10.09.2021
Doğu
Perinçek/ Rota
1. Taliban Atatürk düşmanı değil mi?
Yanıt: Bugün dünyada ya da herhangi bir coğrafyada
saflaşmayı belirlemede ölçütümüz; emperyalizme karşı tavır, yoksa Atatürk’e
tavır değil. Yeryüzündeki baş çelişme, Atatürk eksenli olarak belirlenmiyor,
Lenin ya da Mao eksenli olarak da belirlenmiyor. Dünyadaki baş çelişme, ABD
hegemonyacılığı ile dünya devletleri, milletleri ve halkları arasındaki
çelişme. Bu açıdan baktığımız zaman Taliban, bugün ABD emperyalizmine karşı
mücadelenin ön cephesinde. Taliban, Afgan milletinin ABD emperyalizmine karşı
silahlı savaşına önderlik etti ve savaşı kazandı. Bugün de ABD emperyalizmine
karşı cephe tutmaya devam ediyor. Nitekim aynı cephede Çin Halk Cumhuriyeti,
Rusya, İran, Türkiye, Orta Asya devletleri gibi ABD’ye karşı saf tutan
devletler ve halklar var. Taliban onlarla birlikte hareket ediyor. Biz Türkiye’nin
öncüleri olarak Taliban’ın bu cephede daha tutarlı ve daha karalı bir uygulama
içinde olması için çalışmalıyız. ABD emperyalizmine karşı savaşan Taliban’ın
Atatürk’ten farklı bir ideolojiye sahip olduğunu herkes biliyor. Ancak niçin
Atatürk’e düşman olsun, nereden çıkarttınız, bildiriniz biz de öğrenelim.
İdeolojik birlik ile dünya ölçeğindeki cepheleşme örtüşmez. Bunlar, farklı
düzlemler. Bu düzlemleri ayırmazsanız, yalnız kendi ideolojinizden olanlarla
birlikte olursunuz ve hiçbir mücadeleyi de kazanamazsınız. Ayrıca şunu da
saptamalıyız: Emperyalizme karşı savaşan mazlumlar, Atatürk’ten farklı
ideolojilere sahip olabilir, ancak Atatürk’e düşman olmaz, tam tersine
Atatürk’ten esinlenir. Taliban, Atatürk’ü anlamamışsa, bu onun hatasıdır ve ABD
emperyalizmine karşı mücadele çizgisinde ilerleyecekse Atatürk’ü anlayacaktır.
Nitekim İran İslam Cumhuriyeti de benzer bir süreç yaşadı. Bizimle
görüşmelerden sonra Nutuk’u Farsça olarak basma kararı aldılar ve yayımladılar.
Siz dünyaya emperyalizme karşı mücadele penceresinden
değil Laiklik penceresinden baktığınız için, önyargıları dile getiriyorsunuz.
Laiklik cephesinde emperyalizmin sahte laikleriyle buluşabilirsiniz ancak
emperyalizme karşı savaşan birçok devlet ve milletle karşı karşıya düşersiniz.
2. Taliban'ı CIA kurmadı mı?
Yanıt: Nerden çıkartıyorunuz? Taliban’ı CIA kurmadı.
Taliban’ın kuruluşunda Pakistan İstihbarat Örgütü’nün etkisi olduğu yönünde
bilgiler var. O sırada Afganistan, Sovyet sosyal emperyalizmine karşı kurtuluş
savaşı veriyordu. Bu nedenle Pakistan başta olmak üzere birçok devlet ve bu
arada ABD Taliban’ın mücadelesine olumlu baktı. Ancak Taliban’ın kuruluşu CIA
eliyle değil. Siz El Kaide ile Taliban’ı karıştırıyorsunuz. El Kaide’yi CIA
kurdu. DEAŞ El Kadie’nin içinden çıktı. Ancak Taliban, başka bir kökenden
geliyor. Asıl önemli olan, son yirmi yılda Taliban’ın hangi mücadeleyi
verdiğine bakmak gerekir. Taliban, ABD emperyalizmine karşı mücadelenin ön
cephesinde. Hangi güç emperyalizme karşı mücadele ediyorsa, Türkiye’nin
bağımsızlığına da katkıda bulunuyor. Nitekim Türkiye’deki saflaşmada ABD
işbirlikçileri Taliban düşmanı. Millî olan güçler ise, Afgan milletinin ve
Taliban’ın ABD emperyalizmine karşı mücadelesinin kazanımlarından kuvvet
alıyor. Size bu cepheden bakmayı öneriyoruz.
