“BMC, SÖZLEŞMEYE GÖRE
18 AYDA TANKLARI TESLİM EDECEKTİ, 2 YIL GEÇTİ ORTADA BİR
TANE TANK YOK. TANK
PALET’TE NE YAPIYOR? FABRİKANIN ESKİDEN YAPTIĞI İŞLERİ
YAPIP, ÜZERİNE YÜZDE
12,5 VE FAİŞ KAR EKLEYEREK ORDUMUZDAN PARA ALIYOR. BUNLARI
SÖYLEMEYECEK MİYİZ!”
-“CUMHURBAŞKANLIĞI
KARARIYLA MAARİF VAKFI’NA BUGÜN AKTARILAN 1,2 MİLYAR LİRA
İLE 2 MİLYON
ÇOCUĞUMUZUN TABLET İHTİYACI KARŞILANABİLİRDİ. SORUNCA PARA YOK
DENİLİYOR. KOCA BİR
YALAN!”
(FOTOĞRAFLI)
CHP Grup Başkanvekili, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Tank Palet peşkeş çekildi” şeklindeki ifadeleri nedeniyle 100 bin liralık tazminat cezası verildiğini belirterek, “Bir daha söylüyoruz; peşkeş çekilmiştir. Ordumuzun malı, 5 kuruş bedelsiz devrediliyorsa, bunun anlamı ‘peşkeş çekmek’tir. Açıp Türk Dil Kurumu sözlüğüne baksınlar” dedi.
Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Ethem
Sancak’ın BMC’yi satın alma süreci, Katar Ordusu’yla ortaklığı ve Altay Tankı
ihalesini hangi koşullarda aldığına ilişkin bilgi verdikten sonra, Sancak’ın
kendi ifadesiyle 5 kuruş para ödemeden, kira vermeden Tank Palet Fabrikası’nın
BMC’ye devredildiğini söyledi.
Özkoç, özetle şunları kaydetti:
Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünü
alın, 5 kuruş bedelsiz bir şeyin verilmesine ne denir? Peşkeş çekmek denir. Peşkeş’in
karşılığı budur. Şimdi Tank Palet Fabrikası, Ethem Sancak’a peşkeş çekildi mi,
çekilmedi mi?
Kardeşim çekildiyse
çekildi, adam tank üretecek. Milli mi? Olsun Katar Ordusuyla üretecek. Peki
buna da kabul. Tank ne zaman teslim edilecek? 18 ayda. 18 ay geçti mi? Geçti.
20 ay geçti mi? Geçti. Ethem Sancak, Tank Palet Fabrikası’nda üretim yapıyor mu?
Yapıyor. Ne üretiyor? Tank Palet Fabrikası bugüne kadar ne üretiyorsa, onu
üretiyor. Peki bunun üzerine yüzde 12,5 kar koyup, parasını alıyor mu? Alıyor.
Peki fahiş karlar koyuyor mu? Koyuyor. Yine parasını alıyor mu sorgusuz
sualsiz? Alıyor. Bunu kimle paylaşıyor? Katar Ordusuyla paylaşıyor. Peki söz
verdiği tankı üretti mi? Hayır, bir tane dahi tank üretmedi. Şimdi bunu biz
söyleyelim mi, söylemeyelim mi?
“TANK PALET YETMEZ DEDİ, ARAZİYİ DE BEDELSİZ VERDİLER”
Ethem Sancak diyor
ki 25 yıllığına orada bir fabrika verdiniz ama benim de bir fabrikam olsun,
bana bir arsa verin diyor. Sakarya’nın Karasu ilçesinde 2 milyon metrekarelik
bir arsayı, 5 kuruş bedelsiz veriyorlar. Karşı çıkmayalım mı?
Oraya Türkiye’nin en
büyük teşviklerinden birini veriyorlar; 1,4 milyar liralık teşvik. Kimin parası?
Sizin vergileriniz.
‘Ama bunun altyapısı
var, ben yapamam’ diyor. 60 milyon lira veriyorlar altyapı için. ‘Kamulaştırmaya
ben para veremem’ diyor. Kamulaştırmayı da devlet yapıp veriyor.
