Ocak ayında;
-27 kadın cinayeti ve 7 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Yıldız Teknik Üniversitesi
profesörü Bedri Gender, Elazığ depremin gerekçesinin çocuk yaşta evlendirmenin
yasaklanması olduğunu açıkladı. İlgili kişi hakkında üniversite tarafından
inceleme başlatıldı.
-“Deve sidiği şifalıdır” şeklinde
garip açıklamalar yapan Yalova Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Doç. Dr.
Ebubekir Sifil, bu defa da erkeğin birden fazla eşinin olabileceğini söyledi,
bunun meşru olduğunu iddia etti.
-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
üniversiteler ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından desteklenen bir
bilim projesinin afişinde “erkek öğrencilere yöneliktir” yazdı ve kız
öğrencileri yok saydı.
-Düzce Kaynaşlı Belediye Başkanı
Birol Şahin, Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı hakkında kadın düşmanı
açıklamalar listesine bir yenisini ekledi ve kadın sporcuların kendini teşhir ettiğini
iddia etti ve “Dünya şampiyonu olsan ne yazar. Dinimize göre kadınlar kendi
aralarında spor yapabilirler, erkekler huzurunda açık saçık olarak değil” dedi.
-Dünyanın dört bir yanında
gerçekleştirilen Las Tesis eyleminde kadınlara karşı şiddet uygulanan“tek” ülkenin
Cumhurbaşkanı, başka ülkelerdeki polisler hakkında “coplarla bayanları
dövüyorlar, bunları ekranlardan izledik. Türk polisi yapsa dünyayı ayağa
kaldırırlar” dedi.
Şubat ayında;
-22 kadın cinayeti ve 12 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sözde
kadına şiddetle mücadele kapsamında kurduğu aile ve dini rehberlik bürolarına
başvuran kadınlara, akla ziyan tavsiyelerde bulunduğu ortaya çıktı. Basındaki
habere göre; görevli kişi, şiddet nedeniyle boşanmak isteyen bir kadına
“Dayanılmaz hale geldiyse, büyüklerinizle istişare edin. Biz diyoruz ki aile
büyükleriyle sıkıntıyı aşmaya çalışın” diyor. Şiddete maruz kalındığında ise
polisi aramak yerine “Uygun dille sebebini sorun. Çok büyük bir sorun değil bu,
konuşarak çözebilirsiniz.” önerisinde bulunuyor. "Şiddet gördüğümde ne
yapmam gerekir?" diye soran kadına ise “Vurursa tepki vermeyin, oradan
uzaklaşın. Odanıza çekilin. ‘Nasıl istiyorsan öyle yapayım’ diye olayı örtmeye
çalışın, ama uygun zamanda açın. Suçlayıcı dille konuşmayın. Konuşmanın sonunda
‘Peki, polisi aramak gerekir mi?’ diye sorulduğunda ise telefondaki kişi “Yok,
bu tür şeyleri çözersiniz inşallah. Allah’a emanet olun…” diyor.
-Adalet Bakanlığı’nın ikinci yargı
paketi çalışmasına göre, aile uyuşmazlıklarınada zorunlu arabuluculuk getirilmesi
hedefleniyor. Boşanmalarda şiddet varsa arabuluculuk olmaması gerektiği halde,
‘’mahkemelerin iş yükünün hafifletilmesi’’ gerekçe olarak sunuluyor.
-TÜİK’in bu ay açıkladığı rapora
göre; son 1 sene içinde evlilik oranı azalırken, boşanma oranları arttı. Geçen
sene öldürülen 474 kadından 114’ü boşanmak veya ayrılmak gibi kendi hayatlarına
dair karar almak isterken öldürüldü.
Mart ayında;
-29 kadın cinayeti ve 9 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Covid-19 salgını ile birlikte
karantina önlemleri ile başlayan eve kapanma uygulamaları, birçok sorunu
beraberinde getirdi. Kadınların iş yükü daha da arttı.
-Televizyonda yayınlanan bir programda konuşan İlahiyatçı Ali Rıza
Demircan, korona virüsün nedeninin “evlilik dışı ilişki ve eşcinsellik”
olduğunu iddia etti.
-Korona virüs salgını nedeniyle
başlayan uzaktan eğitim programında çocuklara Adnan Menderes’in idam sahnesi
detaylı şekilde izletildi, yayınlanan görüntüler kamuoyu tarafından büyük tepki
çekti.Tepkilerin ardından açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise,
görüntülerin 'denetleme ihtiyacı duymadığı' bir ekip tarafından hazırlandığını
ifade etti.
-TRT EBA TV yayınlarındaki kadın
öğretmenler, kıyafetleri bahane edilerek, kadın düşmanı tartışmalarının hedefi
haline geldi. Yine EBA TV'de öğrencilere cinsiyetçi bir eğitim verildi. Videoya
göre "masayı hazırlama" ve "ütü yapma" gibi ev işleri,
erkek seslendirmesiyle komut olarak veriliyor ve kadın oyuncu tarafından bu
işler yerine getiriliyor.
