Sakarya Büyükşehir Belediyesi Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri Yazar Saadettin Acar’ın katılımıyla gerçekleştirilen ‘Herkes İçine Baksın’ isimli söyleşi ve imza gününde Sakaryalı okurlarıyla buluştu. Ofis Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşiye Sakaryalı sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Saadetin Acar, söyleşinin ardından kitaplarını okuyucular için imzaladı.
Eşrefi
mahlûkat: İnsan
Yazar
Saadettin Acar, “Köklü
geleneklerimizce insan, eşrefi mahlûkat kabul edilir. Allah bütün bu
yaratılanların bildiğimiz ve bilmediğimiz, gördüğümüz ve görmediğimiz kocaman
olan ve anlamakta güçlük çektiğimiz yorumlamaktan aciz olduğumuz kâinatın
içerisinde çok küçücük bir yer kaplayan biz insanoğlunu Ahsen-i takvimde en
güzel şekilde yarattı. Allah’ın yarattıklarının içindeki en mükemmel varlık
insandır. Allah’ın yarattıklarının içinde insandan daha kıymetli daha değerli
daha mükemmel bir varlık yoktur diyebiliyoruz çünkü Allah Ahsen-i takvim de
yarattım diyor. Bu en güzel kıvamda en güzel şekilde insanı yarattı demek
oluyor” dedi.
Kalbin
mühürlenmesi
Acar, “Allah insanı yaratırken birde fıtrat
yüklüyor. Onun için bütün doğan insanlar ‘İslam Fıtratı’ dediğimiz bir fıtratla
doğar. Bu fıtrat tertemizdir. Âlimler verilen bu fıtratı ‘ayna’ metaforu ile
açıklar. İnsan kalbi bir aynaya benzer ve
bu ayna tertemiz verilir. Parlak ve üzerine gelen her cismi, renkleri karşısına
yansıtan bir güzellikte verilmiştir. Sonra insan büyür dünya ile fıtratına
aykırı meselelerle karşılaşır. Bu sefer o aynaların üzerine tozlar düşmeye
başlar. Tozlar düşmeye başladıkça ayna kirlenir, ayna kirlendikçe de yansıtma
yetisini zamanla kaybeder, yansıtamaz hale gelir. İçine daldığımız haramlar,
günahlar, yaptığımız yanlışlar aynanın üzerine düşer ve önlem alınmazsa tamamen
kaplanır. Simsiyah olur ve hiçbir şeyi yansıtamaz hale gelir. İşte bu duruma
kalbin kararması, kalbin mühürlenmesi denir” dedi.
Tövbe kapısı
Acar,
“İslam, bu
tertemiz olan fıtratı bize teslim ederken korumanın ve önlemler almanın
yollarını da öğretmiştir. Bu önlemlerin, en başında tövbe gelir. Tövbe bir nevi
dediğimiz o aynanın üzerine düşen toz tanelerini temizlemek gibidir. İnsan bir
şekilde günah işler ve aynanın üzerine toz düşer çünkü bu dünya üzerinde
yaşıyoruz. İllaki bu dünya ile etkileşime girmemiz gerekecek. Bu kaçınılmaz bir
durum ancak İslam da tövbe kapısı son nefesimizi verene kadar kapanmaz” dedi.