Sakarya
Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen ‘SUBÜ
Konuşmaları’ programının 3. konuşmacısı Türkiye Uzay Ajansı Yönetim Kurulu
Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu oldu. Üniversitenin YouTube kanalından canlı olarak
yayınlanan ve ‘Uzay Teknolojileri ve Türkiye’nin Milli Uzay Hamlesi’ başlığıyla
gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü SUBÜ Elektrik ve Elektronik
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Zahid Yıldız üstlendi.
Katılımcılardan gelen soruların da yanıtlandığı söyleşide Türkiye Uzay
Ajansı’nın misyonu, hedefleri ve Türkiye’nin bu anlamdaki potansiyeli
konuşuldu. İletişim teknolojilerine yönelik planlar ve uzay yolculuğundaki
hedefler masaya yatırıldı.
Sektörün
büyümesi sürüyor
Dünyanın
evrende küçük bir nokta olmasına rağmen büyük bir kütle olduğunu kaydeden
Türkiye Uzay Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu, “Bu külteden
kurtulmak için de saniyede 11 kilometre hızla gitmeniz gerekiyor. 64 yıldır bir
yarış var. Belli başlı ülkeler teknoloji geliştirebiliyor. Diğer ülkeler ise
geriden geliyor. Toplamda bu teknolojiyi geliştiren 20 ülkeden fazla değil.
Geçmişte çok büyük bütçeler ayrıldı. 1969’dan sonra yarış hız kesmiş gibi
görünse de sektörün büyümesi devam etti. Bu alandaki çalışmalarla günlük
hayatta kullandığımız birçok alet edevat da geliştirilmiş oldu. Bu şekilde
binlerce ürün var. 2000’li yıllardan itibaren özel sektör de işin içine girmeye
başladı. Hatta uzay turizmi bir ticaret haline dönüştürülmek isteniyor” diye
konuştu.
Uzay
teknolojilerinde gecikmedik
80-90
civarında ülkenin uzay ajansı bulunduğunu belirten Kuzu, “Ancak bunların ilk
10’u hariç geri kalanının bütçesi küçük. Tarihte hiçbir şeyde gecikmeden
bahsedemeyiz. Nokia dünyaya telefon satıyordu ama geride kaldı. Bir anda
yakalanan bir çizgi ile yükselişe geçebilirsiniz. İyi değerlendirmek ve
geleceği okuyabilmek lazım. Türkiye özellikle son 10 yılda savunma sanayinde
iyi bir çizgi yakalamış durumda. Çok fazla engel var. O nedenle güçlü bir irade
ortaya koymak lazım. Uzay teknolojilerinde gecikmedik. Projeler arttıkça insan
kaynakları artacak. Havacılık ve uzay çalışmaları iç içe geçmiş durumda. Türkiye
Uzay Ajansı’nın projelere destek olmak gibi bir misyonu da var. TEKNOFEST’i çok
önemsiyorum. Yarışmalar öğrencilere çok şey katıyor. Bu anlamda bütçesel katkı
sağlamak için de ilk görüşmemizi gerçekleştirdik. Öğrencilerimizin geliştireceği
projeleri kolaylaştırma hedefindeyiz.”
Heyecanlıyız
Türkiye
Uzay Ajansı’nın ilk etapta belirlediği 10 ana hedefi olduğunu söyleyen Kuzu,
“Bunlar arasında Ay’a sert iniş ve astronot yetiştirilmesi konusu süre olarak
zorlayıcı hedefler. Ay’a sert iniş için alçak yörünge uyduyu çıkarak güçte
değiliz. Öncelikle bir firmayla alçak yörüngeye çıkmak, daha sonra kendi
yaptığımız roket motoruyla Ay’a kadar gidip onun yörüngesine girmeyi ve sert
iniş yapmayı düşünüyoruz. Sıvı yakıt motorumuz bitmek üzere. Testleri yapıldı.
Ama bu tek başına yeterli değil. Misyonu olgunlaşınca proje başlatılacak. Astronot
hedefi daha yapılabilir bir hedef. SpaceX bu süreci 1,5-2 yıla kadar düşürdü. Astronotların
önündeki buton sayısı 40-50’ye kadar düştü. Bu sene içinde bir ulusal yarışma
yapılacak. Seçilecek 3 kişi eğitilecek, 1 kişi deney yapmak üzere Uluslararası
Uzay İstasyonu’na gönderilecek. Diğer hedeflerimiz de güzel hedefler. Teknopark
kurmak ve projeleri arttırmak bunlar arasında yer alıyor. Çalışmalara zaman
koymak önemli. Bir hedef var. Gençler ve mühendisler heyecanlı. Ben bu
hedeflere ulaşabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandım.