Vatan
Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Habertürk’teki özel yayınında, Türkiye’nin
15 Temmuz’dan önemli dersler çıkarması gerektiğini belirtti. FETÖ’nün darbe
yapma imkânlarına kavuşmasını “Ordunun içine sızdılar” ezberiyle
açıklanamayacağını belirten Perinçek, FETÖ’nün 1980 sonrası siyasi iktidarlarla
işbirliğine dikkat çekti: “Kemalist-vatansever subayların yerine atanan
FETÖ’cüler, orgeneral, korgeneral rütbelerine kadar yükselmiş ve 15 Temmuz
darbe girişimini yönetmiş! Burada orduya sızma yok, yerleştirme var.” Perinçek
bu duruma, siyasi iktidarların Amerikan sistemine olan bağlılıklarının neden
olduğu vurguladı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy
ve Veyis Ateş’in birlikte sunduğu, 15 Temmuz’a özel canlı yayın programına
konuk oldu. Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin,
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, gazeteciler
Nagehan Alçı, Metin Özkan, Cem Küçük, Nedim Şener, güvenlik uzmanları Abdullah
Ağar ve Mete Yarar’ın da konuk olduğu programda Doğu Perinçek önemli tespitler
yaptı. Perinçek, FETÖ’nün devletin ve ordunun içine sızmadığını, aksine siyasi
iktidarlar tarafında yerleştirildiğini anlattı: “Meseleyi, FETÖ’nün
devletin içine sızması diye tanımlamak çok yanlış. Sızma yok devletin içine
yerleştirme var. 1980’li yıllardan başlayarak Turgut Özal’dan, Tansu Çiller’den
başlayarak bu zamana kadarki Amerikancı iktidarlar, FETÖ’yü devletin ve ordunun
içine yerleştirmiş. Başta MİT tarafından olmak üzere çok sayıda istihbarat
raporu hazırlanmış, hükümetlerin önüne getirilmiş. İşte 1996 yılında Sönmez
Köksal imzalı MİT raporunda açık açık yazılmış. O raporlara rağmen kimse
üzerine gitmiş mi? Hayır. Bırakın üzerine gitmeyi FETÖ lideri,
Cumhurbaşkanlarıyla, Başbakanlarla görüşmüş, ödüller vermiş.”
FETÖ’NÜN
ABD TARAFINDAN ÖRGÜTLENMESİ
Perinçek, FETÖ’nün
aslında Türkiye’nin Atlantik karşısındaki bağımsızlık sorunuyla bağlantılı
olduğunu ifade etti: “Son olarak da AK Parti iktidarında Ergenekon, Balyoz,
Askeri Casusluk kumpaslarında Kemalist, vatansever subaylar hapislere atılmış.
ABD Türk subaylarını esir etmiş. Yerlerine FETÖ’cüler atanmış. Orgeneral,
Korgeneral, Tümgeneral rütbelerine kadar yükselmişler. O FETÖ’cüler 15 Temmuz
darbesini yönetmiş. Böyle bir sızma olur mu? Doğrudan, bilinçli olarak
yerleştirilen bir Gladyo. Glayo’nun merkezi de 1945’lerden beri ABD ve NATO.
İşte bu nedenle FETÖ’den Gladyosu’ndan tamamen kurtulmada sorumluluk önce
Türkiye’nin siyasi iktidarına düşüyor. Amerikan emperyalizmine ve NATO’ya karşı
tam bağımsız bir ülke olan Türkiye’de ABD, bir daha darbeler tezgâhlayamaz.”