3. Hem Turan Dursun ve İlhan Arsel gibi ateistlerin
kitaplarını yayınlayıp hem de "Taliban Atatürk gibi başardı" demek
tezat değil mi?
Yanıt: Bu sizin çelişkiniz. Dünyaya Tanrısızlık
ekseninden bakarsanız ve başka hiçbir pencereniz yoksa, böyle sözümona “tezatlar”
icat edebilirsiniz. Taliban, Afganistan’da Atatürk’ün kurtuluş savaşında
yaptığını yaptı. Ama siz Afganistan’da Atatürk ararsanız boşuna uğraşırsınız.
Atatürk olmak ile Atatürk gibi kurtuluş savaşı yapmak farklı eylemler. Her
ülkenin kendi koşulları, kendi birikimi, kendi önderleri var. Dünyaya Atatürk
ihraç edemezsiniz. Dünyaya Turan Dursun veya İlhan Arsel de ihraç edemezsiniz.
Dünyanın hiçbir ülkesinde Atatürk bulamazsınız. Çünkü Atatürk bir tek Türk
milletinin imparatorluk ve devrim birikimi içinden çıkabilirdi ve oradan çıktı.
Türk milleti olmasa Atatürk olmazdı. Ancak Atatürk olmadığı zaman da Türk
milleti vardı ve var. Atatürk’ün kendisi de Türk milletinin birikimi içinden
çıktığını vurguluyordu. Her ülkenin kendine özgü toplumsal ekonomik yapısı,
tarihsel birikimi ve kendi bağrından çıkarttığı önderleri var. Sizin tavrınız
Atatürk’le de çelişiyor. Atatürk, tarihe bilimsel bakıyordu, hatta Kemalist
Devrimin öncü kadroları Tarihsel Materyalizmi benimsediklerini de vurguladılar.
O nedenle Atatürk, her toplumun kendi tarihsel birikimi zemininde önderlikler
çıkartabileceği görüşündeydi. Sizin tarihin ve dolayısıyla hayatın dışında olan
görüşleriniz Atatürk ile taban tabana zıt. Böyle ilkel ve tarihin dışında kalan
uydurmalar ile Atatürk arasında hiçbir ilişki kuramazsınız.
4. Emperyalist Amerika'ya karşı Hitler ve Humeyni de
savaştı. Hitler ve Humeyni de "antiemperyalist" miydi?
Yanıt: Emperyalistler arası savaşlar ile Mazlum
milletlerin emperyalizme karşı mücadelesini birbirine karıştırıyorsunuz. Hitler’in
kendisi en gerici emperyalist idi. Hitler’e karşı savaş, o tarihsel süreçte
emperyalizmin en gerici, en ırkçı, en yobaz gücüne karşı savaştı. Humeyni ve
Taliban’ın konumları, Hitler’e hiç benzemiyor. Çünkü emperyalizme karşı
konumlandılar. Gerçek bu. Gerçeği hiç kimse safsatalar üreterek değiştiremez.
Şunu da eklemeliyim: İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve İtalya
emperyalistlerine karşı savaşan ABD, İngiltere ve Fransa da emperyalist idiler
ancak emperyalizme karşı mücadelede olumlu rol oynadılar. Çünkü Dünya
halklarının dostu konumundaydılar. Çeşitli stratejik dönemlerde emperyalistler
arasında da farklar görüyoruz. Örneğin yukardaki örnekte gördüğümüz gibi Alman
Nazi emperyalizmi, İtalyan Faşist emperyalizmi ve Japon faşist emperyalizmi,
dünya devletleri ve halklarının baş düşmanıydılar. Onlara karşı savaşan
İngiliz, Fransız, ABD emperyalistleri dünya demokrasi cephesinde yer aldılar,
Sovyetler Birliği’nin ve dünya halklarının yanında savaştılar. Bugün de
Avrupalı emperyalist devletler, ABD hegemonyacılığına karşı tavır aldıkları her
durumda, dünya devletleri ve milletleri ile aynı cepheyi paylaşıyorlar. Burada
öğretici olan çok şey var. Her yerde Atatürk var mı diye bakarak devrimci bir
strateji kuramazsınız. Emperyalizme karşı dünya cephesini, Atatürklerle
kurmuyorsunuz, laiklerle de kurmuyorsunuz. Atatürk’ün kendisi de hayatı boyunca
Atatürklerle ittifak etmedi. Birinci Dünya Savaşında Alman emperyalizmiyle
ittifakı savundu ve savaştı. İstiklal Savaşında Sovyet Rusya ve Afganistan ile
birlikteydi. Bu ülkelerin başlarında Atatürkler yoktu. Ama Atatürk ile aynı
cephede yer alanlar vardı.