-Düşünce kuruluşu Freedom
House’un hazırladığı “Dünyada Özgürlükler 2020” raporuna göre; Türkiye son 10
yılda dünya genelinde özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke oldu.
Nisan ayında;
-20 kadın cinayeti ve 20 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay, "Çocuklarım
aç, nasıl evde kalayım" diyen kadına düşmanca bir tutum sergileyerek
"Geber" cevabını verdi. Kamuoyunun tepkisi sonrasında görevden
alındı.
-Diyanet İşleri Başkanı Ali
Erbaş, camide yaptığı bir konuşmasında homofobik ve cinsiyetçi ifadeler
kullandı. Erbaş tarafından yayımlanan “Ramazan Günlükleri” isimli kitapta da
üniversite gençleri özel hayatlarıyla ilgili konularda hedef gösterildi.
-Diyanet’in açıklamasının
ardından Almanya'da yaşayan Metin Çakır isminde bir tıp doktoru, eşcinselliği
hastalık olarak nitelendirdi. Tepkilerin ardından hastane, doktoru görevden
aldığını belirtti.
Mayıs ayında;
- 21 kadın cinayeti ve 18 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
- Gazi Üniversitesi Dekanı Orhan
Acar, çevrimiçi eğitim sırasında kamera ve mikrofonunun kapalı olduğunu
zannedip “çaktırma kızların resimlerini de görüyoruz” dedi. Gazi Üniversitesi,
dekan hakkında soruşturma başlatınca, Orhan Acar görevinden istifa etti.
-AKP’li İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Meclis Üyesi Hamdullah Arvas, Muğla'da katledilen Zeynep Şenpınar'ın
ardından kadın düşmanı bir açıklamada bulundu. Kadın cinayetlerini
meşrulaştırmaya çalışarak "Hikaye aynı, özgürlük düşkünü bir kadın ve
gayrimeşru yaşantısı içinde geçen bir ölüm hikayesi" dedi. Aynı akşam
binlerce kadın sosyal medyada ona gereken cevap verdi.
-Diyanet İşleri Başkanlığı
çevrimiçi olarak yayımladığı "Aile Hayatımız" isimli bir dokümanda,
kadınlarla erkeklerin birlikte dans etmemelerini, el ele halay çekmemelerini,
horona durmamalarını öğütledi ve bunların İslam'a aykırı olduğunu iddia etti.
Haziran ayında;
-27 kadın cinayeti ve 23 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Bir kadın, evli olduğu erkeğin
şiddetinden kaçarak başvurduğu karakolun yönlendirdiği sığınma evine yerleşti.
Aynı karakolda görevli olan ve evli olduğu erkeğin arkadaşı olan polis memuru,
şiddet uygulayıcısı erkeğe sığınma evinin adresini verdi.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan Onur Ayı
hakkında yaptığı bir açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden
kişilere ithafen “Bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı
sapkınlığın ortaklarıdır” dedi.
Temmuz ayında;
-36 kadın cinayeti ve 11 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Kadınların can simidi olan
İstanbul Sözleşmesi aleyhine birçok açıklama yapıldı.
AKP Genel Başkanvekili Numan
Kurtulmuş, "Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine
getirerek sözleşmeden çıkılır" dedi.
AKP Milletvekili Ahmet Hamdi
Çamlı, "Kadın erkek eşitliği koca bir tantanadır. İstanbul Sözleşmesi,
başka toplumsal sıkıntıların kapısını araladı" dedi.
Eski AKP milletvekili Yasin
Aktay, ‘’Bu sözleşmenin etkinliği arttıkça, kadına yönelik şiddette de bir
artış olduğunu görebiliyoruz” dedi.
Ağustos ayında;
-27 kadın cinayeti işlendi ve 23
kadın şüpheli şekilde öldü.
-Spiker Melih Şendil,
"Futbol o kadar ataerkil bir oyun ki, mesela kadınlara voleybol oynamak
çok yakışıyor ama şahsen benim düşüncem kadınlar futbolda olmamalı. Basketbol
da bence erkek oyunu" ifadelerini kullandı. Tepkiler sonrası özür diledi.
-Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı’nın Aile Eğitim Programı için hazırladığı "Aile ve
Evlilik Hayatı" belgesinde, “Günümüzde çiftler aşk duygusunu çabucak
tüketmekte ve aşkın bitmesini boşanma sebebi olarak görmektedirler" ifadeleri
kullanıldı.
Eylül ayında;
-16 kadın cinayeti ve 20 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Sakarya’nın Akyazı ilçesi’nde
bulunan dergâhta çocuk istismarı olayı ortaya çıktı. Tutuklanan Uşşaki tarikatı
lideri Fatih Nurullah’ın, her şeyi itiraf ettiği ses kaydı bulundu. Nurallah, olayın büyütülmemesi içinçocuğun babasına 70
bin lira vermeyi teklif etti. Baba şikâyetten vazgeçmeyince, müritler
tarafından sert bir şekilde darp edildi.
