28.04.2020 tarihinde Adana'da Ali El
Hemdan isimli çocuk Covid19 salgınının yayılmasını önlemek, kamu sağlığını
korumak amacıyla bir tedbir olarak uygulanan sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği
gerekçesiyle dur emrine uymadığı bahane edilerek açılan ateş sonucu göğsünün
sol üst kısmından vurularak öldürülmüştür. Hepimizin bildiği gibi ülkemizde
korona virüs tedbirleri kapsamında 20 yaş altı ve 65 yaşının üzerindeki
vatandaşlar için getirilen sokağa çıkma yasağı yalnızca halk sağlığını korumayı
amaçlamaktadır. Getirilmiş olan sokağa çıkma yasağına aykırı davranılması
halinde verilecek ceza ise 1593 Sayılı UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU'nun 282.
maddesi uyarınca 3 bin 150 TL idari para cezasıdır. Dün yaşanan olayın
ardından bazı haber sitelerinde maksatlı olarak çocuğun polisten kaçmaya
çalıştığı, polisin ihtarına uymadığı ve yalnızca bacağından vurulduğuna dair
haberler yer alsa da, olayın yaşandığı sokakta bulunan vatandaşların paylaştığı
görseller sosyal medyada yer aldıktan sonra bu haberler hemen kaldırılmıştır.
Kaldı ki çocuğun durmadığı kabul edilse bile bunun karşılığında ateşli silah
kullanmak ne akla, ne mantığa ne de yasal düzenlemelere sığar.
İnsan hayatının değerini bir kez daha anladığımız bu olağanüstü dönemde, sonucu
yalnızca idari para cezasına bağlanmış bir yasağın gencecik bir insanın yaşam hakkının
önüne geçecek şekilde uygulanması hepimizi derinden yaralamıştır. Temel hak ve
hürriyetlerimizin en önemlisi yaşam hakkımızdır. Unutulmamalıdır ki Polis
yetkilerini herkesin temel hak ve özgülüklerini korumak, kamu düzenini ve
barışını sağlamak amacıyla kullanmalıdır.
Polis'in görev ve yetkilerinin yer aldığı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda
hangi şartlar altında silah kullanabileceği açık bir biçimde sıralanmıştır.
Polisin silah kullanılabileceği haller; meşru müdafaa hakkı kapsamında, bedeni kuvvet
ve maddi güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu
direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde sınırlı olmak üzere, hakkında
tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş
olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla
ve sağlayacak ölçüde sınırlı olmak üzere kullanılır.
Polis, bu yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs
edilmesi halinde dahi, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı
tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde silahla ateş edebilmektedir.
Polisin ‘dur’ çağrısına ve bunun akabinde uyarı amaçlı silahla ateş etmeye
rağmen durmayan kişinin yakalanması için ateş edilip öldürülmesi, ulaşılmak
istenen amaçla orantısızdır.
Adana’da yaşanan olayda Polis görev- yetki bilincini tamamen bir kenara
bırakarak hareket etmiştir. Polis memuru kendi ifadesinde dahi
"Çocuk" olarak nitelendirdiği bir kişiye, olay yerinden kaçan bir
suçlu olmamasına, elinde bir silahı yokken tam da ihtarına uyup durduğu sırada,
hayatta kalma ihtimali bırakmayacak şekilde hayati bölgesine, kalbine hedef
alarak ateş etmiş ve bir kişinin yaşam hakkını elinden almıştır. Ülkemizde
uygulanan sokağa çıkma yasağı kamu sağlığını koruma amaçlı olup ihlali idari
bir yaptırım gerektirirken, Türk Ceza Kanunu ve sair kanunlar bakımından oluşan
diğer adli suçlar bakımından ise yakalama yapılmasını gerektiren gecikmesinde
sakınca bulunan suçüstü bir halin varlığı mevcut değil iken polis memurunun bu
eylemi akıl almayan, vicdanlara sığmayan korkunç bir cinayettir.
Polisin; gerektiği durumlarda başvurabileceği kuvvet ve silah kullanma yetkisi
hususunda, insan hak ve hürriyetlerini gözeten bir yaklaşım sergilenmelidir.
Temel hak ve hürriyetlerden olan, yaşam hakkı öncelikle korunmalıdır. İnsan;
işkence, insanlık dışı ve kötü muameleye maruz kalmamalıdır. Polis, zor ve
silah kullanma yetkisini otoriteye güç kazandırmak, demokratik hak ve
özgürlükleri baskılamak için değil, herkesin temel hak ve özgürlüklerini
korumak, kamu düzenini ve barışını sağlamak amacıyla kullanılmalıdır.
Zanlı polis kasten insan öldürme suçunu işlemiş olup soruşturma ve dava süreci
tarafımızca takip edilecektir. Kamuoyuna duyurulur.
SAKARYA BAROSU SAKARYA
BAROSU
ÇOCUK HAKLARI MERKEZİ BAŞKANI KADIN
HAKLARI MERKEZİ BAŞKANI
AV. ELİF ERDEM DÜZGÜN AV.
BETÜL URUK