Sakarya Büyükşehir Belediyesi Mart Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında ‘Mavi Koltuk Sohbetleri’ başladı. Sağlık-Der’in katkılarıyla gerçekleştirilen ilk sohbetin konuğu Gazeteci ve Yazar Esra Elönü oldu. ‘Araftaki Vicdanlarımız’ adlı programa konuşmacı olarak katılan Yazar Elönü, konuşmalarına tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı.
İnsan kendini
sessize alabilmeli
Sözlerine
yazmaya başlarken yaşadığı süreçten bahsederek başlayan Elönü, “Dramaturji
eğitimi aldım çünkü insan yürüyen bir diyalog benim için insan yürüyen bir dize
benim için. Fakat sürekli insanlara kendimi anlatmak zorunda olduğumu
hissettirdiler bana hâlbuki öyle bir şey yokmuş. İnsan kendisini çok güzel
sessize alabiliyormuş. Çünkü sessize aldığınız zaman oluşan boşlukmuş aslında
sizi anlatan şey ama ben galiba orda biraz daha acemiydim, çok fazla insanlara
kendimi anlatamadım. Vicdanın içerisinde nerde kullanacağımızı anlatamadım.
Sonra işte bir radyo projem oldu, o radyoda ufak bir odam oldu orada yazmaya
başladım. Yazarken annem bana hep şey diyordu “Sen bunları hep kafandan mı
uyduruyorsun?” derdi. Çünkü siz çok olağandışı bir şey yapmıyorsunuzdur
kendinizi yazıyorsunuzdur ama kelimeler hep insanları şaşırtır. “Ben kâğıda
döktüklerimi kalbimden yazıyorum” dedim anneme, çünkü kafadan önce kalbi
önemsiyorum” ifadelerinde bulundu.
İyilik
üzerimize tam oturur
İyilik,
merhamet ve vicdan konularına dikkat çeken Elönü, “Her şeyi giyebiliriz, iyiliği
giyebiliriz, kötülüğü giyebiliriz çünkü bir organizmayız ve bu organizmaya her
şeyi giydirebiliriz. Kimi bol gelir üstümüze mesela iyilik tam oturur üzerimize.
Ama şunu bilin vicdanımız yoksa üşürüz arkadaşlar. Vicdanınız, merhametiniz
yoksa üşürsünüz. Bu yüzden katıldığım bütün programlarda öyle çok matah şeyler
yapmadık. Bu yüzden size hep daha önemsenmesi gereken şeylerden, vicdandan ve
merhametten bahsettim. Ben galiba evliyalık ve eşkıyalık arasında araftayım
çünkü eşkıyalık denen şeyi yapan imgeler üzerine kurduk. Mesela şeytanın ufak
fısıltılarıyla, iyiliğin fısıltıları arasında kalmak anlamına geliyor. Ben
galiba çok rahat değilim, ben rahat insan olamadım çünkü siz etrafınızda olan
bitenden, bütün kötülüklerden, ahlaksızlıklardan rahatsız olmuyorsanız orda
gerçekten bir problem var demektir. Bir kısa devre vardır siz o bir şeyi tam
çalıştıramazsınız demektir” dedi.