5. El-Kaide örgütü Taliban'a biatlı yani bağlı.
Nitekim El-Kaide Lideri Eymen El-Zevahiri, Taliban Lideri Haybatullah
Akundzade'ye biat etti. Taliban'ı resmen tanımak El-Kaide'yi de resmen tanımak
anlamına gelmiyor mu?
Yanıt: Taliban ile El Kaide bambaşka örgütler. El-Kaide
Lideri Eymen El-Zevahiri’nin Taliban Lideri Haybatullah Akundzade'ye biat
etmesi de bu iki örgütün farklı olduğunu kanıtlıyor. Taliban, nasıl El Kaide’ye
bağlı olabilir? Taliban El Kaide’ye ve onun içinden çıkan DEAŞ’a karşı
savaşıyor, onları Afganistan’dan temizliyor. Bu örgütlerin geçmişini bilmesek
bile, mantıklı olabiliriz. Taliban, El Kaide içinden çıkmadı. Ancak Taliban
içindeki Hakanî Grubunun El Kaide bağlantısı oldu. ABD emperyalizmine karşı
mücadele dönemindeki birliktelikler, başarının da gerekleridir. Taliban ile El
Kaide arasında inançta ve siyasette de önemli farklar var. Taliban’ın amacı,
Afganistan’da İslamî emirlik kurmak. El Kaide ise Dünyada cihad peşinde.
El Kaide’nin içinden çıkan DEAŞ da küresel cihat iddiasında, bu kapsamda Irak
ve Şam’da devlet kurmayı amaçlıyor. El Kaide ve DEAŞ, Şiileri düşman görüyor.
Taliban ise Şiileri düşman görmüyor. 1997-2001 yılları arasında Taliban,
Şiileri düşman görüyordu ve Şii Hazaralara karşı ağır şiddet uyguladı. Ancak
daha sonra içindeki Şii düşmanı grupları temizledi. Bu gruplar El Kaide ve
DEAŞ'a katıldı. Bugün Taliban, Şiileri düşman görmediğini ilan ediyor ve
ötekileştirmiyor. Nitekim, Muharrem ayında Hazaraların Aşure Törenlerine
katıldı. Taliban ile El Kaide arasındaki ayrılıklar düşmanlık düzeyindedir.
Lütfen kulaktan dolma iddialarla önyargılar üretmeyelim.
6. İleriki zamanda, IŞİD herhangi bir ülkedeki
ABD/NATO askerlerini mağlup edip iktidara gelirse "IŞİD Atatürk gibi
başardı" diyecek misiniz?
Yanıt: Bakın bu da safsata. Bilim ve Devrimci Siyaset,
olmayanlarla ilgilenmez, olanlarla ilgilenir. Varsayımlar üzerine bilim ve
siyaset yapılmaz. Ama şunu da öğrenmeliyiz: Atatürk’ün kendisi emperyalizme
karşı savaşan örgütlerin iktidara geldiği koşullarda o örgütlerin zaferini
alkışladı. Aydınlık’ta son günlerde yayımlanan Genel Sekreterimiz Özgür
Bursalı’nın Atatürk ve Batı konulu yazılarını ve Şule Perinçek’in Afganistan ve
Atatürk konulu yazılarını okumanızı öneririm. Doğu Perinçek’in Asya Çağının
Öncüleri kitabının Atatürk bölümünü de incelemenizi öneriyorum.