FETÖ’CÜLERİN
EZİLMESİNDE KRİTİK ROL TÜRK ORDUSUNUNDUR
Vatan Partisi Genel
Başkanı, 15 Temmuz Amerikancı - FETÖ’cü darbe girişiminin bastırılmasında Türk
Ordusunun rolünü küçümseyenlere tepki gösterdi. Perinçek başta dönemin
Genelkurmay Başkanı Em. Org. Hulusi Akar olmak üzere, vatansever komutanların
ve görevdeki bütün askerlerin FETÖ’nün yenilmesinde en kritik rolü oynadığını
belirtti: “İlk olarak Sayın Hulusi Akar’ın FETÖ’cülerin önüne koyduğu bildiriyi
imzalamaması çok önemlidir. Kendisini ölümle tehdit etmelerine rağmen FETÖ’ye
boyun eğmedi. TSK’nın emir komuta iradesini teslim alamadılar. Darbe girişimin
ilk anlarından itibaren darbeyi TSK’nın yapmadığı görüldü. Vatan Partisi Genel Başkanı olarak o gece ilk
görüntülü açıklamayı yaptığımda buna vurgu yaptım. ‘Bu kalkışmanın TSK ile hiçbir
ilgisi yoktur. Komuta kademesi, TSK bu Amerikancı-Fethullahçı kalkışmayı Türk
Milletiyle birlikte ezecektir, bozguna uğratacaktır.’ diye seslendim. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı
Erdoğan da konuşmasında TSK içinde küçük bir grubun girişimde bulunduğuna
dikkat çekti.”
TANKA KARŞI TANK, UÇAĞA
KARŞI UÇAK
Orduya sahip çıkmanın darbe vb. tehlikeleri bertaraf etmede stratejik
önemde olduğunu belirten Perinçek şöyle devam etti: “Ayrıca,
tank, tankla durdurulur, uçak uçakla engellenir. FETÖ’cülerin, yeterli tank ve
asker temin edememeleri, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirememeleri,
Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki direniş, FETÖ’cüler uçak kaldırmasın diye Akın
Üssü’nün pistinin vurulması… Hepsi Mustafa Kemal’in askerlerinin vatanseverliği
sayesindedir. Burada elbette hem milletimizin meydanlara çıkması, hem
polisimizin direnişi ve toplamdaki birliktelik çok etkilidir. Bunları
birbirinden koparırsanız, milleti ordusuyla karşı karşıya gibi gösterirseniz
çok ciddi yanlış yaparsınız. Bugün Türk Ordusunun arkasında durmak, Türkiye’yi
her türlü tehlikelerden kurtarmanın garantisidir.”
FETÖ’YLE
MÜCADELEDE KÜLTÜREL BOYUT
FETÖ’nün toplumda bir
daha kök salmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Perinçek bunun için
insanlarımızı eğitecek, aydınlatacak Cumhuriyet eğitiminin belirleyici olduğu
kaydetti: “ Devletin açıkladığı rakamlara göre yaklaşık 1 milyon kişi FETÖ ile
bağlantılı görülmüş. Bu sayı bize FETÖ’nün toplumdaki ideolojik hakimiyet
alanını veriyor. İnsanı dönüştürmediğimiz sürece o zemin kendini yeniliyor.
Geçmişteki 31 Mart, Şeyh Sait, Seyit Rıza, Menemen isyanları bunun örneği.
Atatürk çok güzel formüle etmiş. Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ve
mensuplar ülkesi olamaz. Ne mensubu? Cemaat ve tarikat mensubu. Türkiye’yi bu
sözde küçük padişahlardan kurtaracağız. Cemaat ve tarikatları kapatmakla da
olmaz. Yalnızca polisle, yargıyla bunlardan kurtulamazsınız. Aydınlanma,
Cumhuriyet eğitimi ile ideolojik dönüşüm olmak zorunda. Atatürk buna Halk
Evlerini, Köy Enstitülerini kurarak başlamış ve de başarılı olmuş. Bizim de
toplumumuzu Cumhuriyet eğitimiyle aydınlatmamız lazım. Bu şekilde cemaat ve
tarikatların ağına düşmeyecek modern yurttaşlar yetişir.”
VATAN PARTİSİ
BASIN BÜROSU