Sakarya Barosu’nun ev sahipliğinde ilk
defa Kadın Baro Başkanları Toplantısı düzenlendi. Toplantıda, Sakarya’da kadın
cinayetleri ve kadın temsiliyeti konuları ele alındı.
Toplantıda; Türkiye Barolar Birliği
Başkan Yardımcısı Av. Sibel Suiçmez, Artvin Barosu Başkanı Av. Ayla Varan, Bilecik
Barosu Başkanı Av. Halime Aynur, Kocaeli Barosu Başkanı Av. Bahar Gültekin
Candemir, Ordu Barosu Başkanı Av. Sibel Torun, Sakarya Barosu Başkanı Av.
İlknur Ebiz Yıldız, Samsun Barosu Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran ve Yalova
Barosu Başkanı Av. Elif Turnacı Çavuş yer aldı.
Ayrıca toplantıya Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, AK Parti Sakarya
Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sevim
Atila Demir, Prof. Dr. Sima Nart, Doç. Dr. Handan Akyiğit, Aile ve Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü temsilcileri
ve Sakarya Barosu üyesi avukatlar katıldı.
Toplantının
sonunda Kadın Baro Başkanları tarafından bir bildirge yayınlandı.
Bildirge
şu şekilde:
“Kadına
karşı şiddet toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve ayrımcılığın bir sonucu ve
insan hakkı ihlalidir.
Ülkemizde
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte kadının; eşit yurttaşlık hakkının temini ile
başta aile hayatı olmak üzere sosyal, siyasal ve ekonomik hayatta kısacası
toplumsal yaşamdaki yeri güçlendirilmiş, kadına karşı her türlü ayrımcılığın
önlenmesi yasal zemine oturtulmaya çalışılmıştır.
Dünyadaki
kadın hakları hareketleriyle koordineli bir şekilde ülkemizde de kadın ve
erkeğin yasalar önünde eşit bireyler olarak yaşaması için pek çok yasal
düzenleme yapılmıştır. Ayrıca Devletimiz bu amaca yönelik olarak pek çok
uluslararası sözleşmeye de imzacı olmuştur. Bu alanda kadınların insan
haklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan en önemli sözleşmeler;
Birleşmiş Milletler düzeyindeki dokuz temel insan hakları sözleşmesinden biri
olan “Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi”
(CEDAW) ile hukuka aykırı bir şekilde çekilme kararı alınan ‘Kadına Yönelik
Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa
Konseyi Sözleşmesi” diğer adıyla “İstanbul Sözleşmesi’’dir.
Sadece
Türkiye’de değil tüm dünyada kadına karşı şiddetin her türlüsüyle mücadele etme
ihtiyacı her geçen gün artmaktadır.
Devletin
görevi bireylerin hak ve özgürlüklerini korumak, eşitsizliği ve ayrımcılığı
ortadan kaldırarak şiddetsiz bir ortam ve yaşam hakkı sağlamaktır.
Ülkemizde
artık sistemli bir hale gelen kadın cinayetleri karşısında Devletimize bu
yöndeki görev ve sorumluluklarını hatırlatıyor, başta İstanbul Sözleşmesi olmak
üzere hiçbir yasal kazanımdan vazgeçilmemesini talep ediyoruz.
Kadına
karşı ayrımcılık ve şiddet, Devletin tüm mekanizmalarıyla birlikte ilgili tüm
kurum ve kuruluşların iş birliği içerisinde olması ve kararlı bir mücadele ile
ortadan kaldırılabilir.
Bizler,
16.04.2022 tarihinde Sakarya Barosu ev sahipliğinde bir araya gelen Kadın Baro Başkanları
olarak; artarak devam eden kadın cinayetlerine, şiddete ve her türlü
ayrımcılığa son vermek için
mücadele
kararlığımızı yineliyor, toplum paydaşlarını da bu konuda sorumluluk almaya
davet ediyoruz.
Biz
kadınlar!
Ayrıcalık
değil Eşitlik
Öncelik
değil Liyakat
Himaye
değil Özgürlük
Ölmek değil Yaşamak İSTİYORUZ.”