Oturma
eyleminde konuşan Baro Başkanı Abdurrahim Burak, “Çoklu Baro düzenlemesi ile
hukuk, adalet, hukuk devleti ilkesi, özgürlükler, mesleki disiplin, siyasetten
uzak yargı kurumu gibi kavramların içi tamamen boşalacak. Meclisin önünde
günlerce bekledik. Uykusuz kaldık, banklarda uyuduk, abluka altına alındık.
Barolarla ilgili bir düzenleme Adalet Komisyonu’nda görüşülürken, Baro
Başkanları olarak milletin meclisine girmek istedik çünkü barolar konusunda işin
ehli bizleriz dedik ama dinletemedik. Tüm bu engellemelere rağmen vazgeçmedik,
vazgeçmeyeceğiz. Yine buradayız. Savunma susmadı, susmayacak ve Çoklu Baroya,
Paralel Baroya sonuna kadar hayır” dedi.
Sakarya
Barosu avukatları, Çoklu Baroya ilişkin kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesini protesto etmek için, 15 Temmuz
Demokrasi Meydanı’nda bir araya geldi ve oturma eylemi yaptı. Baro Başkanı
Abdurrahim Burak da eylemde açıklamalarda bulundu.
“Savunma
tarih boyunca susmadı”
Oturma
eyleminde konuşan Sakarya Barosu Başkanı Av. Abdurrahim Burak, Çoklu Baroya
sonuna kadar hayır dediklerini ifade etti. Başkan Burak, “En son
söyleyeceğimizi en başta söyleyelim. Savunma tarih boyunca susmadı, susmayacak.
Çoklu baroya, paralel baroya sonuna kadar hayır diyoruz. Biz, Sakarya Barosu olarak
şunu bir kez daha söyleyelim, eğer bir avukat tek bir hakkından vazgeçerse,
vatandaş tüm haklarından vazgeçer” şeklinde konuştu.
“Uykusuz
kaldık, banklarda uyuduk, abluka altına alındık”
Burak,
“Türkiye’de 80 baro mevcut, biz 80 baro başkanı olarak Sakarya ve Ankara’daki
eylemlerimizi sadece kendimiz için değil, hatta sadece mevcut sayısı 147 bine
çıkan avukatlarımız için de değil, 82 milyon vatandaşımızın hakkı için de
yaptık; savunma hakkı için, adaletin temini için, hukukun üstünlüğüne zarar
gelmesin diye yaptık. Meclisin önünde günlerce bekledik. Uykusuz kaldık,
banklarda uyuduk, abluka altına alındık. Barolarla ilgili bir düzenleme Adalet
Komisyonu’nda görüşülürken, tüm Baro Başkanları olarak milletin meclisine
girmek istedik, barolarsa söz konusu, bizim sözümüz de dinlensin ve bizim
görüşümüz doğrultusunda yasa oluşturulsun istedik çünkü barolar konusunda işin
ehli bizleriz dedik ama dinletemedik. Ancak tüm bu engellemelere rağmen
vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Yine buradayız” ifadelerine yer verdi.
“En
kısa sürede bu yanlıştan dönülmeli”
Tüm
kamuoyunun dikkatini şu hususa da çekmek istiyoruz diyen Başkan Abdurrahim
Burak, “80 Baronun 80’i de “Çoklu Baroya” karşıdır. Peki bu ne anlama geliyor?
Aklın yolu bir olduğu gibi doğru da birdir. Biz 80 baro doğruyu haykırıyoruz ve
Çoklu Baronun çok büyük bir yanlış olduğunu yine tekrarlıyoruz. Barolar sadece
bir meslek örgütü değildir, barolar yargının 3 kurucu unsurundan biri olan
savunmanın örgütlendiği bir yargı kurumudur. Çoklu Baro düzenlemesi ile
yargıya, çok büyük bir darbe vurulmuştur. En kısa zamanda bu yanlıştan
dönülmesi gerekmektedir. Çoklu Baro düzenlemesi ile hukuk, adalet, hukuk
devleti ilkesi, özgürlükler, mesleki disiplin, siyasetten uzak yargı kurumu
gibi kavramların içi tamamen boşalacak ve geriye sadece içi boş sözcükler
kalacaktır” ifadelerini kullandı.
“Savunmanın
gücü artarsa, adaletten bahsedebiliriz”
Başkan
Burak, “Çoklu Baro düzenlemesi sadece avukatları ilgilendiren bir mesele
değildir, yargının tamamını ve dolayısı ile vatandaşları da ilgilendiren bir
meseledir ve bu düzenleme yargının iddia, savunma ve karardan oluşan 3 ayağını
da kıracak ve topyekûn yargıya çok büyük zarar verecek bir düzenlemedir.
Yargıda savunmanın gücü ne kadar artarsa, yargı içinde adaletin varlığından o
oranda bahsedebiliriz. Ancak Çoklu Baro, baroların siyasileşmesine neden
olacak, baroların bağımsızlığını ortadan kaldıracak, barolar arası haksız bir
rekabete neden olacak ve daha birçok olumsuzluğu da beraberinde getirecektir”
dedi.
“Savunmayı
bölmek, hukuk devletini yok etmektir”
Çoklu
Baro düzenlemesi ile avukatların hukuksuzluklar karşısında bir bütün olarak ses
çıkaramayacak hale geleceğini de kaydeden Burak, “Biz ses çıkaramaz hale gelir
isek, vatandaş nefes alamaz hale gelir. Barolar, hukuk devletinin ve adil
yargının olmazsa olmazı olan ‘savunma hakkı’nın tek temsilcisidir. Savunma hakkını
bölmek, savunmayı zayıflatmak, savunmayı yok etmek, hukuk devletini yok etmek
demektir. Sözümü başlangıç cümlelerimle bitiriyorum. Savunma susmadı,
susmayacak ve Çoklu Baroya, Paralel Baroya sonuna kadar hayır” diye konuştu.