Ekim ayında;
-21 kadın cinayeti ve 8 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-GATA’nın Başhekim Yardımcısı Ali
Edizer, Medeni Kanun’u hedef alarak erkeklere “ikinci eş almayı” önerdi. Gelen
tepkiler üzerine, Edizer görevinden alındı.
-Resmi Gazete'de yayımlanan 2021
Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda sadece kadınlara yönelik açılması
planlanan bir "kadın üniversitesi" projesi yer aldı.
Kasım ayında;
-29 kadın cinayeti ve 10 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Bütçe tartışmaları gündemi
kaplarken bütçenin genelinin halka ait olmadığı, kadın ve çocuklar açısından
ise hiçbir önlem alınmadığı görüldü. Bütçe görüşmelerinde Aile, Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın katipliğini, adı NadiraKadirova’nın şüpheli
ölümüyle anılan Şirin Ünal yaptı. Kadın dernekleri buna büyük tepki gösterdi.
-SMA hastası çocukların aileleri,
Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüşmek için Ankara'ya geldiler. Aileler
bakanlığa dahi yaklaştırılmadı. Güvenlik güçleri; “Demagoji yapmayın. Burada
konuşmakla bir şey olmaz” dedi.
-Türkiye İzmir depremini
konuşurken, AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘3 çocuk temennisinde’ bulundu; “Her
fırsatta söylediğim 3 çocuk temennisi hayati öneme sahiptir” dedi.
Aralık ayında;
-15 kadın cinayeti ve 1 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti.
-Pandemi nedeniyle zorunlu olarak
kısa çalışma ödeneğinden faydalanan hamile işçiler, eğer yasada değişiklik
yapılmazsa, 90 prim gününü dolduramadıkları için analık ödeneğinden
yararlanamayacaklar.
-Devrimci İşçi Sendikaları
Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) 2020 Asgari Ücret Raporu’nu açıkladı.
Rapora göre kadınların yarısı asgari ücret ya da bu ücretin altında çalışıyor.
Özel sektörde ise her dört kadından üçü asgari ücret civarında ve altında ücret
alıyor.
-Uşak’ta kadınlara yapılan çıplak
arama, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemindeydi. AKP Grup Başkanvekili
Özlem Zengin, Türkiye’de çıplak aramaların olmadığını ve Meclis’in terörize
edildiğini söyledi. Buna karşın birçok kadın görüntülü ve sözlü beyanda
bulunarak çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti.
-Sakarya Üniversitesi Öğretim
Üyesi Ebubekir Sofuoğlu, “üniversiteler fuhuş yuvası” dedi. Kadınların ve
kamuoyunun büyük tepkisine yol açan bu açıklama sonrasında, Savcılık Sofuoğlu
hakkında resen soruşturma başlattı.
-“Kitle İmha Silahlarının
Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” değişikliği yasalaştı.
Kanun’a göre;terörle mücadele kapsamında soruşturma açılan dernek yöneticileri,
İçişleri Bakanlığınca görevden alınabilir, dernek faaliyetleri durdurulabilir
ve uzaklaştırılan kişiler yerine kayyum atanabilir. Düzenleme, yardım toplama
şartlarına aykırı faaliyetler için oldukça yüklü miktarda idari para cezaları
öngörüyor.
-Ve dün bir günde üç kadın
katledildi. Rakamlardan değil, insan hayatından bahsediyoruz.
Değerli basın mensupları,
Pandemiyle mücadele edilen
2020 yılı, kadınlar açısından çok daha zor bir yıl oldu. En az 297 kadın
katledildi, 161 kadın da şüpheli şekilde öldü. Aldıkları göstermelik cezalarla
adeta sırtları sıvazlanan katiller, can almaya devam etti. Kadınlar, en çok
ateşli silahlarla, evlerinde ve sokak ortasında öldürüldü. Ölüm, kadınlara hep
en yakınlarından geldi. Kadını her defasında eve hapseden, itaat etmeye
zorlayan zihniyet, katillerini de üretti.
Kadınların ve çocukların
hayatlarını tek tipleştirmeye çalışan bu zihniyetle, ilk önce biz kadınlar
hesaplaşacağız, çünkü asla ödün vermeyeceğimiz haklarımız var! Her gün yaşam
çığlığını büyüten ve örgütlü gücüyle yeniden ayağa kalkan kadın mücadelesi var!
Tercihimiz eşit, özgür, demokratik, adil bir yaşamdan yana…
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın
Kolları olarak; Türkiye’nin her bir köşesinde örgütleniyoruz. Hızla artan kadın
üyelerimizle, her geçen gün sesimizi çoğaltıyoruz. Şiddet gören, yalnızlaştırılan
kadın ve çocuklara YaşamHak destek hattımızla ulaşıyoruz. Onlara “Yalnız
değilsin biz varız” diyoruz. Kadın dernekleriyle kenetlenerek, örgütlü
mücadelemizi büyütüyoruz. 2021 yılında, dipten gelen bir dalgayla kadınların,
ülkemizin kaderini değiştireceğine inanıyor, hepinizi en içten dileklerimizle
selamlıyoruz.