İNSAN ELİYLE DOĞA YOK EDİLİYOR
Ender
Serbes, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü münasebetiyle
yaptığı açıklamada, kaynakların bilinçsiz ve hunharca kullanmasıyla dünyanın
çölleşme ve kuraklıkla karşı karşıya kaldığını söyledi. Dünya da ormanların insanlar tarafından açgözlülükle yok edildiğini ve yeşil bitki örtüsünün giderek azaldığını ifade
eden Serbes, “Yapılan araştırmalarda, doğanın tahrip edilmesiyle her
yıl yaklaşık 12 milyon hektar toprak yok oluyor. Dünyada 1,5 milyar insan ciddi
şekilde kuraklık ve çölleşme tehdidi altında yaşıyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu dünyanın 170 ülkesinde, orman ve
yeşil alanların insan eliyle yok edilmesiyle çölleşme ve kuraklık yaşanıyor.
Her yıl 60 milyon kişinin arazi bozulmasından kaynaklanan çölleşme ve kuraklık
sebebiyle yaşadığı yerden ülke içi ve ülke dışında başka bir yere göç etmek zorunda kalıyor.” bilgisini
verdi.
YAPILAŞMA BÖYLE GİDERSE SAKARYA’DA ÇÖLLEŞECEK
Sakarya’da da durumun hiçte
iç açıcı olmadığını, tarım, orman ve su kaynaklarımızın yeterince
korunamadığına dikkat çeken Serbes, şunları
kaydetti: “Sakarya’nın birinci sınıf toprakları ne yazık ki imara açılıyor.
Her fırsatta bu konuyu dile getiriyoruz. Tarıma uygun topraklar altın değerinde, hatta değer biçilemez
bile. Sakarya’nın
bir karış tarım toprağını heba etme lüksü yok. Bu toprakların oluşması için yüzyıllar geçmesi
gerekir. Ama gelin görün ki,
verimli topraklar yapılaşmaya kurban ediliyor. Yapılaşma demek, betonlaşma
demek. Betonlaşma demek kuraklık demek. Betonlaşma demek, artık sonsuza dek
toprağın yok olması demek. Yapılaşmayı çorak alanlara kaydıralım. Sadece tarım
arazileri değil ormanlarımızı da koruyamıyoruz. Sadece Sapanca’yı örnek verirsek; bundan 15-20 yıl önce Sapanca Gölünü
çevreleyen dağlar sık ormanlarla kaplıydı. Şimdi beton villalarla doldu. Gerçekten çok yazık. Bu orman ve
toprak bir daha bulunmaz. Su kaynaklarımız olan Sapanca Gölü ve Sakarya Nehri de tehdit altında. Gölü besleyen dereler yapılaşma sebebiyle
yok oluyor. Derelerin yok olması derelerden beslenen Sapanca’nın, dolayısıyla şehrin içme suyunun yok olacağı
anlamına geliyor. Sakarya Nehri de sanayi atıkları sebebiyle zehir akıyor.”
HİÇ
OLMAZSA KALANLARI KORUYALIM
Serbes “Hiç olmazsa bu günden
itibaren kalan kaynaklarımızı koruyalım. Bundan taviz vermeyelim” çağrısında
bulunarak, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Yeşil yoksa, su yoksa,
yağmurda yok demek. Ekosistem içerisinde yeşil örtü ve su
kaynakları yağmuru oluşturuyor ve yağışı kendine çekiyor. Aksi durumda kuraklık
oluşuyor. Hadi gelin bu günden sonra bir karış tarım toprağımızı imara açmayalım. Islah edilebilecek yerler
varsa ıslah edelim. Gelin yine, bir karış yeşil örtümüzü ve ormanımızı hiçbir şekilde başka
amaçla kullanılmasına izin vermeyelim. Bir tane bile ağacımızı kestirmeyelim.
Orman vasfını kaybetmiş arazi uygulamasından vazgeçelim. Buraları yeniden
ormanlaştıralım. Hep birlikte bunu yapalım. Son pişmanlık fayda vermez. Daha fazla doğayı tahrip etmeyelim. Su kaynaklarımızı
gözümüz gibi koruyalım. Bu
gün Sakarya’mız
için milat olsun. Gelecek nesillerimize çöl olmuş bir Sakarya bırakmayalım. Bu
vebal altına girmeyelim.”