Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), 18 Mayıs 2018’de kuruluşunun ardından ikinci yılını tamamladı. Üniversitenin iki yıllık sürecini değerlendiren SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, bir konsept olarak oluşturulan yeni üniversite modelini temsil eden iki üniversiteden birisi olduklarını vurgulayarak; şehrin, ülkenin, toplumun ve akademik camianın ihtiyaçları ile kabiliyetlerini bir araya getirebilecek bir sistem oturtmak için çalıştıklarını söyledi. Sarıbıyık, akademik, idari ve fiziksel yapılanma için de kısıtlı imkânlarla yoğun bir çalışma temposu içerisinde olduklarının altını çizdi.
Kurulduğumuz
konseptin öncüsüyüz
SUBÜ’nün
Sakarya Üniversitesi’nden bölünerek kurulan bir üniversite olduğunu hatırlatan
Rektör Sarıbıyık, “Kampüsüyle birlikte sıfırdan inşa edilen bir üniversite
olmadığımız gibi ilk etaptaki fakültelerimiz, meslek yüksekokullarımız,
akademisyenlerimiz ve idari personellerimiz de Sakarya Üniversitesi’nden
gelmişti. Hızlı bir şekilde kurulduğumuz konsept doğrultusunda çalışmalarımıza
başladık. Bu konsept aslında bize uzak bir konsept olmadığı gibi ilk olarak
bizim girişimlerimiz sonucunda öğrencilerin işletmelerde bir dönem tam zamanlı
eğitim aldığı ‘+1 Uygulamalı Eğitim Modeli’ ile birlikte ortaya çıkmıştı. Önlisans,
lisans ve lisansüstü düzeyde uyguladığımız bu modeli daha sonra çeşitli
üniversiteler bizi örnek alarak hayata geçirmeye başladı. Bizim mezunlarımız
uygulama tecrübesi olan nitelikli mezunlar. Bu nedenle kurumsal kimlik
çalışmalarımızı gerçekleştirirken ‘bilgiyi beceriyle bütünleştiren üniversite’
mottosunu uygun gördük” diye konuştu.
Nokta atışı
adımlar
Yapılanma
çalışmalarıyla birlikte kısa sürede ciddi mesafe kat ettiklerini belirten
Sarıbıyık, “Kampüsü olmayan ve bölünerek kurulmuş bir üniversitede bir yandan
düzeni oturturken bir yandan da sektörü, toplumu, bilim camiasını ve
öğrencilerin ihtiyaçlarını gözeterek yeni adımlar atmak herkesin takdiridir ki
oldukça zor. Biz burada da nokta atışı adımlar attığımızı düşünüyoruz. Şu anda
8 fakültemiz var. Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nü kurduk. Bir yüksekokul, 15
meslek yüksekokulumuz var. Uygulama ve Araştırma Merkezlerine özel önem
veriyoruz. Bunların sayısını 14’e çıkardık. Önümüzdeki süreçte kurulacaklarla
birlikte bu sayı 17’ye çıkacak. 24 bin 283 öğrencimiz bulunuyor. Bunların
arasında 52 ülkeden 1006 yabancı öğrenci de yer alıyor. 145 tane bölüm ve
programımız var. Akademik personel sayımız 496’ya, idari personel sayımız 363’e
ulaşmış durumda.”
İhtiyaçlara
uygun eğitim birimleri
Yeni
kurulan fakültelerin ve meslek yüksekokullarının Sakarya’nın ve ülkenin
ihtiyaçlarına da katkı sağlayacağını söyleyen Sarıbıyık, “Akyazı’da yer alan
Sağlık Bilimleri Fakültemiz öğrenci almaya hazırlanıyor. Sağlık turizmi
açısından elverişli termal kaynakları da olan Akyazı’da bir sağlık kampüsü oluşturacağız.
Burada hem uygulama becerisi kazanan nitelikli öğrenciler yetişecek, hem
bilimsel anlamda önemli çıktılar elde edilecek, hem de insanlara hizmet eden
bir oluşum ortaya çıkacak. Bu doğrultudaki bağın güçlenmesi için Akyazı Meslek
Yüksekokulu’nu da Akyazı Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’na dönüştürdük.
Sağlığın yanı sıra herkesin bildiği gibi Sakarya geniş tarım arazilerine ve
bereketli topraklara sahip. İklimi çok çeşitli ürünler yetiştirmeye müsait.
Kurduğumuz ve akademik kadrosunu önemli ölçüde oluşturduğumuz Tarım Bilimleri
ve Teknolojileri Fakültemiz de bu anlamda şehre ciddi katkı sağlayacak.
Sakarya’yı ön plana çıkaran bir diğer yön de jeopolitik konumu. Karadeniz’e
kıyısı olması, Karasu Limanı ve buraya ulaşacak demiryolunun denizcilik ve
lojistik anlamında ciddi getirileri olacak. Konumunu özenle seçtiğimiz
Kocaali’de yer alacak Denizcilik Meslek Yüksekokulu’nu Sakarya’nın bu anlamda
da söz sahibi olması için oldukça önemli görüyoruz. Önümüzdeki yıl burada da
öğrenci almaya başlayacak şekilde çalışmalar yürütüyoruz.”
