Hiçbir
yaptırımın, Türkiye’yi S-400’den vazgeçiremeyeceğini belirten Bursalı, şu
tespiti yaptı: “Ülkemizin, gerçek dostlarıyla birleşerek güçlenmesi
engellenemez. Bu kararlardan sonra Türkiye artık daha kararlıdır. Kendi
yeteneklerimize daha çok yöneleceğiz. Milli sanayimiz de daha güçlü olacak.
Amerikan yasasının hiç bir hükmü yoktur.”
Vatan Partisi Genel
Sekreteri Özgür Bursalı, ABD’nin “Hasımlarına Yaptırım Yoluyla Karşı Mücadele (CAATSA) Yasası” gereğince Türkiye’ye
uygulanacak yaptırımlara ilişkin bir açıklama yaptı. Bursalı şu ifadeleri
kullandı:
“STARTEJİK MÜTTEFİKLİK
TARİHE KARIŞTI”
“Yasanın adı sürecin özetidir. Amerika Birleşik
Devletleri, Türkiye’nin en büyük düşmanıdır. ABD’nin Türkiye’yi hasım olarak
ilan etmesi yeni değildir. Malumun ilanı yapılmıştır. ABD makamları bunu en üst
kurullarında karar altına almıştır. 15 Temmuz’da Ankara ve İstanbul’da,
Suriye’nin kuzeyinde, Kafkasya’da ve Doğu Akdeniz’de süren fiili savaş ABD’nin
resmi organlarında Türkiye’yi hasım olarak tanımlayan bu yasayla birlikte yeni
bir boyut kazanmıştır. ABD ile “stratejik müttefiklik” kimsenin aksini iddia
edemeyeceği bir şekilde tarihe karışmıştır.”
Bursalı, uzun bir süredir ABD’ye
karşı verdiğimiz mücadeleye dikkat çekti: “Türk Ordusu dış cephede, Türk
donanması Mavi Vatan’da, Türk polisi iç cephede ve Türkiye bütün kurumlarıyla,
tam bağımsızlığını korumak, ekonomisini ayakta tutmak, terör örgütlerini
bitirmek ve vatan bütünlüğünü sağlamak için Amerika’ya karşı savaşıyor. CAATSA
yasası en az ABD kadar güçsüz ve acizdir. Bu yasanın hiçbir hükmü yoktur. CAATSA yasası Türkiye’ye diz çökertemez.
Sadece bu gerçeklerin herkes tarafından anlaşılmasını sağlaması bakımından
üzerinde konuşulması anlamlıdır.”
ABD’Yİ MÜTTEFİK SANANLAR!
Söz
konusu yaptırımların önemli gerçeklerle yüzleşilmesini kolaylaştırdığını
kaydeden Bursalı şunları belirtti: “Türkiye’yi bölmeye çalışan PKK’ya binlerce
tır silah veren ABD’yi müttefikimiz sananların gafleti şimdi daha iyi
anlaşılmıştır.
15-16
Temmuz’da Ankara ve İstanbul’da ülkemize diz çökertmeye çalışan ABD’den medet
umanların ihaneti bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Dolar
hegemonyası ile ekonomimize karşı operasyon çekenlere, Türkiye’yi Atlantik’te
zincirleyenlere, Doğu Akdeniz’de namlularını vatanımıza doğrultanlara demokrasi
çağrısı yapanların düşmanla iş birliği içindeki konumu herkes tarafından
görülmüştür.”
BU
KARARLAR TÜRKİYE’NİN ZAFERLERİNE KARŞI ALINMIŞTIR
Bursalı
Türkiye için kaygılanacak bir durumun söz konusu olmadığını şu sözlerle
anlattı: “ABD’nin almış olduğu yaptırım kararları bugün alınmamıştır. Bugün
yaptırım kararlarının yazdığı kâğıt parçalarına değil Türkiye’nin son 5 yılına
bakmak gerekiyor. Yaptırım kararları,
ABD’ye ve onun terör örgütlerine karşı savaşımızda Türkiye’nin gösterdiği
kararlılığa ve kazandığı zaferlere karşı alınmıştır.
“ŞEREF LİSTESİNE ADLARINI
YAZDIRDILAR”
“Türkiye
için endişe edecek bir durum yoktur. Benzer yaptırımlarla her yıl
karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl alınan kararları hatırlayalım. İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül
ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez bu savaşta kararlı mücadele
ettikleri için ABD haklarında yaptırım kararı aldı. Genel Başkanımız Doğu
Perinçek söz konusu bakanlarımızın ‘’şeref listesine’’ girdiğini ifade etmişti.
Şimdi de Savunma Sanayi Başkanımız İsmail Demir, o şeref listesine milletimiz
tarafından eklenmiştir. Sayın Demir’in “Tam bağımsız savunma sanayii
hedefimizde kararlıyız. Hiçbir karar bunu değiştiremez’’ ifadesi de olayı
açıkça özetlemektedir.”
