SAU İlahiyat
Fakültesi YouTube kanalında canlı olarak yayınlanan konferansın moderatörlüğünü
İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hülya Terzioğlu yaptı. Konuşmasında tanrı
ve ahlakın insanlık tarihinin vazgeçilmez ve birbirini hatırlatan iki kavramı
olduğunu belirten Doç. Dr. Terzioğlu, “İnananların ahlakı tanrıya inanmakla
bağlantılı gördüklerini, modern ateist anlayışlarda da ahlak merkezli bir Tanrı’yı,
kutsalı reddetme söyleminin görüldüğünü söyleyerek, ve Tanrı’dan bağımsız bir
ahlak anlayışı üzerinden ateist güzellemesinin yapıldığını belirterek” konunun
önemine vurgu yaptı.
Doç. Dr. Terzioğlu,
Prof. Dr. Mehmet Evkuran’ın hayatı ve çalışmaları hakkında bilgi verdikten
sonra sözlerini tamamladı.
Konuşmasının
başında “Tanrısız Ahlak” ismiyle Türkçe ’ye çevrilen kitap hakkında bazı
bilgiler veren Prof. Dr. Evkuran, bu kitapta ateistleri ahlaksız davranışa iten
şeyin ateizm değil sahip oldukları otoriter ideojiler ve baskıcı kültür
olduğunun belirtildiğini ifade etti.
Prof. Dr.
Evkuran, “Bir din ahlakı güvence altına alır mı? Dindar olduğumuzda otomatik
olarak ahlaklı bireylere dönüşür müyüz?” gibi soruların bu konunun temelini
oluşturduğunu söyleyerek “Aslında dinden beklentimiz budur. Fakat
beklentilerimizle gerçekleri birbirine karıştırdığımızda bu boşluk bizi
savuruyor. Günümüzde ülkemizde, Ortadoğu’da, İslam dinin egemen olduğu
coğrafyada yaşanan sosyal, kültürel ve toplumsal sorunlara baktığımızda ciddi
bir ahlak krizi yaşadığımız söylenebilir. O nedenle günümüzde deist söylemin
müesses dinlere dönük en güçlü eleştirilerinden birisi ahlak argümanıdır. Eğer
dinsel inanç doğruysa ve bizi hakikate ulaştırıyorsa bu hakikat bir ahlak
üretmesi gerekiyor. Güçlü, sağlam ve sürdürülebilir bir hakikat üretmesi
gerekiyor. Ama biz sahaya baktığında bunu göremiyoruz. Buradan bir din
eleştirisi var ve bu din eleştirisi önce dindarların sosyal, tarihsel ve
politik pratiklerinden hareketle yükseliyor ve dinin en mahrem alanı dediğimiz
Tanrı’ya ve Tanrı tasavvuruna varan bir itiraz süreci söz konusu” şeklinde
konuştu.
Konuşmasının
devamında kelâm ilminin sorunları idrak etme ve çözme konusunda çok önemli bir
zemin sunduğunu belirten Prof. Dr. Evkuran, “Kelâmcının eski kelâm
tartışmalarını, eski çözümsüzlükleri bilmesi gerektiğini fakat sorun çözme
aşamasına geldiğinde eskinin çözümlenmemiş sorunlarını günümüze aktarmak yerine
bir aydın gibi davranması ve seçici yaklaşarak sorunların çözümüne ilişkin
kavramlar, yaklaşımlar üretmesi gerektiğini” söyledi.
Kelâm
sisteminin Tanrı merkezli olmasına karşın günümüzdeki ahlak tartışmalarının
insan, olgu ve hayat merkezli olduğunu belirten Prof. Dr. Evkuran, “Bir eksen,
paradigma kaymasının olduğunu, günümüzde hangi zeminde kelâm yapıldığının ve
hangi zeminde teolojik argümanlar üretildiğinin farkına varılmasının önemli
olduğunu” söyledi. Prof. Dr. Evkuran konuyla ilgili “Günümüzde Tanrı
tasavvurunun değil de daha çok hayatın, ahlakın, kendiliğinden doğruluğu
taşıdığı düşünülen etiğin ve estetiğin merkeze alındığı bir dünya görüşü
farkında olalım ya da olmayalım Müslüman gençleri ve bizleri etkisi altına
almıştır.” dedi.
Kur‘ân’dan ahlaki
hayatın ve bilincin temelini oluşturan bir sorumluluğun çıkacağını ve Ku‘ân’ın bireysel
sorumluluğu vurguladığını kaydeden Prof. Dr. Evkuran, “Buradan son derece canlı
bir ahlaki bilincin çıkması beklenirdi. Fakat olmadı, araya bir şeyler girdi.
Kur’ân’la olan irtibat kesildi. Hakikatle olan irtibat kesildi. İkinci üçüncü
elden hakikat tanımlarıyla biz idare etmeye çalışıyoruz.” dedi. Günümüz
dindarlığında ahlakın belirli alanlara tahsis edildiğini belirten Prof. Dr.
Evkuran, “Mesela özellikle kadınların taşımakla yükümlü olduğu cinsiyetçi bir
ahlak inşaat ettik. Aşırı teslimiyetçi, yeteneklerini kullanmayan bir insan
tipi inşa ettik.” ifadelerini kullandı.
Ahlakın ve iyilik
yapma güdüsünün çok yüce bir şey olduğunu ve metafizik olmadan temellendirilemeyeceğini
belirten Prof. Dr. Evkuran, “Metafizik olmadan bunu temellendirmek mümkün
değildir..Sürdürseniz bile toplumsal yaygınlık yani ulaşılabilirlik, bulaş imkânı
vermeniz mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr.
Mehmet Evkuran, online platform üzerinden kendisine yöneltilen sorulara cevap
verdikten sonra konuşmasını tamamladı.