Maaş
zamları gıda fiyatları karşısında iki ayda eridi’
“Gıda fiyatları, açlık
ve yoksulluk sınırının en önemli göstergelerinden birisidir. Vatandaşın
mutfağını ilgilendiren gıda fiyatlarındaki aylık artış yüzde 3,18; yıllık artış
ise yüzde 29 seviyesine yükseldi. Böylece hükûmetin geçen ay memur, işçi ve
emeklilere verdiği zamlar iki ay dayanmadan eridi. Zaten açlık sınırının altına
düşen asgari ücretin alım gücü bu artışlar sonucunda daha fazla geriledi.”
‘Merkez Bankası’nın
yıl sonu enflasyon tahminleri geçerliliğini yitirdi’
Gıda fiyatlarının
kuraklık nedeniyle arttığını söyleyen Çanakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küresel enflasyon
baskısı artarak devam ediyor. Hükûmete, kurumlara ve politikalara güven
kalmadı. Enflasyonla mücadelede başarı sağlanabileceğine dair inanç kayboldu. Tüm
bunlar, Merkez Bankası’nın yıl sonu için açıklamış olduğu enflasyon
tahminlerinin geçerliliğini yitirdiği anlamına geliyor.”
‘Yoksulluğu
azaltmayan büyüme rakamlarıyla övünmeyi bırakın’
“Hükûmet ve Merkez
Bankası başını kuma gömmekten ve gerçekleri inkâr etmekten bir an önce
vazgeçmelidir. İktidar, vatandaşımızın hiçbir şekilde hissetmediği, yoksulluğu
ve işsizliği azaltmayan ve istihdam yaratmayan büyüme rakamlarıyla övünmeyi bırakmalıdır.
İktidarın yapacağı en hayırlı iş; alım gücünü yükseltmektir. Halkımıza insan
onuruna yaraşır iş, aş ve refah düzeyi sağlamaya odaklanmaktır.”
‘Üretici ve tüketici
fiyatları arasındaki makas tarihî rekor’
“Vatandaşların fiilen
yaşadığı enflasyonun TÜİK’in açıkladığı verilerin çok üzerinde olduğu dikkate
alındığında hayat pahalılığının ne kadar dayanılmaz hale geldiği daha iyi
anlaşılacaktır. Ağustos ayında, yurtiçi üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları
arasındaki makas yüzde 26,3 ile tarihî en yüksek seviyeye çıktı. Bu, tüketici
enflasyonu üzerindeki baskıların önümüzdeki dönemde de devam edeceğini ortaya
koymaktadır.”
‘Halkımızın yüksek
faizler nedeniyle ödediği bedel artıyor’
“Hatırlanacağı üzere,
Merkez Bankası politika faizlerini enflasyonun üzerinde tutacağını taahhüt
etmişti. Enflasyondaki artışın sürmesi, halkımızın yüksek faizler nedeniyle ödediği
ağır bedellerin artarak devam edeceği anlamına da gelmektedir.”