Ocak kültür
sanat etkinlikleri ‘Derman Arardım Derdime’ konulu söyleşi ve dinleti ile devam
etti. Sakarya Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde okunan Niyazi-i Mısri
eserleri dinleyicilere özel bir akşam yaşatırken, Doç. Dr. Sezai Küçük,
Mısri’ye ilişkin, “İnandığı, bildiği, yetiştiği yoldan zerre miktar
vazgeçmemiştir. Hak ve hakikatten ayrılmamıştır” dedi. Programı yerinde izleyen
Başkan Ekrem Yüce, konuk ve katılımcılara teşekkür etti.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ocak Kültür Sanat
Etkinlikleri AKM’de gerçekleştirilen dinleti ve söyleşi programıyla devam etti.
Çok sayıda sanatseverin eşlik ettiği gecede Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
Yüce, Genel Sekreter Mustafa Ak, SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet
Bostancı, Başkan Danışmanı Mustafa Ak, Kent Konseyi Başkanı Sinan Çileli, öğrenciler
ve davetliler yer aldı. Sakarya Tarihi Türk Müziği Topluluğu orkestrasının
kulakların pasını sildiği gecede Solist Kemalcan Ergün’ün okuduğu birbirinden
güzel ilahiler huşu içerisinde dinlendi. Niyazi-i Mısri’nin eserlerinin
seslendirildiği gecede Doç. Dr. Sezai Küçük, Mısri’ye dair kıymetli bilgiler
sundu.
Manevi havaya
kapı araladı
Başkan Ekrem Yüce, etkinliğe katılan tüm kültür
sanat dostlarını selamlayarak, katılımcılara günün anısına çiçek takdim etti.
Yüce, “Bedeni ameliyat yapmak için uyuturlar. Ruhu ameliyat yapmak için ise
ayıltmak gerekir. Manevi bir hava solumamıza kapı aralayan kıymetli
sanatçılarımıza ve hocamıza teşekkür ediyor, her birinize istifade edeceğiniz
güzel geceler diliyorum.” diye konuştu.
Sözlerinin arkasında irfan ve manevi
işaret vardır
Etkinlik dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’ne
teşekkür ederek sözlerine başlayan Doç. Dr. Sezai Küçük, “Niyazi-i Mısri 1618
yılında Malatya’da dünyaya gelmiştir. Malatya’dan ilim meclislerine doğru yola
çıkar. Diyarbakır, Mardin derken yolu Mısır’a düşer. Ariflerin her birinin
hayatına dikkatle baktığımızda hayatlarının en önemli safhaları ilim tahsili
ile geçmiştir. Hangi âlimin hayat hikâyesine bakarsanız bakın her şeyden önce
zahiri ilimlerde yolculuklarını tamamladıklarını görürsünüz. Her şeyden önce
sözlerin arka planında Kur’an’ın, sünnetin süzgecinden geçen bir irfan, manevi
bir işaret vardır.” dedi.
Hak ve hakikatten ayrılmamıştır
Niyazi-i Mısri’nin yetiştiği ve inandığı yoldan
vazgeçmediğini ve bunun için de bedeller ödediğini söyleyen Doç. Dr. Küçük,
“Mısri hak ve hakikatten ayrılmamıştır. Hz. Mısri’nin eserlerinde öyle bir aşk,
öyle bir muhabbet görürsünüz ki peşinden gitmek istersiniz. Mısri’nin hayatının
en önemli faslı Bursa’da geçer. Zor zamanları da burada yaşamıştır. Bazı
anlatımlarından dolayı Rodos’a sürülmüştür. Ancak inandığı, bildiği, yetiştiği
yoldan başını alacaklarını bilse bile zerre miktar vazgeçmemiştir. 1693 yılında
da bakıp cemali yâre diye söylediği gibi yârine vuslat olmuştur.” diye konuştu.