Kaymakamlık Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya
Karapürçek Kaymakamı Mehmet Ali Semiz, Karapürçek Belediye Başkanı Orhan
Yıldırım, İlçe Emniyet Amiri Cemil Sobacı, İlçe Jandarma Komutanı Hasan Alataç
ve İlçe Şube Başkanları katıldı.
“16
İlçemizi de Ziyaret Edeceğiz”
Göreve başladığı günlerde tüm ilçeleri ziyaret ederek
tanışma toplantıları gerçekleştirdiklerini, aradan geçen zaman içerisinde
yapılan çalışmaları değerlendirmek üzere yeniden İlçe Şube Müdürleri ile bir
araya gelmek istediklerini söyleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Her bir
arkadaşımızın devleti temsil etme noktasında, kamu hizmetlerini yürütme
anlamında üzerine düşenin en güzelini yapmaya gayret sarf etmesi gerektiği
konusunu daha önceki toplantımızda da ele almıştık. Bugünkü toplantımızda da
yine o günden bu zamana kadar yapılanları bir daha gözden geçirmek ve yapmamız
gerekenler konusunda bir eksiklik kalmasın diye sizlerle istişarelerde bulunmak
istedik. İlk ilçe toplantımızı Karapürçek'te yapıyoruz, önümüzdeki süreçte 15
ilçemizde de aynı şekilde istişarelerde bulunmaya devam edeceğiz.
“Sizlerin
Başarısı Herkesi İlgilendiriyor”
Merkezi idare olarak bizlerle birlikte, yerel yönetimler,
üniversiteler ve hatta sivil toplum kuruluşları dâhil hepimiz bir kamu görevi
ifa ediyoruz. Sizler ildeki İl İdare Şube Başkanlarının birer temsilcisi,
Bakanlıkların birer temsilcisi, bazılarınız Diyanet İşleri Başkanlığı gibi
teşkilatların, bazılarınız Genel Müdürlüklerimizin birer temsilcileri olarak
burada görev yapıyorsunuz. Merkezi yönetimi bizler temsil ediyoruz, yerel yönetimi
Belediye Başkanlarımız, Muhtarlarımız, Büyükşehir olmayan yerlerde de Özel
İdarelerimiz temsil ediyor. Bu sistem içerisinde ayrı bir yerde bulunan
üniversitelerimiz ile birlikte odalarımız, borsalarımız, siyasi partilerimiz,
sendikalarımız, derneklerimiz, vakıflarımız da işin sivil toplum kuruluşları
kısmını oluşturuyor, dolayısıyla bizler bu dörtlü yapı içerisinde ahengi
sağlamakla görevliyiz. İşte sizlerin başarısı, hepsinin başarısı olacaktır.
“İnsan
Odaklı Çalışmalıyız”
Yürütmüş olduğumuz kamu hizmetlerindeki temel felsefemiz;
insan odaklı bir çalışma yapılmasıdır. Buraya çok yakın şehirlerden Bilecik'te
kabri bulunan Şeyh Edebali, 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' demiştir. Bizim
her hareketimiz, her fiilimiz mutlaka bir insan ihtiyacını karşılamaya yönelik
olmalıdır. Herkesin bu konuya özel bir ehemmiyet vermesini istiyoruz. Bizlerden
hizmet bekleyen, sorunlarının çözülmesini isteyen vatandaşlarımızın mutluluğu
için ne yapmamız gerekiyorsa, bizimle çalışan ve emir altındaki kişilerle de
işbirliği içerisinde olup onlara da hak ettikleri şekilde davranmamız
gerekmektedir. Milli Eğitim Müdürümüz yalnızca öğrenci velilerini düşünüp
hareket etmemelidir, aynı zamanda öğretmenlerini düşünmeli, okullardaki
yöneticilerini düşünmelidir. Müftümüz de yine merkezde görev yapan bir İmam
Hatip ile uzak bir dağ köyünde, mahallede görev yapan din görevlisinin yaptığı
işi önemsemeli ve ona göre değer vermelidir. Yani 'İnsanı yaşat ki, devlet
yaşasın' felsefesi içerisinde hem vatandaşlarımız hem de bize bağlı olan kişilerin
yer aldığını unutmamalıyız. Kamu hizmetinin kalitesini, başarısını bu kriterler
belirliyor, bu konuda göstereceğiniz dikkat, itina bizleri de mutlu edecektir.
