Hak İş Konfederasyonu Sakarya İl Başkanı ve Hizmet İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Mehmet Mesut Gökdemir beraberindeki heyet ile birlikte mektupları; Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Ahmet Ziya Akar ve Milliyetçi Hareket Partisi Sakarya Milletvekili Muhammet Levent Bülbül’e, İYİ Parti Sakarya İl Başkanı Selçuk Kılıçaslan ve İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’a ve AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever’e ve AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu’na bizzat teslim etti.
GÖKDEMİR: “Taşeron emekçilere kadro mücadelesi hedefine ulaşmıştır”
Hak-İş Sakarya İl Başkanı, aynı zamanda Hizmet-İş Sakarya Şube Başkanı olan Mehmet Mesut Gökdemir; Hizmet-İş Sendikasının Hak-İş ile birlikte verdiği “Taşeron Emekçilere Kadro Mücadelesi”nin hedefine ulaştığını söyledi.
Türkiye’de ilk olarak 1936 yılında hayata giren ve 80 yıldır giderek büyüyen, insan onuru ve sürdürülebilir iş tanımını yok eden ve modern köleliğe dönüşen Taşeron işçilik uygulamalarında, Konfederasyonun HAK-İŞ’le birlikte verdiği mücadelenin büyük ölçüde hedefine ulaştığını vurgulayan Hak-İş Sakarya İl Başkanı, aynı zamanda Hizmet-İş Sakarya Şube Başkanı olan Mehmet Mesut Gökdemir; “Bu başarı, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in kararlı duruşu ve tüm teşkilatımızın taşeron işçilere sahip çıkarak, onları örgütlemesiyle başlamış ve sonuçlandırılmış bir başarıdır. 1 milyon civarında taşeron işçisinin geleceğini teminat altına alan bu gelişme; emek tarihine geçecek önemli bir mücadele ve kazanımdır. Çalışma hayatının en büyük reformudur. Sendikamız ve HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Hükümetimizin almış olduğu bu kararın, Emek Hareketinde büyük bir heyecan uyandırdığını ve küresel güçlerin “Kamunun Özelleştirilmesi, Devletin Küçülmesi” anlayışına büyük bir meydan okuma olduğunu belirtmek isteriz. Bu vesile ile sürekli işçi kadrosuna geçilmesinde emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ve minnetlerimizi sunuyoruz ve atılan bu adımlarda bazı eksiklikleri ve bu konu ile alakalı taleplerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz” dedi.
Etkin mücadeleye devam edeceğiz
“Kapsam dışında kalan taşeron emekçilerin de kadroya alınması için etkin mücadeleye devam edeceğiz” diyen Gökdemir; “70 bin civarında taşeron işçinin kapsam dışında bırakılması, başarıya gölge düşürmüştür. Kapsam dışında kalan taşeron emekçilerin de kadroya alınmasını işitiyoruz. HİZMET-İŞ olarak sorumluluk ve dayanışma içerisinde bu sürecin tamamlanması için çaba sarf ediyoruz. Kadro sürecinde yaşanan ciddi sorunların da bir an önce çözülmesi istiyoruz. Belediyeler ve il özel idarelerinde çalışan geçici işçilerin çalışma süreleri uzatılmalıdır. Belediyeler ve İl Özel İdarelerinde 5620 sayılı kanun kapsamında geçici iş pozisyonunda çalışan işçiler yılda en fazla 5 ay 29 gün çalıştırılmaktadırlar. 696 sayılı KHK ile kamu kurumlarında çalışan geçici işçilerin yıl içerisinde 9 ay 29 gün çalıştırılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ancak, Yerel Yönetimlerde çalışan geçici işçilerin çalışma sürelerinin uzatılması yönünde bir düzenleme yapılmamıştır. Bu işçilerin de çalışma sürelerinin uzatılmasını talep ediyoruz” diyerek destek istedi.
