Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Elif Erdem Düzgün, 18 Kasım Avrupa Çocuğun Cinsel Sömürüsü ve Cinsel İstismarına Son Verme Günü’ne ilişkin basına açıklamalarda bulundu.
Merkez
Başkanı Düzgün, “Avrupa Konseyi, 12 Mayıs 2015’te Bakanlar Komitesi’nde aldığı
kararla 18 Kasım’ı, “Avrupa Çocuğun Cinsel Sömürüsü ve Cinsel İstismarına Son
Verme Günü” ilan etmiştir. Ülkemizin de taraf olduğu Lanzarote Sözleşmesi özellikli
olarak çocukların cinsel sömürü, istismar ve şiddetten korunmalarını amaçlayan
uluslararası bir sözleşmedir.
Cinsel
sömürü ve istismar mağduru çocukların sayısı her geçen gün artmakta ve önlemler
ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Hukuk düzeni içerisinde istismarcılara karşı
daha caydırıcı yaptırımların uygulanması oldukça elzemdir.
Çocuklar
en temiz duygularıyla kolaylıkla güven duydukları, kandırılıp korkutulabildikleri
için istismara açıktırlar. Çocukluk çağında maruz kalınan istismar eylemi
çocukta travma yaratıp ruhunda derin yaralar açar ve mağdur üzerindeki
etkilerini yetişkinlik çağında dahi göstermeye devam eder. Çocuğun
yakınlarından biri tarafından cinsel anlamda istismar edilmesi eylemi de
maalesef sıkça karşılaştığımız, utanç ve üzüntü ile takip ettiğimiz vakalardan
olup, bu durum çocuktaki güven duygusunun daha derinden zedelenmesine, psikolojik
olarak daha ağır hasar görmesine sebep olmaktadır. Cinsel istismar mağduru çocuk
reddedilme endişesi ve sonuçlarından korkma duygusu ile kendisine yapılan bu
çirkin eylemi açıklamaya çoğu zaman çekinse de hiçbir durumda çocuk uğradığı
cinsel istismardan sorumlu tutulamaz.
Çocuğa
karşı yapılan bu kötü muamele toplumun her kesimini ilgilendiren sosyal bir sorundur.
Çocukları cinsel sömürü ve istismara maruz bırakan zihniyeti kabul etmemiz
mümkün değildir. Çocukların menfaatlerini en üstün değer olarak kabul etmek, onların
psikolojik gelişimlerini sağlıkla sürdürebilmelerine yardımcı olmak amacıyla ve
bu doğrultuda çocuğun zarar gördüğü istismarcılara karşı önleyici, koruyucu ve
caydırıcı tedbirler almak birincil görevimizdir.
En
nihayetinde çocuklar ülkemizin geleceğidir. Onlar cinsel sömürü ve istismardan
uzak, duygusal ve psikolojik anlamda sağlıklı ve sevgi dolu bir ortamda özgürce
yaşamalıdır. Aydınlık bir gelecek için özgüvenli, duyarlı, çağdaş, hoşgörülü, bilinçli
ve sağlıklı düşünebilen sosyal çocuklar yetiştirmek hepimizin sorumluluğudur.
Bu anlamda çocuklarımız arasında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, milli veya
sosyal köken gibi hiçbir ayrım gözetmeksizin onları her türlü sömürü, istismar
ve şiddetten korumalıyız. Çocuklarımıza haklarını öğretmeli, kendilerini rahatça
ifade edebilmeleri için onlarla doğru, aktif ve açık iletişimler kurmalı, onları
sevgi ve merhamet ortamında büyütmeli, mahremiyetin önemi konusunda
bilinçlendirmeliyiz.
Sakarya
Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak çocuğa karşı yapılan her türlü cinsel
istismar, sömürü ve şiddetin karşısındayız. Cinsel sömürü ve istismar mağduru
olan her çocuğun ruhen ve fiziken iyileşmesini önemsiyor, hukuki olarak
atılacak adımlarda onlara yol arkadaşlığı yapmaktan asla kaçınmadığımızı bir
kez daha yineliyoruz” dedi.