Kayıt dışı
ekonomiyi meydana getiren çok sayıda bileşen olmakla birlikte, en büyük
bileşenin vergi kaçırma olduğu söylenebilir. Bu nedenle vergi kaçakçılığı ile
mücadele oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.
Sakarya
Üniversitesi Sakarya Ekonomik Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr.
Hakan Yavuz kayıt dışı ekonomi, vergi kaçırma ve nedenleri ile bunları
önlemenin yollarına dair açıklamalarda bulundu.
Vergi
kaçırmanın riskli, yasa dışı olduğunu, ahlaki olmadığını vurgulayan Yavuz,
“Vergi kaçırma bilerek/isteyerek olabileceği gibi ihmal sonucu da
gerçekleşebilir. Ancak yaygın kanaat bilerek ve isteyerek yapılan bir davranış
olduğu yönündedir. Vergi kaçırdığı tespit edilen bir kişi cezai müeyyide ile
çarptırılacağı için bu eylemin riskli olduğu aşikârdır” dedi.
Üç Farklı Şekilde Mücadele Etmek
Mümkün
Vergi
kaçakçılığı ile mücadelede gönüllülük unsurunun çok önemli olduğunu belirten
Yavuz, etkin mücadelenin de üç yolu olduğunu söyledi. Yavuz, “Vergi kaçakçılığı
ile mücadele etmek mümkün. Bunun farklı yolları var Bunlardan birincisi; devlet
tarafından belirlenen yasal yaptırımlardır. Yasal yaptırımlar dediğimiz para
cezası, hapis cezası ve paraya çevrilebilen hapis cezasını kapsar. İkincisi;
sosyal ayıplama/dışlama, akran grupları ve çevre tarafından oluşturulan cezai
müeyyideyi kapsar. Üçüncüsü; suçluluk duygusu, başka bir ifadeyle kişinin
kendini cezalandırmasıdır. Bu anlayışa göre, vergi kaçakçılığı ile mücadele
sadece devletin sorumluluğunda değildir. Gerçekten de ülkemizde vergi
kaçakçılığı ile mücadelede bir türlü istenilen başarının sağlanamamasında
sosyal ayıplama ve suçluluk duygusu mekanizmasının istenilen düzeyde
olmamasının da etkisi vardır” ifadelerini kullandı.
Pandemi Süreci Vergi Kaçakçılığı İle
Mücadeleye Zarar Veriyor
Pandemi
sürecinin, vergi kaçakçılığı ile mücadeleyi olumsuz etkilediğine de değinen
Yavuz, “Dünya ekonomisinde görülen daralmaya paralel olarak Türkiye
ekonomisinde görülen daralma, vergi mükelleflerini mali yönden zorlamaktadır.
Daralma dönemlerinde birçok faktörün de etkisiyle vergi kaçakçılığı ile
istenilen düzeyde mücadele edilememektedir. Özellikle çok uluslu şirketler bu
dönemlerde faaliyet gösterdikleri ülkelerde vergi matrahının yüksek miktarlarda
aşınmasına neden olmaktadırlar. Bununla birlikte, pandemi döneminde ertelenen
vergilere, pandemi sonrasında vergi mükelleflerinin uyum göstermesi de zor
olabilir. Dolayısıyla pandeminin vergi uyum maliyetlerini arttırdığı
söylenebilir” açıklamasını yaptı.
Fahri Vergi Müfettişliği İle İş Yükü
Azaltılabilir
Fahri vergi
müfettişliği ile vergi müfettişlerinin iş yükü hafifletilebileceği önerisinde
bulunan Yavuz, “Maliye lisans veya lisansüstü eğitimi alan öğrencilere staj
uygulaması kapsamında vergi müfettişleri ile birlikte çalışma zorunluluğunun
getirilmesi yükün hafifletilmesini sağlayabilir. Bu sayede öğrenciler
üniversite hayatı boyunca alınan teorik bilgilerin, ekonomik hayatta nasıl
cereyan ettiğini gözlemleme fırsatı da sağlayabilir. Fahri vergi müfettişliğine
maliye alanındaki akademisyenler ve emekli maliye personellerinin de dâhil
edilmesi sistemi
daha da
güçlendirebilir. Son dönemdeki ön lisans ve lisans eğitiminde uygulanan 3+1 ve
7+1 uygulamalarının faydaları göz önünde tutulduğunda ifade edilen önerinin
faydalı olabileceği düşünülebilir” diye konuştu.
Yazının
tamamına sesam.sakarya.edu.tr sayfasından ulaşılabilir.