Yasal düzenleme yapılmalı
Belediyelerin ve il özel idarelerin şirketlerinde / iştiraklerinde çalışan işçilere 52 günlük ilave tediyelerin ödenmesi yönünde yasal düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizen Mesut Gökdemir; “6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışan kadrolu işçilere ödenen ilave tediyeler, Maliye Bakanlığı’nın mahalli idarelerin şirketlerinin / iştiraklerinin bu kanun kapsamında olmadığı yönündeki görüşü ve son yargı kararları gerekçe gösterilerek Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışan işçilere ödenememektedir. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışmakta olan işçilere, 6772 sayılı kanun gereğince yılda 52 günlük ilave tediye ödemesi yapılabilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Emekçiler enflasyona ezdirilmemeli
696 sayılı KHK ile kamuda taşeron şirketler bünyesinde çalışmakta olan işçilerin, sürekli kamu işçisi kadrolarına ve işçi statüsüne geçiş işlemleri 02.04.2018 tarihi itibariyle tamamlandığını ifade eden Gökdemir: “Kadroya ve işçi statüsüne geçişi yapılan işçilerin ücret ve sosyal hakları, Yüksek Hakem Kurulu tarafından 2016 yılındaki enflasyon verilerine göre belirlenmiştir. TUİK tarafından 2018 yılı enflasyonu (TÜFE oranı) %20,30 olarak açıklanmıştır. Bu nedenle çalışanların satın alma gücü azalmıştır. Hükümetimizin, el emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerimizi enflasyon karşısında ezdirmeyeceği kararlılığına dayanarak, taşeron şirketlerde çalışmakta iken sürekli işçi kadrosuna geçen çalışanlar ile halen KİT’lerde çalışıp da kadro alamayan çalışanların enflasyon karşısında korunmasını talep ediyoruz. Bu kapsamdaki çalışanların çok büyük talep ve beklentileri bulunmaktadır. Üyelerimiz bu taleplerini dilekçe göndermek şeklinde demokratik yöntemlerle ortaya koymaktadırlar. Mahalli seçimler sürecinde olduğumuzun altını çizerek, emekçi kardeşlerimizin, bu haklı ve yerinde taleplerine olumlu bir karşılık verilmesinin önemine vurgu yapmak istiyoruz. Bu nedenle, artan enflasyon karşısında eriyen ücretlerimizde ve sosyal haklarımızda en az enflasyon oranında (%20,30) artış / zam yapılmasını talep ediyoruz.”
Asgari Ücret yeni bir yaklaşımla belirlenmelidir
HİZMET-İŞ Sendikası, asgari ücretin gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesinde önemli bir unsur olduğuna vurgu yapan Gökdemir; “Asgari ücret, günümüzün sosyo-ekonomik koşulları dikkate alınarak belirlenmelidir. Asgari ücretin belirlenmesine, çalışanların ve ailelerinin asgari yaşam standartlarının sağlanması amacıyla yaklaşılmalıdır. Ayrıca, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının demokratik katılım ve temsile uygun bir hale getirilmelidir.”
Kıdem tazminatında kazanılmış haklar
korunmalı, yeni güvencelerle geliştirilmelidir
“Kıdem tazminatı konusunda kazanılmış hakların korunmasını ve kıdem tazminatının yeni güvencelerle geliştirilmesini istiyoruz” diyen Gökdemir; “Varolan sorunları ortadan kaldıracak, istisnasız olarak her bir çalışanı güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin yaşanmayacağı, uygulanabilir ve sürdürülebilir kıdem tazminatı bir sistemi hayata geçirilmelidir. Çalışanları sürekli tedirgin eden bu temel sorun çözümlenerek, kamuoyunun gündeminden bir an önce çıkarılmalıdır.”
15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız, terörü kınıyoruz
Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi TSK içinde yuvalanan üniformalı bir gurup FETÖ’cü hainin darbe ve işgal girişimine maruz kaldığını hatırlatan Gökdemir; “Bu darbe ve işgal girişimi milletimizin büyük bir basiret ve kararlılığıyla püskürtülmüş ve bertaraf edilmiştir.
