Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin İrfan Balık, yıllık ortalama 90 bin ton fındık üretimiyle Ordu’nun ardından ikinci sırada bulunan Sakarya’da verimliliği arttırmanın önemine dikkat çekerek yapılacak yerinde uygulamalarla üretimde ilk sıranın alınabileceğini vurguladı. Yapılacak bilimsel çalışmalar ve akademisyenlerin deneyimleriyle fındık üreticileri için yeni kurulan SUBÜ Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin önemli bir kazanım olduğunun altını çizen Balık, fındıkta hastalık ve zararlılarla mücadelenin oldukça önemli olduğu ilkbahar aylarında külleme hastalığı, fındık kurdu ve fındık yeşil kokarcasına karşı alınabilecek önlemlerden bahsetti.
Dip sürgünü ve
ot temizliğinin yararları
Sakarya’nın
toplam tarım alanının yüzde 33,5’ine denk gelen 72 bin hektarlık kısmında
fındık tarımı yapıldığı bilgisini veren Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin İrfan Balık,
“Tüm ilçelerimizde fındık üretiliyor. Ancak üretim alanının yüzde 80’i Karasu,
Kocaali, Hendek ve Akyazı ilçelerinde yer alıyor. Fındık üretiminde verim ve
kalite üzerinde iklim koşullarının yanı sıra, budama, gübreleme, hastalık ve
zararlılarla mücadele gibi uygulamalar da etkili oluyor. Toprak ve yaprak
analizi sonuçlarına göre yarısı Mart ayında verilen azotlu gübrelerin diğer
yarısı Mayıs ayında veriliyor. Mayıs ayında dip sürgünü ve yabancı ot
temizliğinin yapılması gübrelerin etkinliğini arttırıyor ve hastalık ile
zararlıların kontrol altında tutulması açısından önemli rol oynuyor.” diye
konuştu.
Külleme
hastalığı mantar kaynaklı
Fındığa
zarar veren hastalıkların başında küllemenin yer aldığını söyleyen Balık, “Mantar
kaynaklı olan külleme hastalığı son yıllarda fındıkta ciddi zararlara sebep
oldu. Bu hastalığa ‘Phyllactinia guttata’
ve ‘erysiphe corylacearum’ adındaki
iki mikroorganizma neden oluyor. Phyllactinia
guttata’nın neden olduğu külleme hastalığında fındık yapraklarının
genellikle alt yüzeyinde gri-beyaz toz şeklinde bir mantar tabakası oluşuyor. Erysiphe corylacearum’un neden olduğu
külleme hastalığında ise ilkbaharın erken döneminde yapraklar, genç sürgünler
ve çotanaklar üzerinde gri-beyaz bir tabaka oluştuğu görülüyor.”
Kükürt
uygulaması koruyucu oluyor
Balık,
“Külleme hastalığı yaprakların fotosentez aktivitesini olumsuz etkileyerek
yaprak ve çotanak dökülmelerine sebep oluyor. Bilimsel olarak kanıtlanmasa da
iç çürüklerin artmasına neden olduğu düşünülüyor. Fındık verimliliğinin
azalmasına yol açan bu hastalıkla mücadele için Nisan ayından itibaren hastalığa
karşı koruyucu olan kükürt uygulamasının yapılması, hastalığın ilerlemesi
durumunda ise Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılmış fungusit ilaçlarının
uygun doz ve zamanda kullanılması gerekiyor.”
Fındık kurdu
için Mayıs ayı kritik
Fındık
kurdunun beslenme ve yumurta bırakma yoluyla fındıkta zarara neden olduğunu
belirten Balık, “Fındık kurdu özellikle Mayıs ayı içerisinde aktif bir şekilde
hareket etmeye başlıyor. Ergin olanları ilk olarak yeni oluşan meyvelere zarar
veriyor. Daha sonra ise fındığın kabuğunu delerek kabuk içinden besleniyorlar.
Fındık kurdu ile mücadele için fındıklar mercimek boyutuna ulaştığında kimyasal
müdahalede bulunulabilir. Popülasyonun yoğun olduğu yıllarda ise Haziran ayı
başında ikinci bir ilaçlama yapılması gerekebilir. Nisan ayının sonunda ortaya
çıkan fındık yeşil kokarcasının meyvenin gelişimine bağlı olarak farklı
zararları bulunuyor. Meyvenin iç biçiminin zarar görerek dökülmesi ve meyvelerde
iç lekeler oluşması bu zararlardan. Fındık kurdu mücadelesi sayesinde fındık
yeşil kokarcası popülasyonu da önlenebiliyor” ifadelerini kullandı.
Kimyasal
mücadele son çare olmalı
Balık, “Kimyasal ilaçların doğaya verdiği zarar göz önünde bulundurulduğunda hastalık ve zararlılarla kimyasal mücadeleye son çare olarak başvurulması gerektiğini belirtmek lazım. Burada da Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ilaçların tavsiye edilen doz, zaman ve şekilde uygulanması gerekiyor. Uygulamaların ise arı hareketliliğinin nispeten az görüldüğü sabah saatlerinde yapılması, boş ilaç kutularının hemen bertaraf edilmesi önemli.”