Bugüne kadar çok değişik yerlerde çalışmış ve çok farklı tecrübeler
edindiğinize inanıyorum. İşte kazandığınız o tecrübelerle hareket ederek en
doğruyu bulma, en güzelini ortaya koyma kabiliyetinizi de geliştirmiş
olmalısınız.
“Karapürçek
Naif Bir İlçemiz”
Geçtiğimiz süre içerisinde de gördüğümüz kadarıyla
Karapürçek, çok büyük sıkıntıların yaşanmadığı, naif ilçelerimizden birisidir.
Dolayısıyla burada görev yapan arkadaşlarımızın da buraya yakışır şekilde,
buranın ihtiyaçlarını giderme konusunda kendilerine tevdi edilen görevleri en
iyi şekilde yapmalarını istiyoruz. Bunu yaparken mutlaka bir aile duygusu
içerisinde, hem kendi kurumları bünyesinde hem de diğer kurumlarla olan
iletişimlerinin, irtibatlarının sağlam olması gerektiğine inanıyoruz.
“Her
Hizmet Kolu Aynı Önemdedir”
Hizmetini önemsemediğimiz hiçbir kurum ve kuruluş
bulunmuyor. Her hizmet dalı, her konu bizim için aynı derecede önemlidir.
Emniyet ve asayiş hizmetleri kadar eğitim hizmetleri de, alt yapı hizmetleri
de, kültür hizmetleri de, spor hizmetleri de, yani aklınıza gelebilecek her
görev alanı merkezi idare olarak bizim gözümüzde kıymetlidir. Dolayısıyla bu
hizmetleri yürütecek olan her bir personel de, bizim için o derece değerlidir.
İlçemizin tarım alanında çok gelişmiş olması bizim yalnızca o alana önem verip,
diğer alanlarla ilgilenmemize gerek olmadığı anlamına gelmemelidir. Burada kamu
adına görev yapan herkes önemli bir iş yapıyordur, hakkı verildikten sonra her
görev önemlidir. Hakkı verilmeden yapılan her iş devleti küçük düşürecek bir
sıkıntıyı da ortaya çıkarabilir.
“Otorite
Baskıyla Değil Saygı İle Sağlanır”
Mutlaka her işin bir ciddiyeti, resmiyeti vardır, mutlaka
her işte bir otoritenin de olması gerekir, ancak bu çalışanlara zorluk
çıkararak olmamalıdır. Devlet memurluğu dâhil 36 yıllık mülki idare hayatımda
otoritenin baskıyla değil saygı ile kurulduğuna şahit olduğumu söyleyebilirim.
Eğer karşı tarafın sevgisini, saygısını hak edebiliyorsanız, otoritenizi de
sağlamış oluyorsunuz. Çok doğru sözler söyleseniz bile üslubunuz ve tonlamalarınız
düzgün değil ise, yine bir sıkıntı yaşarsınız. 'Yanlış üslup doğru sözün
celladıdır' sözü çok doğru bir yaklaşımdır.
“Yöneticilik
Farklı Bir Sanattır”
Yöneticilik ayrı bir meslek, ayrı bir sanattır. Özellikle
personelle ilgili sıkıntıların kişinin kendisiyle birebir konuşulması ve
başkasının yanında rencide edilmemesi dikkat edilmesi gereken hususlardandır.
Hz. Ali, ‘Bir insana başkalarının yanında verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir'
diyor. Yıkmak çok kolay, ancak yapmak çok zordur. Her bir personelimizi işinde
daha etkin kılmak için, etkimizi gösterecek bir tarzımızın olması gerekiyor.
