Saygıdeğer hemşehrilerim;
Bilindiği üzere Sakaryamız, dünyanın en hızlı hareket eden ve en akif deprem kuşaklarından biri olan
Kuzey Anadolu Fay HaH (KAF) üzerinde yer almaktadır. Tarih boyunca yaşanan depremler bu
coğrafyadaki insanlarımıza telafisi imkansız maddi-manevi kayıplar ve acılar yaşatmıştır. Bu acıların en
büyüklerinden birini şehir olarak en son 17-Ağustos-1999’da yaşadık. Depremde sadece can kaybı değil
aynı zamanda bulaşıcı ve salgın hastalıklar, yaralanma ve sakat kalmalar, üretim ve gelir kaybı, işsizlik,
enflasyon, pazar kaybı, çevre sorunları, psikolojik sorunlar, güvenlik gibi pek çok olumsuzluğa da maruz
kaldık.
DEVA Partisi olarak; ülkemizin karşı karşıya olduğu tüm problemlerde olduğu gibi başta depremler
olmak üzere tüm doğal afetlerde reakif değil proakif bir yaklaşımın esas alınması gereğine inanıyoruz.
Yani; deprem ya da bir başka doğal afet olduktan sonra, devletimizin ve milletimizin tüm imkanlarıyla
seferber olduğu rehabilitasyon gayretlerinden ziyade, afet bölgelerinin afet türüne göre risk
analizlerinin yapılıp her türlü afetin mümkünse hiç kayıpsız atlatılmasına yönelik tedbirler, bilim,
teknoloji rehberliğinde ciddiyetle alınmalıdır. Depremle ilgili olarak hemşehrilerimizin
bilinçlendirilmeleri için İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Halk Eğitim Merkezleri, şehrimizde bulunan 2
üniversitemiz, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlere çok önemli sorumluluklar düşmektedir.
Bir sonraki depreme adım adım yaklaştığımız gerçeğiyle, benzer acılara maruz kalmamak için hepimiz
tedbirlerimizi azami almak durumundayız. Yeni yerleşim alanlarının daha az risk içeren bölgelerde
açılması, binaların modern deprem dayanıklılık kriterlerine göre inşa edilmesi, daha önce deprem
geçirmiş yapılardan kentsel dönüşümle yıkılacak olanların yıkılıp güçlendirme gereken yapıların bir an
önce elden geçirilmesi hayatidir. Merkezi yönetimle birlikte yerel yönetimlerimize, üniversitelerimize,
sivil toplum kuruluşlarımıza ve özellikle hemşehrilerimize bu konuda büyük sorumluluk düşmektedir.
17 Ağustos depremi, en ufak bir sarsıntıda yüreklerimizin hopladığı, çoluk çocuğumuz, sevdiklerimiz,
geleceğimiz için endişelendiğimiz bir korku-kaygı-stres sarmalı ve travma kaynağı olarak belleklerimizde
durmaktadır. Depremde sadece canlar kaybetmiyoruz, yıkılanlar sadece binalarımız değil, şehrin
haazası da yıkılıyor. Bu nedenle her türlü afetin tedbirini almak aklın, bu konuları boş vermemek, ihmal
etmemek, istismar etmemek vicdanın, sorumluluğun ve inancımızın bir gereğidir. Bu vesileyle 17
Ağustos depreminde hayaQnı kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine
bağsağlığı ve sabır dilerim.
Bilindiği üzere Sakaryamız, dünyanın en hızlı hareket eden ve en akif deprem kuşaklarından biri olan
Kuzey Anadolu Fay HaH (KAF) üzerinde yer almaktadır. Tarih boyunca yaşanan depremler bu
coğrafyadaki insanlarımıza telafisi imkansız maddi-manevi kayıplar ve acılar yaşatmıştır. Bu acıların en
büyüklerinden birini şehir olarak en son 17-Ağustos-1999’da yaşadık. Depremde sadece can kaybı değil
aynı zamanda bulaşıcı ve salgın hastalıklar, yaralanma ve sakat kalmalar, üretim ve gelir kaybı, işsizlik,
enflasyon, pazar kaybı, çevre sorunları, psikolojik sorunlar, güvenlik gibi pek çok olumsuzluğa da maruz
kaldık.
DEVA Partisi olarak; ülkemizin karşı karşıya olduğu tüm problemlerde olduğu gibi başta depremler
olmak üzere tüm doğal afetlerde reakif değil proakif bir yaklaşımın esas alınması gereğine inanıyoruz.
Yani; deprem ya da bir başka doğal afet olduktan sonra, devletimizin ve milletimizin tüm imkanlarıyla
seferber olduğu rehabilitasyon gayretlerinden ziyade, afet bölgelerinin afet türüne göre risk
analizlerinin yapılıp her türlü afetin mümkünse hiç kayıpsız atlatılmasına yönelik tedbirler, bilim,
teknoloji rehberliğinde ciddiyetle alınmalıdır. Depremle ilgili olarak hemşehrilerimizin
bilinçlendirilmeleri için İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, Halk Eğitim Merkezleri, şehrimizde bulunan 2
üniversitemiz, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlere çok önemli sorumluluklar düşmektedir.
Bir sonraki depreme adım adım yaklaştığımız gerçeğiyle, benzer acılara maruz kalmamak için hepimiz
tedbirlerimizi azami almak durumundayız. Yeni yerleşim alanlarının daha az risk içeren bölgelerde
açılması, binaların modern deprem dayanıklılık kriterlerine göre inşa edilmesi, daha önce deprem
geçirmiş yapılardan kentsel dönüşümle yıkılacak olanların yıkılıp güçlendirme gereken yapıların bir an
önce elden geçirilmesi hayatidir. Merkezi yönetimle birlikte yerel yönetimlerimize, üniversitelerimize,
sivil toplum kuruluşlarımıza ve özellikle hemşehrilerimize bu konuda büyük sorumluluk düşmektedir.
17 Ağustos depremi, en ufak bir sarsıntıda yüreklerimizin hopladığı, çoluk çocuğumuz, sevdiklerimiz,
geleceğimiz için endişelendiğimiz bir korku-kaygı-stres sarmalı ve travma kaynağı olarak belleklerimizde
durmaktadır. Depremde sadece canlar kaybetmiyoruz, yıkılanlar sadece binalarımız değil, şehrin
haazası da yıkılıyor. Bu nedenle her türlü afetin tedbirini almak aklın, bu konuları boş vermemek, ihmal
etmemek, istismar etmemek vicdanın, sorumluluğun ve inancımızın bir gereğidir. Bu vesileyle 17
Ağustos depreminde hayaQnı kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine
bağsağlığı ve sabır dilerim.
MEHMET ERDOĞAN
DEMOKRASİ ve ATILIM PARTİSİ
(DEVA PARTİSİ)
SAKARYA İL BAŞKANI