Sendikamız da tüm mensuplarıyla ülkemizin her tarafında meydanlara inmiş, darbe ve işgal girişimine bütün gücüyle direnmiştir. HİZMET-İŞ, bu uğurda şehid ve gaziler vermiştir. Bir kez daha şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, gazilerimize şifalar ve hayırlı ömürler diliyoruz. 15 Temmuz’da demokrasinin korunması uğruna tek yürek olan halkımızı ve tüm teşkilat mensuplarımızı bir kez daha tebrik ediyoruz. FETÖ terör örgütüyle etkin mücadelenin aksatılmadan kararlılıkla sürdürülmesini, ülkemizin demokrasisi ve geleceği adına önemli görüyoruz.”
Barış, huzur ve istikrarımıza yönelik terörün
bir an önce son bulmasını istiyoruz…
Gökdemir açıklamasını şöyle tamamladı. “Ülkemiz büyüyüp yeniden güç kazandıkça artan uluslararası komplolara karşı birlik ve bütünlüğümüz en büyük teminatımızdır. Ülkemizin üzerinde oynanan siyasi oyunlara, kaos oluşturma çabalarına, demokrasi dışı yöntemlere ve her türlü darbe girişimlerine karşı olduk ve olmaya devam edeceğiz.
Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan her türlü terör saldırılarını kınıyor, nefretle lanetliyoruz. Barış, huzur ve istikrarımıza yönelik terörün bir an önce son bulmasını istiyoruz. Terörle mücadelede daha etkin ve güçlü tedbirlerin uygulamaya konulduğuna inanıyoruz.
Türkiye’nin güney sınırımızı güvenli hale getirecek operasyonları doğru ve yerinde buluyor, destekliyoruz. Türkiye bölgesinde ve dünyada güven verici aktif bir güç olarak tavır geliştirmektedir. Milletimizin istikrar içerisinde, huzur, barış ve güven ortamında, birlik ve dayanışma içerisinde yaşadığı bir Türkiye talebimizi tekrar ediyoruz. Göstermiş olduğunuz ilginizden dolayı size teşekkür eder, bu taleplerimizi saygılarımızla arz ederiz.”
GÖKDEMİR: “Taşeron emekçilere kadro mücadelesi hedefine ulaşmıştır”
Hak-İş Sakarya İl Başkanı, aynı zamanda Hizmet-İş Sakarya Şube Başkanı olan Mehmet Mesut Gökdemir; Hizmet-İş Sendikasının Hak-İş ile birlikte verdiği “Taşeron Emekçilere Kadro Mücadelesi”nin hedefine ulaştığını söyledi.
Türkiye’de ilk olarak 1936 yılında hayata giren ve 80 yıldır giderek büyüyen, insan onuru ve sürdürülebilir iş tanımını yok eden ve modern köleliğe dönüşen Taşeron işçilik uygulamalarında, Konfederasyonun HAK-İŞ’le birlikte verdiği mücadelenin büyük ölçüde hedefine ulaştığını vurgulayan Hak-İş Sakarya İl Başkanı, aynı zamanda Hizmet-İş Sakarya Şube Başkanı olan Mehmet Mesut Gökdemir; “Bu başarı, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in kararlı duruşu ve tüm teşkilatımızın taşeron işçilere sahip çıkarak, onları örgütlemesiyle başlamış ve sonuçlandırılmış bir başarıdır. 1 milyon civarında taşeron işçisinin geleceğini teminat altına alan bu gelişme; emek tarihine geçecek önemli bir mücadele ve kazanımdır. Çalışma hayatının en büyük reformudur. Sendikamız ve HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Hükümetimizin almış olduğu bu kararın, Emek Hareketinde büyük bir heyecan uyandırdığını ve küresel güçlerin “Kamunun Özelleştirilmesi, Devletin Küçülmesi” anlayışına büyük bir meydan okuma olduğunu belirtmek isteriz. Bu vesile ile sürekli işçi kadrosuna geçilmesinde emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ve minnetlerimizi sunuyoruz ve atılan bu adımlarda bazı eksiklikleri ve bu konu ile alakalı taleplerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz” dedi.
