‘Vatandaş
enflasyon baskısı altında eziliyor’
Enflasyon
verilerini değerlendiren DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı
İbrahim Çanakcı, yaptığı açıklamada sabit gelirli vatandaşlara maaş zammı
yapılırken fiili enflasyonun göz ardı edilmesini şu sözlerle eleştirdi:
“Hükûmet
memurlara bu yılın ilk altı ayı için yüzde 3’lük bir zam vermişti. Bu yılın ilk
altı aylık döneminde gerçekleşen enflasyon dikkate alınarak memurlara yüzde
5,45 oranında ‘enflasyon farkı’ verilecek. Yılın ikinci yarısı için öngörülen
yüzde 3 oranındaki artışla birlikte memurların alacağı toplam artış yüzde 8,45
olacak. Emekliler de yüzde 8,45 oranında zam alacak. Hükûmet ve yandaş medyası
bu zamları yüksek, yeterli, hatta memur ve emeklilerimize yapılan bir
lütuf gibi sunmaya çalışıyor. Oysa işçi, memur ve emeklilerimiz sadece
resmî enflasyon verileri dikkate alınarak ve enflasyon baskısı altında
ezildikten sonra gecikmeli bir biçimde zam almaktadır. Yapılan bağımsız
enflasyon hesaplamalarına ve anketlere göre halkımızın fiilen yaşadığı
enflasyon, resmî rakamların iki katından fazladır. Bu gerçek; maaş ve ücret
zamlarında tümüyle göz ardı edilmektedir. Bu zamlar, fiili enflasyonun
yarısından bile düşük seviyededir.”
‘Enflasyon
yıl sonunda Merkez Bankası’nın ve hükûmetin tahmininden yüksek olacak’
Yurtiçi Üretici
Fiyatlarında artışın yüzde 43’e ulaştığını, üretici fiyatlarıyla tüketici
fiyatları arasındaki makasın tarihî yüksek seviyelere çıkarak 25,4 puan
olduğunu ifade eden Çanakcı, enflasyonun yıl sonunda Merkez Bankası ve
hükûmetin tahminlerinden daha yüksek seviyelere çıkacağını söyledi:
“Çekirdek
enflasyon göstergelerindeki bozulma sürüyor. Kuraklık nedeniyle temel gıda
maddelerinde yüksek fiyat artışları yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı
artarak devam ediyor. Buna karşın hükûmete, kurumlara ve politikalara olan
güven ve enflasyonla mücadelede başarı sağlanabileceğine olan inanç kaybolmuş
durumdadır. Tüm bunlar, enflasyonun yıl sonu itibariyle Merkez Bankası ve
hükûmetin tahmin ettiğinden çok daha yüksek seviyelerde gerçekleşeceğini ortaya
koymaktadır. Tablo böyleyken, memurlara yüzde 3 artış vermek hükûmetin
halkımızın yaşadığı geçim sıkıntısını görmezden geldiğini ve sorunları inkâr
ettiğini açıkça ortaya koyuyor.”
‘Elektrik ve
doğalgaz zamları maaş artışlarına yansıtılmadı’
Çanakcı
ayrıca geçtiğimiz hafta elektrik ve doğalgaz fiyatlarına gelen zamların
zamanlamasına da dikkat çekti:
“Yapılan maaş
ve ücret artışları, elektrik fiyatlarına yüzde 15, doğalgaz fiyatlarına ise
yüzde 12 oranında zam yapılmasıyla birlikte daha ilk günden eridi. Her konuda halkımızı
yanıltmayı ve aldatmayı alışkanlık haline getiren iktidar, bu zamları 1
Temmuz’dan itibaren geçerli olacak şekilde yaptığı için zamlar maaş artışlarına
yansımadı. Memur ve emekliler bu zamları bir sonraki maaş artışına kadar
herhangi bir telafi almadan üstlenmeye devam edecek.”
‘Vatandaş
açlık ve yoksulluk sınırının altında, birilerinin maaşları asgari ücretin 50
katının üstünde’
Çok sayıda
kamu yöneticisinin birden fazla yerden astronomik düzeyde maaş almasını ve
Cumhurbaşkanlığı ile TBMM’nin tasarruf tedbirlerinden muaf tutulmasını da
eleştiren Çanakcı şu ifadeleri kullandı:
“Açlık sınırı
asgari ücretin üstüne çıktı. Yoksulluk sınırı ise asgari ücretin üç katından
fazla. Böyle bir ortamda yapılan maaş zamları anlamını yitirmiş durumdadır.
İşçi, memur ve emekliler açlık ve yoksulluk sınırının altında bir gelirle
yaşamaya mahkûm edilirken, birçok üst düzey kamu yöneticisi ve iktidar mensubu
birden fazla yerden asgari ücretin 50 katından fazla aylık maaş alıyor.
İnsanımız geçim sıkıntısı altında ezilirken, tasarruf tedbirlerine öncülük
etmesi gereken Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bu tedbirlerden
muaf tutuluyor. Bu durum, mevcut yönetim sisteminin ve yönetim anlayışının
ülkemizin sorunlarına adil, gerçekçi ve kalıcı bir çözüm getiremeyeceğinin açık
bir göstergesidir.”