Sakarya
Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve
Araştırma Merkezi (YAZEM) tarafından kısa süre önce hem süreçlere destek
sağlamak hem de yetiştirilmek üzere yazılım meraklılarına birlikte çalışma
çağrısı yapılmıştı. Çağrının üzerinden geçen 1 haftalık süreçte YAZEM’e toplam
161 kişi başvuru yaptı. Başvuranlar arasında sadece SUBÜ’den değil, Türkiye’nin
çeşitli üniversitelerinden öğrenciler ile lise son sınıf öğrencileri de yer
aldı.
İki grup
halinde çalışılıyor
Gösterilen
yoğun talep nedeniyle son derece memnun olduklarını belirten YAZEM Müdürü
Öğretim Görevlisi Dr. Cem Özkurt, “Yaptığımız karşılıklı görüşmelerle başvuruda
bulunanlara yol haritasını ve taleplerimizi ilettik. Neticede bunların arasından
45 kişiyi seçerek temel çalışmalarımıza başladık. Öncelikli amacımız yaşadığımız
dönemde yazılımın uygulamaya geçtiği en önemli nokta ve bu işin ‘fizyolojisi’
olan web yazılımı yönünü yeni ekip arkadaşlarımıza kazandırmak ve web
yazılımında uzmanlaşmalarını sağlamak. Web yazılımı içerisine diğer bildikleri
tüm yazılım dillerini gömebilirler. Bu avantajı da değerlendirmek istiyoruz.
Bunun için oluşturduğumuz iki grupta anlık iletişim halindeyiz. Gün içerisinde
yoğun bir akış var. Arkadaşlarımız kendilerine verdiğimiz materyallerden anlık
olarak soru sorabiliyor ve tartışma başlatabiliyorlar. Web yazılımı oldukça
önemli. Bir örnek üzerinden ilerleyecek olursak yakın zamana kadar bir
fabrikada ya da iş yerinin sahip olduğu kalite lavabolarının temiz ve bakımlı
olmasından anlaşılırdı. Şimdi ise lavabonun yerini fabrikanın kendini sanal
dünyaya sunduğu web sayfası aldı ” diye konuştu.
Çeviri ve
güncel eğitim belgeleri
Yapay
öğrenme (zekâ), makine öğrenmesi ve derin öğrenme kavramlarını 1940’lı yıllarda
ortaya atan ilk bilim insanlarının makale ve kitaplarını merkezde Türkçeye
çevirdikleri bilgisini veren Özkurt, “Daha önce bu yönde bir çalışmayı kimsenin
yapmadığı iddiasındayız. Bu anlamda ülkemizde önemli bir ilkin adımlarını da
atıyoruz. Alan Turing, Marvin Minsky, Patrick Winston ve bunlar gibi bilim
insanları nörofizyolojik öğrenmeyi matematiksel modelle açıklayabilen ilk bilim
insanları oldukları için oldukça önemliler. Hazırlamakta olduğumuz eğitimler
lise düzeyindeki bir öğrencinin bile rahatlıkla anlayabileceği şekilde olacak. Klasik
fizik için matematik neyse biyoloji için de bilgisayar programlama o anlama
geliyor. Biz sistematiğimizi bunun üzerine kuruyoruz. Üzülerek söylemek
istediğim bir nokta ise bize birçok işverenden proje temelli ya da doğrudan
istihdam edilmek üzere yazılım geliştirebilecek personel için başvurular
geliyor. Biz ise bunu tam manasıyla karşılayamıyoruz. Ekibimize katılan
arkadaşlarımız bu açıkların giderilmesine de katkı sağlayacaklar” ifadelerini
kullandı.