Şahsım hükümetinin, halkı covid-19 salgınıyla mücadelede
yalnız bırakmasının ardından da bu kriz tam bir buhrana dönüştü. Geldiğimiz
noktada milyonlarca emekçi, memur, çiftçi, emekli, esnaf, öğrenci buhranın
ortasında yaşam mücadelesi veriyor. Milyonlar işsizlikle, hayat pahalılığıyla,
yoksullukla, borçlulukla ve maalesef açlıkla boğuşuyor.
ŞAHLANAN BİR AVUÇ İMTİYAZLI İNSAN OLACAK
Halkımız bu sorunlarla boğuşurken, Saraylarından ülkeyi
yönetenler, milyonların sırtına yeni yükler bindiriyor. Erdoğan’ın Şahsım
Hükümeti, miting meydanlarında “Temmuz ayında ekonomi şahlanacak” demişti ama
temmuz ayıyla beraber zam yağmuru hızlandı. Anlaşıla o ki, şahlanan yine
milyonlar değil, bir avuç imtiyazlı insan olacak. Çünkü Saray halkın
gerçeklerine ve ihtiyaçlarına tamamen sırtını dönmüş durumda.
BOZUK DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ
1 Temmuz itibariyle elektriğe %15, doğalgaza %12, sanayi
kuruluşlarında kullanılan doğalgaza %20, LPG’ye 60 kuruş, öğrenci harçlarına
ise %10 zam yapıldı. Son zamlarla birlikte, sene başından beri elektriğe %22,
doğalgaza %20 zam uygulanmış oldu. Ucube tek adam rejiminin yürürlüğe girdiği
günden bugüne elektrik faturaları 8 kez, doğalgaz faturaları da 13 kez
zamlandı. İktidarın kurduğu bu bozuk düzen, vatandaşa sadece açlık, işsizlik ve
zam getirdi. Biz bu bozuk düzeni değiştireceğiz. Demokratik hukuk devletine son
verip yerine Şahsım hükümetini koyanların kurduğu bu düzeni değiştireceğiz.
MAZOT, GÜBRE, ELEKTRİK PAHALANACAK
Saray rejiminin, halkın sırtına yüklediği büyük yük ve ağır
ekonomik yıkım, TÜİK’in artık makyaj tutmayan enflasyon verilerinde bile
görülüyor. TÜİK’in açıkladığı Haziran 2021 verilerine göre yıllık tüketici
enflasyonu % 17.53 ile son iki yılın zirvesine yükseldi. Üreticinin maliyetleri
ise yıllık % 42.89 artışla son 32 ayın zirvesinde. Bütün bu gelişmeler, Saray
rejiminin yarattığı yıkımın, halkın sırtına yeni yükler bindireceğinin de
işareti. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, bir süre sonra artan
maliyetlerin tüketiciye yüksek enflasyon olarak döneceğini gösteriyor. Türk
Lirasının döviz kurları karşısında sürekli değer kaybetmesi ise ithal girdiye
mahkum edilmiş çiftçimizin, üreticimizin maliyetlerinin artacağının habercisi.
Mazot pahalanacak, gübre pahalanacak, elektrik pahalanacak… Bunun üzerine bir
de son zamlar önümüzdeki aylarda enflasyona yansıyacak. Açık olan bir şey var;
o da Saray rejiminin kurduğu düzen vatandaşın hayatını daha pahalı, daha
yaşanmaz hale getirecek.
SARAY YİNE KURNAZLIK PEŞİNDE
Saray rejimi bir yandan da yeni kurnazlıklar peşinde. Emeklilere, memurlara ve kamu işçilerine verilecek enflasyon farkları Ocak-Haziran verileriyle belirlenmesine rağmen zamlar Temmuzda geldi. Hayat pahalılığı almış başını giderken, milyonlarca memurun ve emeklinin maaşlarına yapılacak enflasyon zammı sadece % 8.45 oranında kalacak. Kamu işçilerinin alacağı zam, bu oran etrafında belirlenecek.
TÜRKİYE BU DÜZENE MAHKUM DEĞİL
Yurttaşlara “porsiyonları küçültün” diyen Saray, vatandaşın
lokmasına dahi göz dikti. Hayat pahalılığıyla, işsizlikle, yoksullukla,
borçlulukla, açlıkla mücadelede iktidar tarafından yalnız bırakılan halk; ucube
tek adam rejiminin yükünü artık kaldıramıyor. Şahsım düzeni devam ettiği
müddetçe fakirleşmeye, yoksullaşmaya, geçim sıkıntısı yaşamaya devam edeceğiz.
İktidarın siyasi ve ekonomik tercihleri bize bunları yaşamayı dayatıyor. Ama
Türkiye bu düzene mahkum değil.
KAYNAKLARI HALK YARARINA KULLANACAĞIZ
Bu kötü gidişi biz değiştireceğiz. Türkiye’nin bütün
sorunlardan kurtulabilmesinin yolu iktidar değişikliğinden geçiyor. Hiç
kimsenin şüphesi olmasın, tek adam rejimine son verip halkın iktidarını
kuracağız. Halkı zenginleştirecek olan, hayat pahalılığına son verecek olan
Güçlendirilmiş Parlementer Demokrasiyi kuracağız. Vatandaşa hesap vermeyi temeline
alan demokratik hukuk devletini kurup, kamu kaynaklarını halk yararına
kullanacağız.
BİZ HAZIRIZ
Bizleri Meclis’e gönderdiğiniz fezlekeleriniz,
tehditleriniz, zorbalıklarınız korkutamaz. Sayın Genel Başkanımız Kemal
Kılıçdaroğlu’nun da söylediği gibi, zerre kadar çekinmiyoruz. Bu ülkede hep
birlikte mutlu ve müreffeh bir yaşam süreceğiz. Biz hazırız. Türkiye’yi
yönetecek kadrolar hazır. Türkiye artık kendisini yeniden kuracak, yeni bir
iktidar ve Güçlendirilmiş Parlementer Demokratik Sistem için sabırsızlanıyor.
Halkımızın bu sabırsızlığına karşılık vermek için, hiç vakit geçirmeden, hemen
erken seçim istiyoruz.