Etkin uygulama
ve araştırma merkezleri
Uygulama
ve araştırma merkezlerini de ihtiyaçlara uygun olarak kurduklarını anlatan Sarıbıyık,
“Dil Eğitim Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezimizde (SADEM) geliştirdiğimiz
farklı bir eğitim sistemini uygulamaya alarak Türkçe dil öğretimini daha iyi
bir noktaya taşıyacağız. Yaşam Boyu Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezimiz
(SAYEM) çeşitli alanlarda sertifikalı eğitim programları düzenliyor. Son olarak
içinde bulunduğumuz sürece uygun şekilde ‘Pandemi Sorumlusu Sertifika Programı’
başlatıldı. Dijital dönüşümü hızlı bir şekilde yaşıyoruz. Yapay Zeka Uygulama
ve Araştırma Merkezimiz (YAZEM) bu doğrultuda çalışmalar gerçekleştiriyor.
Pandemi süreci online eğitimi de ön plana çıkardı. Kısa sürede 4 binin üzerinde
ders videosu ve farklı içerikleri hazırlayarak sisteme yükledik. Öğrencilerimizin
finallere hazırlanabilmesi için de YÖK’ün hediye ettiği 6 GB internetin yanı
sıra 5 GB internet hediye ettik. Kurgulama çalışmaları süren Uzaktan Eğitim
Uygulama ve Araştırma Merkezimiz (UZEM) online eğitimin kapasitesini ve
kalitesini arttıracak. Kurulacak olan Sağlık Eğitim Uygulama ve Araştırma
Merkezimiz de fakülte ve meslek yüksekokulumuzla entegre çalışmalar yürütecek.”
İki yılda
büyük başarılar
Henüz
iki yılını yeni tamamlayan bir üniversite olmalarına rağmen ciddi başarılara
imza attıklarını vurgulayan Sarıbıyık, “2019 yılında Spor Bilimleri
Fakültesi’nde öğrenim gören sporcularımız, Sapanca Turizm Meslek Yüksekokulu
Aşçılık Programı öğrencilerimiz ile Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak
Sanatları Bölümü öğrencilerimiz katıldıkları ulusal ve uluslararası şampiyona
ve yarışmalarda 18 madalya kazandı. Kurduğumuz sistemle milli sporcularımızın
tercihiyiz. Gastronomi alanında da oldukça iddialıyız. Elektrikli aracımız
Revolt, su altı robotumuz ve Teknoloji Fakültesi öğrencilerimizin ortaya
koyduğu projeler yarışmalarda ciddi dereceler elde ediyor. Çok çeşitli
alanlarda öğrenci topluluklarımız var. Çalışmalarını yakından takip ediyor,
düzenlenen etkinliklerde yer alıyor ve imkânlarımız ölçüsünde destek
sağlıyoruz. Öğrenci toplulukları bireysel gelişimin yanı sıra ekip ruhunun
eğitim faaliyetleri dışında kazanılmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.
41 bilimsel
proje onaylandı
Rektör Sarıbıyık, “41 bilimsel projemiz onay gördü. TÜBİTAK tarafından Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı kapsamında desteklenen kanser tedavisinde kullanılmak üzere geliştirdiğimiz Çok Işınlama Modlu Fotodinamik Terapi Lazer Sistemi ile topluma hizmet alanında Yükseköğretim Kurulu Üstün Başarı Ödülü’ne layık görüldük. Ödülü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldık. Yeni kurulan Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Rahime Cengiz’in projesi TÜBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında kabul edildi. Farklı yerlerden kabul gören projelerimiz var. Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) bünyesinde de projeler üreteceğiz. Önümüzdeki süreçte açıklayacağımız birkaç önemli projemiz daha bulunuyor.”
Kampüs yeri an
meselesi
SUBÜ’nün
kampüs yerini belirleme konusunda da büyük mesafe kat ettikleri bilgisini veren
Sarıbıyık, “İlk yola çıktığımızda 10’un üzerinde alternatif vardı. Biz
kuracağımız fakülteleri, üniversitemizin kapasitesini, gelecekte alacağı şekli,
öğrenci sayısını, ulaşım imkânlarını da dikkate alarak yaşayan ve hem ülkeye
hem de şehre değer katacak örnek bir kampüs oluşturmak için alternatifleri
belirleyerek onay mercilerine sunma çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuyla
ilgili görüşmelerimiz yoğun bir şekilde sürüyor. Bir yandan da kampüsün nasıl
binalardan oluşacağını ve ne şekilde bir yerleşime sahip olacağını belirlemek
için çalışmalarımızı başlattık. Kısa süre içerisinde müjdeli haberi vereceğiz.
İki yılda az sayıdaki çalışanımızla büyük gayretler göstererek yeni bir
üniversiteyi sağlam temeller üzerinde kurmak için ciddi aşama kaydettik. Bunu
yaparken bilime, sektöre, şehre ve ülkeye hizmet etmekten geri durmadık. Bilim
ve hizmetle dolu iki yıl geçirdik. Sürekli daha iyiye gideceğimize yürekten
inanıyoruz.”