Etkin mücadeleye devam edeceğiz
“Kapsam dışında kalan taşeron emekçilerin de kadroya alınması için etkin mücadeleye devam edeceğiz” diyen Gökdemir; “70 bin civarında taşeron işçinin kapsam dışında bırakılması, başarıya gölge düşürmüştür. Kapsam dışında kalan taşeron emekçilerin de kadroya alınmasını işitiyoruz. HİZMET-İŞ olarak sorumluluk ve dayanışma içerisinde bu sürecin tamamlanması için çaba sarf ediyoruz. Kadro sürecinde yaşanan ciddi sorunların da bir an önce çözülmesi istiyoruz. Belediyeler ve il özel idarelerinde çalışan geçici işçilerin çalışma süreleri uzatılmalıdır. Belediyeler ve İl Özel İdarelerinde 5620 sayılı kanun kapsamında geçici iş pozisyonunda çalışan işçiler yılda en fazla 5 ay 29 gün çalıştırılmaktadırlar. 696 sayılı KHK ile kamu kurumlarında çalışan geçici işçilerin yıl içerisinde 9 ay 29 gün çalıştırılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ancak, Yerel Yönetimlerde çalışan geçici işçilerin çalışma sürelerinin uzatılması yönünde bir düzenleme yapılmamıştır. Bu işçilerin de çalışma sürelerinin uzatılmasını talep ediyoruz” diyerek destek istedi.
Yasal düzenleme yapılmalı
Belediyelerin ve il özel idarelerin şirketlerinde / iştiraklerinde çalışan işçilere 52 günlük ilave tediyelerin ödenmesi yönünde yasal düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizen Mesut Gökdemir; “6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışan kadrolu işçilere ödenen ilave tediyeler, Maliye Bakanlığı’nın mahalli idarelerin şirketlerinin / iştiraklerinin bu kanun kapsamında olmadığı yönündeki görüşü ve son yargı kararları gerekçe gösterilerek Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışan işçilere ödenememektedir. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışmakta olan işçilere, 6772 sayılı kanun gereğince yılda 52 günlük ilave tediye ödemesi yapılabilmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Emekçiler enflasyona ezdirilmemeli
696 sayılı KHK ile kamuda taşeron şirketler bünyesinde çalışmakta olan işçilerin, sürekli kamu işçisi kadrolarına ve işçi statüsüne geçiş işlemleri 02.04.2018 tarihi itibariyle tamamlandığını ifade eden Gökdemir: “Kadroya ve işçi statüsüne geçişi yapılan işçilerin ücret ve sosyal hakları, Yüksek Hakem Kurulu tarafından 2016 yılındaki enflasyon verilerine göre belirlenmiştir. TUİK tarafından 2018 yılı enflasyonu (TÜFE oranı) %20,30 olarak açıklanmıştır. Bu nedenle çalışanların satın alma gücü azalmıştır. Hükümetimizin, el emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerimizi enflasyon karşısında ezdirmeyeceği kararlılığına dayanarak, taşeron şirketlerde çalışmakta iken sürekli işçi kadrosuna geçen çalışanlar ile halen KİT’lerde çalışıp da kadro alamayan çalışanların enflasyon karşısında korunmasını talep ediyoruz. Bu kapsamdaki çalışanların çok büyük talep ve beklentileri bulunmaktadır. Üyelerimiz bu taleplerini dilekçe göndermek şeklinde demokratik yöntemlerle ortaya koymaktadırlar. Mahalli seçimler sürecinde olduğumuzun altını çizerek, emekçi kardeşlerimizin, bu haklı ve yerinde taleplerine olumlu bir karşılık verilmesinin önemine vurgu yapmak istiyoruz. Bu nedenle, artan enflasyon karşısında eriyen ücretlerimizde ve sosyal haklarımızda en az enflasyon oranında (%20,30) artış / zam yapılmasını talep ediyoruz.”
