Adapazarı Kültür Sanat
Adapazarı
Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen Şubat ayı kültür sanat
etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. Ömer Türker’in katılımlarıyla İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda “Kelam Geleneğinde Doğa Felsefesi” isimli konferans
gerçekleştirildi. Konferansa Adapazarı Belediyesi AK Partili Meclis Üyeleri
Nilgün Akman ve Halit Metin Müftüoğlu ile CHP’li Meclis Üyesi Haluk Akbay,
Kültür İşleri Müdürü Hazan Kadir Kardaş, birim müdürleri, muhtarlar ile çok sayıda
davetli dinledi.
İslam’la Ortaya Çıkan İlk Büyük Gelenek
İslam
düşünce geleneğinde varlık hakkında konuşmayı üstlenen birkaç ana disiplin olduğu
aktaran Prof. Dr. Ömer Türker, varlık üzerine tefekkür eden birkaç ana disiplin
olduğunu bunların birisi kelam, diğeri ise felsefe ve tasavvuf şeklinde
isimlendirildiğini dile getirdi. Kelam geleneği İslam’la ortaya çıkan ilk büyük
gelenek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Türker, “Kelam geleneği hicri ikinci
yüzyılın başında çıktı. Fikir ayrılığına
düşen Müslümanlar, büyük günah işleyen Müslüman tövbe etmezse kâfir olur dedi,
kimisi günah imana zarar vermez insanda başka bir parçadır diye düşünen farklı
görüşleri öne sürdü. Tabi bu tanımlamaları insan gerçekten özgür bir varlıksa
yaptıklarından sorumluysa konuşabiliriz.” diye konuştu.
İnsan Özgür Müdür?
İslam’da
fark edilen ilk ciddi problemin İnsan özgürlüğü problemi olduğunu aktaran
Türker, “Peki insan özgür müdür, insanı doğal dünyadan ayıran şey ne? Doğal
dünyada gördüğümüz nedensel ilişkilerden bağımsız mıdır insan? Doğal dünyadan,
toplumsal yapılardan, dinden ve kültürden özgür olup olmadığımızı
tartışabiliriz.” dedi. Erken dönemde Müslümanların “Allah varsa biz özgür müyüz?”
sorusunu tartıştıklarını dile getiren Prof. Dr. Ömer Türker, “Mutlak kudret
sahibi olan Allah her şeyi yaratıyor, eğer bu durum böyleyse insanın gerçek
özgürlüğünden insanın kudretinden bahsetmek anlamlı mı sorusunu sorarlar. İnsan
özgürlüğü problemi süreç içerisinde Allah’ın sıfatları sorununa dönüştü.
Gerçekten Allah hakkında bilgi edinebilir miyiz düşüncesinden sonra erken
dönemin âlimleri, daha sonra kelamcı olacak olan grup oturdular, bu sefer bir
şeyi nasıl bilebiliriz sorusunu sordular.” şeklinde konuştu.
Bilginin Yeni Kaynağı Akıl
Kendimizi
ne ile biliyoruz ve ‘ben varım’ cümlesinin kaynağı nedir sorusunu açıklayan
Türker, “İnsanı hayvandan ayrıştıran en temel cümle ben varım cümlesi. Bu
konuların üzerine derinlemesine düşünen âlimler, bilgilerin duyulardan ve
haberlerden başka bir kaynağı daha var o da akıl. Bu ne vahiylerden öğrenilir
ne de duyularda bu tamamıyla insan meydana geldiğinde zihninde yaratılan temel
bilgilere dayanır. Doğrudan yaratılan bir idraktir dediler. Böylece bilgi kaynaklarını
tasnif ettiler. Akıl, vahiy ve duyular diye bilgi teorisini inşa ettiler.”
şeklinde aktardı.
Kelam’ın Ulaştığı Teoriler
Dünya
tarihinde bir örneği olmayan bu denli hızlı gelişen teorik bir süreci Âlimlerin
başlattığını ifade eden Türker, “Âlimler doğal dünyanın bütün tespit edilebilen
varlıklarını taksim ettiler, bunlar hakkında teorik açıklamalar ve nazari bir
takım düşünceler geliştirdiler. Kelam ilmi aslında var oluşun tamamını sistemli
bir açıklamaya kavuşturmak ve buradan Marifetullah’a ulaşmak için inşa edildi.
Kelamın konusu mevcut olan bütün varlık, mesele ise bu mevcudun halleri.
Kelamın çıkış noktası imamet bahsiydi ilk olarak, sonra gelinen noktada kelam
bir doğa teorisine, bilgi teorisine ve bir ilahiyat disiplinine ulaştı. Kelamdaki
konu sıralaması bilgi, yöntem, cevher ve arazlar diye nitelendirilen doğal
dünya, Allah’ın zatı ve sıfatları, Peygamberlik, ahiret, esma-i şerriye ve
imamet. Dolayısıyla kelam hicretin ikinci yüzyılın ilk yarısında bütün varlığı
araştıran külli bir disiplin olarak kuruldu. Kelamı ilk kuranlar mutezile
kelamcıları. Doğa Teorisi işte kelamın ana parçalarından birisi. Müslümanlar
erken dönemde var oluşa ilişkin kuşatıcı bir tefekküre ulaştılar ve bu tefekkür
üzerinden Allah’ın zatı ve sıfatları ve dinin temel bilgilerine ilişkin nasıl
bir anlayış geliştireceğimizi ortaya koymaya çalıştılar.” ifadelerini kullandı.
Kardaş’tan Teşekkür
Adapazarı
Belediyesi Başkanı Kültür İşleri Müdürü Hazan Kadir Kardaş, konferansın sonunda
Prof. Dr. Ömer Türker’e teşekkür ederek günün anısına hediye takdim etti.