“ABD’NİN DEVRİ BİTTİ, FIRSATLARA
ODAKLANALIM”
Konuyu
Türkiye’nin Asya Çağı süreci bağlamında da değerlendiren Bursalı, şu ifadeleri
kullandı: “Bu kararlardan sonra Türkiye artık daha kararlıdır. Avrasya’daki
yerine daha sıkı bağlanmıştır. Hiçbir karar ve yaptırım Türkiye’yi S-400
savunma sistemlerinden vazgeçiremez. Çünkü S-400’den vazgeçmek, Mehmetçiği
durdurmak demektir. Türkiye’nin güneyinde kurulmaya çalışılan İkinci İsrail
projesine karşı mücadele etmemek, ABD ve AB’ye koşulsuz şartsız bağlılık
demektir. Bunların gerçekleşmesi mümkün değildir. Mesele yalnızca S-400 savunma
sistemlerinden ibaret değildir. Esas mesele Türkiye’nin emperyalizme karşı
topyekûn yürüttüğü mücadeledir.”
“TÜRKİYE’NİN DOSTLARIYLA BİRLEŞEREK
GÜÇLENMESİ”
Bursalı,
yaptırımlarla Türkiye’ye geri adım attırılamayacağını kesin ifadelerle
vurguladı: “Türkiye için bu saatten sonra alınan hiçbir karar ve yaptırım,
kendi güvenliğini, yetenekleriyle ve gerçek dostlarıyla birleşerek
güçlendirmesini engelleyemez. Bölgede oluşan güç birliği, ABD’nin devre dışı
kaldığı denklemin önüne geçemez. Bilinmelidir ki, Türkiye artık yaptırımlarla
dize gelecek bir ülke değildir. O devir bitmiştir. Çünkü ABD’nin Dünya’daki
devri bitmiştir.”
Bu
kararları alanlar Türkiye’yi tanımıyorlar, tarihimize iyi baksınlar. Bizim en
büyük üstünlüklerimiz, yüzlerce yıllık imparatorluk geleneği ve devlet
birikimi, bir arada ve bağımsız yaşama tecrübesi ve büyük millet bilincimizdir.
İlerleyen
süreçte Türkiye, kendi yeteneklerine daha çok yönelecek. Şimdi hedef alınan
milli sanayimiz daha güçlü olacak. Milli
muharip uçacağımızı ve milli gemimizi yapacağız. Şu aşamada gelinen nokta
bunlar için daha güçlü fırsatlar oluşturmuştur.”
BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE ÇÖZÜM MODELİ
Bursalı,
Türkiye’nin yanında duran ülkelere işaret etti: “ABD’nin ‘yaptırım’ kararları,
emperyalizmin ülkemize karşı aldığı bu açık saldırgan tutum bizlere neler
göstermektedir? Bakıyoruz bu kararlara karşı ilk açıklama nerden geldi?
Rusya’dan. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: "ABD'nin Türkiye'ye yaptırım
uygulaması, uluslararası hukuka karşı kibirli tutumunun bir başka
tezahürüdür." dedi. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği ‘Altılı Platform’u
hatırlayalım. ‘Altılı Platform’ önerisi artık daha güçlü. Böylesi bir platformu
öneren Türkiye, bu yaptırımları umursar mı?
Bu
yaptırımlar Türkiye dışında Rusya’ya, İran’a, Kore Demokratik Halk
Cumhuriyeti’ne karşı uygulanmaktadır. Tehdit ortaksa, bölge ülkelerinin
stratejik çıkarları da ortaktır. Türkiye-Rusya-İran ilişkileri artık daha
güçlü. Yeni bir dünya kuruluyor. Yeni dünya, yeni bir model oluşturdu. O model
bu yaptırımların da hakkından gelir, bölgede ABD’nin bütün baskı ve
tehditlerinin de hakkından gelir, gelmektedir.”
TÜRKİYE’NİN VATAN SAVAŞINDAKİ BAŞARILARI
Belirleyici
olanın Türkiye’nin bölgede kazandığı zaferler olduğuna vurgu yapan Bursalı
“Karabağ’da zafer kazandık. Öncesinde Astana süreci ve Soçi mutabakatı başarı
kazandı. Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan referandumu bu bölgesel işbirliğiyle
bertaraf edildi. Bu birliktelik Doğu Akdeniz’de de yaptırım kararlarını Mavi
Vatanımıza, sularımıza gömecektir.
Türkiye
kendi dinamikleriyle, milletin kararlılığıyla, bağımsızlık ruhuyla ve ittifak
potansiyeliyle o tehditlere karşı mücadele etmektedir. Çünkü Türkiye bölgede
belirleyici kuvvettir. O yüzden yaptırımlar büyük fotoğrafta, hiçbir anlam
ifade etmemektedir.” dedi.
“TÜRKİYE
GERİ ADIM ATMAZ”
Bursalı,
Türkiye’nin S-400 kararına muhalefet edenlerin çöken siyasetine dikkat çekti:
“Bazıları ellerini ovuşturup bu yaptırımlardan Türkiye'nin korkacağını, geri
adım atacağını, teslim olacağını düşünmektedir. Pusuda bekleyenler de konumunu
bir sorgulasın. Sorgulamazlarsa biz hatırlatalım. S-400’leri “çok değerli
hurdalık” olarak değerlendiriyorlardı. Geri vermeyi öneriyorlardı. Söz konusu
yaptırım kararında da bu cümlenin aynısı yazıyor.
Bu
yaptırımları engellemenin bir diğer yolu da ABD önünde diz çökmek. Dün diz
çökenlerin beklentisi budur. Ama bunun da olma şansı yoktur, sıfırdır. ABD’den
demokrasi talep edenlerin alacağı yanıt budur. İşbirliği ve özgürlük talep
edenlerin alacağı yanıt budur. Göreceği manzara budur. Türkiye, ABD karşısında
diz çökmez.”
VATAN
PARTİSİ
BASIN
BÜROSU