Sizlerden istediğimiz ve beklentilerimiz bu yönde hareket etmenizdir. Odanıza
gelen her personeliniz onurlanarak yanınızdan ayrılmalıdır. Gelen herkes
emeklerinin görüldüğünü bilmek ister, önemsenmek ister. Eğer gerçekten övgüye
layık ise, bunu o personelinizden esirgemeyin.
Hangi makamda bulunursanız bulunan, kişiler odanıza tedirgin olarak
girmemelidir. Gönül huzuruyla makamınıza gelmeli ve öyle de çıkmalıdır. Bunu
sağlayabildiğimiz takdirde çok güzel başarıların zincirine bir halka daha
eklemiş oluruz. İnsan odaklı çalışarak şeffaf olmalıyız, problem oluşturmak
için değil, çözmek için gayret göstermeliyiz, mutlaka mesaiye dikkat ederek
kapıda kimseyi bekletmemeliyiz, insanımızı severek onların ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik çalışmalar yapmalıyız. Bizler daha önceki toplantılarımızda
da bu yönde taleplerimizi iletmiştik, o isteklerimizi bugün yineliyoruz.
“Güzel
Olanı Yapmanızı İstiyoruz”
'Et tekraru ahsen, velev kane yüz seksen', yani 'Güzel olan
şey 180 kere de söylense yine güzeldir' diye anlam yüklü bir söz vardır. Biz de
Karapürçek ilçemizden başlayarak yaptığımız bu istişare toplantısında sizlerin
doğru hareket ettiğinize inanarak yine aynı konuları bir daha vurgulamak
istedik. Vatandaşa devletin gülen yüzünü göstermenizi önemsiyoruz. Sizlerden
beklentilerimiz, isteklerimiz, devlete ve vatandaşa hizmet etmenin genel
ilkeleri, genel çizgileri, genel prensipleridir. Biz beklentilerimizi sizlerle
paylaşırken, sizler de aynı şeyleri personelinize iletmeli ve onlardan da aynı
şeyleri talep etmelisiniz. Gönül huzuruyla herkesin taleplerini, isteklerini
gündeme getirebilmesi lazım. Eğer mecbur olduğumuz devleti temsil etme rolümüzü
bu şekilde uygulamayı başarırsak, üzerimize düşen görevleri de hakkıyla yapmış
oluruz. Aksi takdirde kendi iç karışıklıklarımızla daha farklı bir noktaya
doğru evrilmiş oluruz, bu da işleri çıkmaza sokar.
“Yöneticiler
Orkestra Şefi Gibidir”
İdarecilerin iki görevi vardır, ilki üzerine düşen işleri
yapmak, bir diğeri de personele tevdi ettiği işleri yapmasını birebir takip
etmektir. Dolayısıyla bu ikili görevin uygulanmasında belli ilkelerin,
prensiplerin olması da gerekmektedir. Burada bulunan herkesin yıl olarak,
hizmet olarak, birim olarak farklı tecrübeleri bulunuyor. Bu aile havasını,
aile duygusunu kendi aramızda yerleştirip ona göre bir çalışma yaparsak her
şeyden önce işin tadına varmış oluruz. Bizler biraz da orkestra şefi gibiyiz.
Orkestra Şefi herhangi bir enstrüman kullanamaz, ancak kullanan kişilerin
nerede nasıl ses vermesi gerektiğine karar verip ahenkli bir ses duymak ister.
Üst düzey yöneticilerimiz gibi Belediye Başkanlarımız da personellerinin
yaptığı işi takip edip uyumu sağlamakla görevlidirler” diye konuştu.
İlçedeki çalışmalar ve projeler hakkında Kaymakam Mehmet Ali
Semiz’in bilgilendirmelerde bulunduğu toplantıda Vali Ahmet Hamdi Nayir,
katılımcıların görüşlerini dinleyip bilgiler alırken herkese görevlerinde
başarılar dilediğini de ifade etti.