Acılarımızın hala taze olduğu, eksiklerimizin bir tokat gibi yüzümüze vurulduğu 17 Ağustos 1999 depreminden sonra 19 yıl geçti. Bizler artık ülkemizin deprem bölgesinde olduğu gerçeğinin bilinciyle, devlet ve millet olarak felaketlere karşı her daim tedbirli olmalıyız. Her afetten sonra sık sık yapılan "yara sarma" anlayışından kurtulup bilimin tekniğin ve aklın gerektirdiği işleri yapmak gerekir. Depremin bir doğa olayı olduğu kabul edilmeli ancak denetimsizliğin neden olduğu olumsuzlukları “kader” gibi değerlendiren yaklaşım terk edilmelidir.
Bugüne kadar yapılan çalışmalar, deprem öncesi alınacak önlemlerin, deprem riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymaktadır. Sorunu sorun olmaktan çıkaracak olan tek çıkar yol, deprem yaşanmadan önce alınacak önlemlerde saklıdır. Depremden değil, kayıtsızlık, kararsızlık ve hazırsızlıktan korkalım.
Yaşadığımız depremlerde yaşamını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, depremzede yakınlarına ve tüm ulusumuza bir kez daha başsağlığı diliyorum. Allah milletimizi devletimizi her türlü afetten, iç ve dış tehditlerden korusun. Milletimiz bir daha böyle acılar yaşamasın.
Sakarya Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkanı
Adem SARI