27 Mayıs’ta, iradesi ile bin yıllar boyunca yedi düvele
galip gelmiş, çağ açıp çağ kapatmış bir milletin iradesi, o milletin güveni
suistimal edilerek gasp edilmiştir. Apoletlerin arkasına sığınan zavallıların
ve onlara alkış tutan kendini bilmezlerin gayretleri yılların emeği ve alın
teri yağmalanmış, onlarca yıllık siyasi birikim ve demokrasi tecrübesi habis
ruhlu kişilerce çiğnenmiştir.
Ancak daha da acısı, 27 Mayıs kendinden sonraki darbe ve
anti-demokratik girişimlere örnek olmuş, Türkiye’de milletin iradesine layık
olamayanların millete ve iradelerine hükmedebileceğine dair bir feci fikre
zemin hazırlamıştır. Birer gün arayla Başbakanımız Menderes’i, bakanlarımız
Polatkan ve Zorlu’yu idama yollayan düzemece mahkemelerde kalemi kıranlar,
ilahi bir kalemle bir destanın yazıldığını da fark etmemişlerdir. 10 yıl
boyunca cesaretle adaletsizliğe siper olmuş demokrasi şehitlerimiz, darağacına
giderken attıkları her cesur ve kararlı adımla bir destanın da ilk sözcüklerini
yazmışlardır.
Bu destan şu dört kelime ile başlamaktadır; Demokrasi,
adalet, hürriyet ve kalkınma!
Şehitlerimizin idam kararları yazan vesikalar aslında
ölümsüzlüklerini kanıtlar birer delil haline gelmiştir.
Onların millet için hayal ettikleri elbet bir gün
gerçekleşecektir, zira her zaman dediğimiz gibi; demokrasi ölmez bir
mefkuredir! Bu duygu ve düşüncelerle, içimizdeki acı ve mücadelemiz konusunda kararlılıkla
milleti için bedel ödemeyi göze alarak hizmet eden, şehadete yürüyen
başbakanımız Ali Adnan Menderes’i, kıymetli bakanları Hasan Polatkan ve Fatin
Rüştü Zorlu’yu, rahmet ve minnetle anıyorum.
İsmail ERGÜL
Demokrat Parti Sakarya İl Bşk.