Pandemi
dolayısıyla online olarak gerçekleştirilen ve SAÜ İlahiyat Fakültesi YouTube
kanalında canlı olarak yayınlanan konferansın moderatörlüğünü İlahiyat
Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hülya Terzioğlu yaptı.
Doç. Dr.
Terzioğlu, konuşmasında yaşadığımız çağda iletişimin daha da önemli hale
geldiğini ve Allah, insanlar ve kainatla olan hukukumuzu da iletişim üzerinden
kurduğumuzu söyleyerek konunun önemine dikkat çekti.
Vaize Fatma
Bayram, “din dilinin bugün felsefenin, sosyolojinin, dinin ve hermenotiğin ele
aldığı ve çok boyutlu bir konu olduğunu belirterek, konuşmasında daha çok din
dilinin ameli boyutu üzerinde” duracağını söyledi.
Bayram,
konuşması boyunca insanlara anlatırken nasıl bir retoriğimizin olması gerektiği,
kavramları yansıtırken nelere dikkat etmemiz gerektiği, dini anlatırken nelerle
karşılaşıldığı, hedef kitlemize göre nasıl dil tutturmamız gerektiği, kullanılan
dilin anlaşılmayı ne kadar etkilediği gibi konularda kendi tecrübeleri ışığında
bilgiler verdi.
Konuşmasının
başında vaizlik mesleği ve toplumdaki rolü hakkında kendi tecrübeleri ışığında bilgi
veren Bayram, vaizin birinci görevinin dinlemeye gelen kimseleri küçümsememesi
olduğunu söyledi. Bayram, vaazlarda muhatap olunan topluluğun homojen değil
heterojen bir topluluk olduğunu belirterek “Bu insanların tamamına gerçek bir
saygı duymanız gerekiyor. Ben hem din dili oluşturmada hem de insanlarla
iletişim kurmada birinci şartın bu olduğunu düşünüyorum… Sizi dinlemek için bir
yola girip bir saatlik, yarım saatlik bir yoldan gelen, evini işini her şeyini
ayarlayan, sizi dinlemeyi seçen ve oraya gelen insanlar kesinlikle saygıyı hak
ediyorlar.” şeklinde konuştu.
Vaizliğin
halk için yapılan bir etkinlik olduğunu vurgulayan ve “vaizlik mesleği halk
olduğu için var” diyen Bayram, vaizlerin akademisyenlerin çalışmalarını,
kitaplarını topluma taşıdığını, bilgilerin bütün topluma ulaşmasında önemli bir
rol üstlendiğini ifade etti. Bayram, “Yaptığımız işe kıymet vermek, değer
vermek, kibir anlamında değil, kendini fazla önemsemek anlamında değil çünkü o
da öbür uç olur. Çünkü bir şey haddini aştığında zıddına inkılap eder demişler.
Ama yaptığımız işin öneminin bilincinde olduğumuzda muhataba da bir değer
veriyoruz.” dedi.
Muhatabın
kalbine, zihnine nasıl ulaşılabileceği hakkında da konuşan Bayram, muhatabın
ilgisini çekecek bir giriş noktası bulmanın ve hitap edilen topluluğun ilgi
alanını bilmenin gerekli olduğunu ifade etti. “En ciddi konuyu bile en
spekülatif, tartışmalı konuları bile halka anlatabilirsiniz. Bir şartla; güzel
örnekler bulacaksınız. Onların hayatında olan örnekler bulacaksınız.” ifadeleri
kullanan Bayram, bunun için yaşanılan toplumu ve problemlerini bilmenin, iyi
bir gözlemci olmanın ve topluma karışmanın gerekli olduğunu söyledi.
Muhataplara
değer verip onlardan farklı olmak gerektiğini ve tamamen onlardan biri olmamak
gerektiğinin altını çizen Bayram, “Duruşunuzla, giyiminizle, konuşmanızla
farklı olmanız gerekiyor yani mahalleden bir teyzeye dönüşmemeniz gerekiyor. Kahvedeki
bir amca gibi olmamanız gerekiyor. Sözlerinizin bir ağırlığı olması için
şahsınızın bir ağırlığı olması gerekiyor. Bu dengeyi çok iyi korumak gerekiyor.
Dil de bu böyle, beni kendilerine yakın bulsunlar diye onlarla aynileştiğinizde
onları bir yerden alıp bir yere götüremiyorsunuz. Siz onlara dönüşmüş
oluyorsunuz. Peki böyle olmasın, benim bir farkım bir ağırlığım olsun deyip çok
akademik, çok üst bir dil kullanırsanız o zaman da hiçbir şey anlamamış
oluyorlar.” şeklinde konuştu.
“Topluluk
karşısında konuşurken anlattığınız her şeyin anlaşılabilir olduğunu teyit
etmeniz gerekiyor” diyen Bayram, bunun için sorular sormak gerektiğini söyledi.
Bayram, mutlaka onay almak için konuşmamak gerektiğini, bunun anlattığımız
şeylerden taviz vermeye ve dinde seçki yaparak konuşmaya götürdüğünü kaydetti.
“Hiçbir peygamberden insanları ikna etmesi istenmiyor, tebliğ etmesi isteniyor”
diyen Bayram, dini olabildiğince en iyi şekilde anlatmaya, izah etmeye
çalışacağımızı ancak son kertede yolların ayrıldığı yerin Allah’ın çizdiği
sınırlar olduğunu, karşımızdakinin hoşuna gitsin bizi onaylasın diye dini
sınırlarda değişiklik yapılamayacağını kaydetti.
Konuşmasında
ayrıca toplumun tamamına ulaşmanın önemine dikkat çeken Bayram, olabildiğince
çok kişiye ulaşmanın ve Allah’ın mesajını ulaştırmaya çalışmanın gerektiğini,
cemaatler ve tarikatlar söz konusu olduğunda ufak farklara odaklanmamak
gerektiğini, asgari müştereklere dikkat çekmek gerektiğini söyledi. Bayram,
dinin bütün boyutlarıyla olabildiğince yaşanması ve anlatılmasının gerektiğini
belirterek “Vahyi sunabilmemiz için ibadet boyutumuzun, takva boyutumuzun,
Allah korkusu boyutumuzun olması gerekiyor… Sizde ilim arayan ilim bulmalı,
samimiyet arayan samimiyet bulmalı, takva arayan takva bulmalı, ne arıyorsa
insanlar.” dedi.
Program,
dinleyicilerin online platformdan sordukları soruların Emekli Vaize Fatma
Bayram tarafından cevaplandırıldığı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.