Hastalığın
geldiği noktanın vahameti bir yana, iktidarın oynadığı sayılar, hastalığın
ciddiyetini hayli artıran bir rehavete sebep oldu. Nitekim sonuçta gerçek
sayıları açıklamak zorunda kaldılar. Ülkenin çeşitli yerlerinden gelen vefat
sayıları çok ürkütücü. Milletimizin kafası yasaklar konusunda da çok karışık.
Kim ne zaman sokağa çıkabiliyor, kim haftanın hangi günleri hangi saatlerde
sokağa çıkabilir, kim çalışacak, kim evde kalacak. Evde kalanlar ne ile
geçinecek, ne yiyip ne içecek? Sadece kamu çalışanlarına mı sahip çıkacak bu
iktidar, özel sektörde ve özellikle asgari ücretle geçinmek zorunda kalan
vatandaş ne yapacak? Olağanüstü çabayla peş peşe vardiyalarla çalışan sağlık
çalışanları çocuklarını dahi bırakacak bakımevi/kreş bulamayacak mı? Kreşler de
uzaktan bakım mı yapacak? Bütün bu
sorular öylesine çılgın sorular ki adeta çok bilinmeyenli denklem.
“BİLİM
KURULU ÜYELERİNİ GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDECEKLER”
Son
iki haftadır "yasak savma kabilinden" yasaklarla göstermelik bir
tedbir dönemine girdik. İşin uzmanlarının önerilerine uymak yerine, yine kulak
tıkladıklarını gördük. Dahası, "sorumluluk bilim kurulunun" derlerken
kendileri için kadim bir anlayış olan "günah keçisi" ilan etme
gayretlerine bir kez daha tanık olduk.
Salgınla
ilgili aldıkları tedbirlerin yeterli olmadığını görmek için son iki haftada
ortaya çıkan sonuca bakmak yeterli gelir. Bakın sonuca; ülkemizde yoğun bakımlar
kırmızı alarm veriyor. Daha sıkı tedbirler alamayacak olmalarının sebebinin ise
milletten değil sermayeden yana olduklarından kaynaklandığı da artık alenen bilinen
bir gerçektir
Bu
hafta asgari ücret tespit komisyonu toplanacak. İktidara gelirken simitle hesap
yapan, geldikten sonra simidin tadını unutan, milletten yana olmayı bir türlü
başaramayan iktidar yine işçinin, çalışanın taleplerini duymayacak. İki
haftadır Plan Ve Bütçe Komisyonu'nda tek bir kişinin yaptığı bütçe görüşülüyor.
Daha doğrusu o bir kişinin yaptığı bütçenin tanıtımına tanık oluyoruz.
Buradan
milletimize bir çağrımız var: Meclis televizyonunu izleyin. Bakın; paranız,
vergileriniz nerelere gidiyor. Meclisin elinden bütçe yetkisi alındı belki ama
asıl yetkinin sizde olduğunu hatırlayın. Takip edin, gerçekleri görün ve
hesabını meşru zeminlerde, sandıkta sorun. Sorun bakalım, millet 2300 TL ile
geçinmeye çalışırken kimler neden 123 bin TL maaş alıyor, sorun bakalım millet
kirasını ödeyemezken, misafir ağırlamaya milyonlar harcayan hangi kurumlar
bütçesine zam üstüne zam alıyor.
İsmail
ERGÜL
Demokrat
Parti Sakarya İl Bşk.