Sakarya
Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ
Konuşmaları’nın 25’inci konuşmacısı Türk Kızılay Genel Müdürü ve
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Üyesi Dr. İbrahim Altan oldu. ‘İyilik
Faaliyetlerinde Gönüllülük’ başlığıyla gerçekleştirilen söyleşinin
moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörü Öğr. Gör. Halid Özgür üstlendi.
Söyleşide Kızılay’ın faaliyetleri, gönüllü yapısının işleyişi, iyilik ve
gönüllü olmanın önemi ve gönüllülük faaliyetlerinin ne şekilde yapılabileceği
gibi konular üzerinde duruldu. Programda YouTube üzerinden gelen sorular da
cevaplandırıldı. Altan, dileyen herkesin https://gonulluol.orgadresi üzerinden Kızılay’da gönüllü olmak üzere
başvuru yapabileceğini söyledi.
Bu iş sadece
parayla yapılamaz
İnsanın
yaptığı işe gönlünü katmasının işi çok güzel bir hale getireceğini vurgulayan
Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, “Gönüllülüğü bir karşılık
beklemeden, insanın kendi rızası ve isteğiyle bir iş yapması olarak
belirtebiliriz. Gönüllü; topluma, memleketime, insanıma, çevreme, canlılara,
evrene fayda için bunu yaptım diye genel bir karşılık bekleyebilir. Sevap
bekliyorum diyerek de bir şeyi yapabilir. Kızılay 1868 yılında farklı
milletlerden 4 kişi tarafından kuruldu. Ardından 1877 yılında Osmanlı Hilal-i
Ahmer Cemiyeti alınıyor. Oradaki bütün kurucu yapı da bu işi gönüllü olarak
yapıyor. Şu anda bütün şubelerimizdeki yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri
gönüllü olarak bu işleri gerçekleştiriyorlar. Herhangi bir karşılık almıyorlar.
Aralarında benim de olduğum profesyonel kadrolar ise bir karşılık alıyor. Ancak
biz de bulunduğumuz bu görevleri isteyerek kabul ettik. Sadece geçim kaygısıyla
bu işi yapmak isteyenler deneyebilir ama zorlanır ve kısa süre içerisinde
bırakıp gider. Ancak yapmış olduğum bu işle insanlara faydalı oluyorum, şu
kadar insana destek verdim, bu kadar kişiyi felaketten kurtardım, felaket
sonrasında bu kadar insanın barınmasına ve beslenmesine destek oldum duygusuna
sahip olunmazsa bu işin yapılabilmesine imkân yok” diye konuştu.
Profesyonel
yapılanma gerekli
Sivil
toplum kuruluşlarının yapısının faaliyetleri arttıkça profesyonel kadrolara
ihtiyaç duyulduğunu belirten Altan, “Gönüllülerin kendi işleri ve meslek
hayatları oluyor. O nedenle gönüllülük faaliyetlerine ayırdıkları belirli bir
zaman dilimi var. Bazı noktalarda ise uzmanlıklar yetmeyebiliyor. İşler
büyüdükçe kurumsal hafızayı koruyacak, takip edecek ve devam ettirecek bir
yapıya ihtiyaç duyuluyor. Hemen hemen tüm işleri profesyonel kadrolarla yapmak
da doğru değil. Kuruluşun bütçesine uygun davranmak, profesyonel kadronun
etrafını gönüllü destek grubuyla donatmak ve birisi çekilirse başkasının devam
etmesi için bu desteği çoğaltmak gerekiyor. Gönüllülerle çalışan yapıların en
büyük ihtiyacı bir gönüllü sisteminin varlığıdır. Bu Kızılay’da var. Kayıt olunuyor,
ilgili eğitimler alınıyor ve çağrılar atanarak vazifeler yerine getiriliyor. Biz
yapılan her gönüllü faaliyete bir puan koyuyoruz. Buna yönelik yıldızlar ve
kartlar vererek gönüllüleri teşvik etmek ve çoluk çocuğuna anlatacağı hatıralar
oluşturmasını sağlamaya çalışıyoruz.”
İyiliğin sonu
elbet iyi oluyor
İnsanın
kalbinin birisine temas ettiği, gözyaşına şahit olduğu, rahatsızlığını görüp
yardımcı olduğu ve birisi kendisine sarıldığı zaman yumuşadığını söyleyen
Altan, “İnsan oradan almış olduğu enerjiyle hep iyilik yapma ihtiyacını
duyuyor. Biz iyi olduğumuz zaman yanımızdaki de iyi oluyor. Atalarımız, “üzüm
üzüme baka baka kararır” diye boşuna dememişler. İyiliğin sonu elbet iyi
olacaktır. Bu bir alışveriş gibi de düşünülmemelidir. “İyilik yap denize at,
balık bilmezse halik bilir” sözünü unutmamak gerekir. Yaşlarımız ilerleyip
tecrübelerimiz arttıkça olgunlaşıyoruz. Olayları ele alışımız değişiyor.
Gönüllülük faaliyetlerinde de bazı insani duygular devreye girebiliyor. İşin
doğrusu gözümü kapatırım vazifemi yaparım düşüncesinde olabilmektir. Mesela
gençlerin bulundukları yerlerde ihtiyaç avcılığı yapabilmeleri önemlidir. İhtiyacı
olanlara yardım etmek için bir plan yapmaları, zamanla bu planın eksikliklerini
görerek işi geliştirmeleri ve arkadaşlarına anlatarak onlara rol model olmaları
çoğu insanın bir işin ucundan tutmasını sağlayabilir” ifadelerini kullandı.