutfak ihtiyaçlarını
karşılamaya hem de çocuğunu okutmaya çalışıyor..
Asgari ücretli adeta “Squid Game” oyunundaymış gibi yaşam
mücadelesi veriyor…
Her geçen gün alım gücü düşüyor… Markete pazara gitmek daha
çok zorlaşıyor. Bugün aldığı bir ürünü bir hafta sonra aynı fiyata alamıyor…
Türk Lirası sadece dolara karşı değer kaybetmiyor… Türk
Lirası, 2021’de gelişmekte olan tüm ülke kurları karşısında değer kaybetti.
Türk Lirası 2021 yılında Rus Rublesi’ne karşı %24, 58,
Bulgar Levasına karşı % 13,89, Şili Pesosuna karşı %3,9, Arjantin Pesosuna
karşı %2,3 değer kaybetti.
Türk Lirası değer kaybettikçe evimizde yaktığımız
elektrikten pazardan aldığımız meyve sebzeye, işe gitmek için verdiğimiz yol
parasından yemek pişirmek için yaktığımız doğalgaza kadar her şeye zam geliyor!
İktidar ise tüm bu gelişmeler karşısında insanımızın her
geçen gün daha da yükselen feryatları karşısında bir "işitme kaybı"
yaşıyor!
SAADET PARTİSİ OLARAK
ÖDEVLERİMİZİ ZAMANINDA YAPACAĞIZ
Biz Saadet Partisi olarak, iktidara durumun bildikleri gibi, sandıkları gibi ve inandıkları gibi
olmadığını anlatmaya çalışıyoruz.
Çarşı-pazardaki durum bildiğiniz gibi değil!
İnandığınız gibi değil; Avrupa ve ABD bizi kıskanmıyor;
keşke öyle olsaydı ama değil!
19 yıllık bir iktidar, şimdi seçime 2 kala 3600 ek gösterge,
EYT ve diğer bir çok problemi çözeceğini söylüyor.
Tıpkı, ödevini son güne bırakan bir öğrenci telaşıyla
hareket ediyorlar ama ben şimdiden söyleyeyim; o ödev yetişmez!
Ve Saadet Partisi olarak biz, milletimiz tarafından
yetkilendirildiğimizde ödevlerimizi günü gününe yapacağımızın sözünü veriyoruz.
Hayat pahalılığı ile mücadele edecek, insanımızın gelirini
ve refah seviyesini artıracak, üretime öncelik verecek, dar gelirli
vatandaşlarımızın da hakkını gözetecek adil bir paylaşımı tesis edecek ekonomi
politikalarını uygulayacağımızın sözünü veriyoruz.