Türk milletinin birlik ve beraberlik
ruhu, bir asır önce, Atatürk’ün önderliğinde verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nda ve
bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda vücut bulmuştur. Bir asır boyunca,
bütün emperyalist müdahalelere rağmen milletimiz, bu ruhla çağdaş, laik,
demokratik Cumhuriyeti savunmuş ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ü yüreğinde
yaşatmıştır.
Milletin gözünün içine bakarak
Atatürk’e saygısızlık etmek ve lanet okumak, hilafet-şeriat özlemlerini
konuşmak, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi yuva yıkıcılıkla suçlamak, harf devrimini
tartışmaya açmak ve akıl dışı bu söylemleri bir avuç gericinin akla ziyan
ifadelerle sosyal medyada desteklemesi, laikliğin elden gideceği korkusu içinde
yaşayan pek çok vatandaşımızda, doğal olarak infial uyandırmıştır. Oysa kadın
erkek yan yana fabrikada çalışan, tarlada ekip biçen, hastanede, alışveriş
merkezinde, okulda çalışan, esnaf ve zanaatkârlık yapan ve yeri günü geldiği
zaman düğünlerde, yayla şenliklerinde beraberce türkü söyleyip halay çeken,
çoğu dinine bağlı, ezici çoğunluktaki sade vatandaşımız laik Cumhuriyetimize
sadakatle bağlıdır. Mustafa Kemal Atatürk ise yüreklerinde ve dualarındadır.
Ülkemizin zorlu bir mücadele
sürecinden geçtiği açıktır.
Ekonomimizi düzeltmek, yoksulluğu
ve işsizliği bitirmek zorundayız. Yanlış ekonomik politikalar neticesinde
ortaya çıkan adaletsiz gelir dağılımıyla, yoksulluk ve açlık sınırı altında
yaşayan milyonlarca insanımızla, ürkütücü boyuta varan işsizler ordusuyla ülke
olarak huzura ulaşmamız mümkün değildir. Üstü de, altı da, denizi de cennet
olan vatanımızda, çalışkan, zeki, mert insanımız ve genç nüfusumuz eliyle
ekonomik bağımsızlığımızı kazanabilir ve refaha ulaşabiliriz.
Vatan toprağımıza gözünü dikmiş
bölücü terör örgütü PKK’yı bitirmek zorundayız. Devletimizin PKK’yı silme
noktasına ulaşan mücadelesini bütün milletimiz desteklemektedir. “Şehitler
ölmez, vatan bölünmez”, hepimizin ortak seslenişidir.
Türkiye’yi ABD’nin piyon ülkesi yapmaya
kalkışan vatan haini FETÖ’nün kalıntılarını kazımak zorundayız. Bu hainler
büyük oranda kurumlarımızdan temizlenmiştir fakat henüz sona gelinmediği
görülmektedir. FETÖ temizliği, son hain deliğinden çıkarılana kadar devam
etmelidir.
Bu sorunları çözmekle en başta
sorumlu olan iktidarın milli birliğimizi sağlama yükümlülüğü vardır. İktidar,
milletimizde hiçbir karşılığı olmayan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı gerici
söylemlere “dur” demek zorundadır.
Tek beklentisi birlik ve
beraberlik içinde refaha erişmek olan milletimizin yüce duygularına, bir adım
ileri, iki adım geri tavırlarla saygı gösterilemez. Cumhuriyete ve Atatürk’e
bağlılığı, milletimizin bilincine nakşolmuştur. Bu bağlılığa değil ayar çekmek,
en güç anlarda nasıl dört elle sarılmak zorunda kalındığını yakın geçmişimiz
göstermiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Prof.
Dr. Tülin Oygür
CKD Genel Başkanı