Asgari Ücret yeni bir yaklaşımla belirlenmelidir
HİZMET-İŞ Sendikası, asgari ücretin gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesinde önemli bir unsur olduğuna vurgu yapan Gökdemir; “Asgari ücret, günümüzün sosyo-ekonomik koşulları dikkate alınarak belirlenmelidir. Asgari ücretin belirlenmesine, çalışanların ve ailelerinin asgari yaşam standartlarının sağlanması amacıyla yaklaşılmalıdır. Ayrıca, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının demokratik katılım ve temsile uygun bir hale getirilmelidir.”
Kıdem tazminatında kazanılmış haklar
korunmalı, yeni güvencelerle geliştirilmelidir
“Kıdem tazminatı konusunda kazanılmış hakların korunmasını ve kıdem tazminatının yeni güvencelerle geliştirilmesini istiyoruz” diyen Gökdemir; “Varolan sorunları ortadan kaldıracak, istisnasız olarak her bir çalışanı güvence altına alacak, haksızlıkların, adaletsizliklerin yaşanmayacağı, uygulanabilir ve sürdürülebilir kıdem tazminatı bir sistemi hayata geçirilmelidir. Çalışanları sürekli tedirgin eden bu temel sorun çözümlenerek, kamuoyunun gündeminden bir an önce çıkarılmalıdır.”
15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız, terörü kınıyoruz
Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi TSK içinde yuvalanan üniformalı bir gurup FETÖ’cü hainin darbe ve işgal girişimine maruz kaldığını hatırlatan Gökdemir; “Bu darbe ve işgal girişimi milletimizin büyük bir basiret ve kararlılığıyla püskürtülmüş ve bertaraf edilmiştir.
Sendikamız da tüm mensuplarıyla ülkemizin her tarafında meydanlara inmiş, darbe ve işgal girişimine bütün gücüyle direnmiştir. HİZMET-İŞ, bu uğurda şehid ve gaziler vermiştir. Bir kez daha şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, gazilerimize şifalar ve hayırlı ömürler diliyoruz. 15 Temmuz’da demokrasinin korunması uğruna tek yürek olan halkımızı ve tüm teşkilat mensuplarımızı bir kez daha tebrik ediyoruz. FETÖ terör örgütüyle etkin mücadelenin aksatılmadan kararlılıkla sürdürülmesini, ülkemizin demokrasisi ve geleceği adına önemli görüyoruz.”
Barış, huzur ve istikrarımıza yönelik terörün
bir an önce son bulmasını istiyoruz…
Gökdemir açıklamasını şöyle tamamladı. “Ülkemiz büyüyüp yeniden güç kazandıkça artan uluslararası komplolara karşı birlik ve bütünlüğümüz en büyük teminatımızdır. Ülkemizin üzerinde oynanan siyasi oyunlara, kaos oluşturma çabalarına, demokrasi dışı yöntemlere ve her türlü darbe girişimlerine karşı olduk ve olmaya devam edeceğiz.
Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan her türlü terör saldırılarını kınıyor, nefretle lanetliyoruz. Barış, huzur ve istikrarımıza yönelik terörün bir an önce son bulmasını istiyoruz. Terörle mücadelede daha etkin ve güçlü tedbirlerin uygulamaya konulduğuna inanıyoruz.
Türkiye’nin güney sınırımızı güvenli hale getirecek operasyonları doğru ve yerinde buluyor, destekliyoruz. Türkiye bölgesinde ve dünyada güven verici aktif bir güç olarak tavır geliştirmektedir. Milletimizin istikrar içerisinde, huzur, barış ve güven ortamında, birlik ve dayanışma içerisinde yaşadığı bir Türkiye talebimizi tekrar ediyoruz. Göstermiş olduğunuz ilginizden dolayı size teşekkür eder, bu taleplerimizi saygılarımızla arz ederiz.”