“LİDERİMİZ BEDELİ NE OLURSA OLSUN GERÇEKLERİ SÖYLEYECEK”
Bunları biz söylemeyecek miyiz? Anamuhalefet Partisi’nin görevi nedir? Biz bunları konuşursak vatan haini mi oluyoruz? Biz bunları söyleyince terörist mi oluyoruz? Biz bunları söyleyince bizi cezaevine mi tıkacaksınız, biz bunları söyledik diye milyarlarca lira tazminat parası mı ödeteceksiniz? Merak mı ediyorsunuz bu sorunun cevabını? Ne yaparsanız yapın Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu gerçekleri söylemeye devam edecek. Bedeli? Bedeli, tüm mal varlıkları elinden gitse dahi. Bedeli? Yola çıkarken göze aldığı aldığı, Allah’a emanet edeceği bir canı var, onu teslim etse dahi. Sonuna kadar milletin parasının bu insanlara peşkeş çekilmesine karşı mücadele edecek.
Biz ne yapacağız? Cumhuriyet
Halk Partisi liderinin arkasında, dimdik , bedeli ne olursa olsun milletimiz
için mücadele etmeye devam edeceğiz.
İşte 100 bin lira
tazminat, 1 milyon lira tazminat, cezaevi… ne olursa olsun.”
“HAKİM, AYM KARARINI REDDEECEK GÜCÜ NEREDEN, KİMDEN ALIYOR?”
Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez ve oybirliğiyle Enis Berberoğlu için hak ihlali kararı verdiğine dikkati çeken Özkoç, yerel mahkemenin, Anayasa Mahkemesi kararını tanımama gücünü nereden aldığına bakmak gerektiğini söyledi.
Özkoç, özetle
şunları kaydetti:
“Şimdi Cumhurbaşkanı
iyi bir anayasa yapmamız lazım diyor. Mevcut anayasayı kabul etmiyorsun, mevcut
anayasayı uygulamıyorsun…Anayasa Mahkemesi ne diyor? Enis Berberoğlu’nu
yargılama usulü doğru değildir, Enis Berberoğlu’nu aldığı ceza bunun karşılığı
değildir, Berberoğlu’nu tekrar yargılamak istiyorsan yargıla, ama onu cezaevine
koyamazsın, onu derhal serbest bırak ve
TBMM’ye gönder diyor.
Alt mahkeme olan 14.
Ağız Ceza Mahkemesi’nin hakimi, ‘Hayır ben bunu kabul etmiyorum’ diyor. Bu gücü
nereden alabilir? Yani Anayasa Mahkemesi kararının reddedilme gücünü, bu hakim
nereden alıyordur? Bunu kendinize sorun. Biz cevap veriyoruz. Hiç çekinmeden,
milletin gözünün içine baka baka, çünkü kendisi söylüyor; Recep Tayyip Erdoğan
yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan, eğer bunu istemezse, eğer yasaların
uygulanmasını isterse; HSK’ya der ki sizi göreve çağırıyorum, Anayasa Mahkemesi’nin
aldığı kararları uygulamayan bu mahkemeyle ilgili gereğini yapın’ der.
Öğrenciler için
diyorsun ya, terörist diyorsun ya, hedef gösteriyorsun ya, biz kendi içimizde
seçmek istiyoruz rektörü diyen öğrencileri tutup karakola gönderiyorsun ya,
senin İçişleri Bakanının provokatör Soylu, onlara teröristlerle bağlantıları
vardır diyor ya…N’oldu dışarı çıktılar? Özür dilemeyecek misin, suratın
kızarmayacak mı, bu millete bunun hesabını vermeyecek misin? Bunlar bizim
çocuklarımız, sizin çocuklarınız, biz bunların hakkını, hukukunu korumayalım mı?
Anamuhalefet partisine milletimizin bir mesajı var mı? Siz, çocuklarımızı
terörist ilan ediyorlar, çocuklarımızı copluyorlar, çocuklarımızı kafalarını
tutup öne eğiyorlar, oysa biz onlar okusun, vatana, millete hizmet etsin
diyorduk. Siz buna rağmen susun mu diyorsunuz, muhalefet etmeyin mi diyorsunuz.
Biz buna inanmıyoruz, milletimizin bize böyle bir şey söylediğine inanmıyoruz.
“MUHTAR, O KÖYÜN İNSANIDIR, KÖYLÜ TARAFINDAN SEÇİLİR”
Bir köy, oranın muhtarını seçerken birinci koşul nedir? Köylü, oy kullanacak. İkinci koşul; muhtar o köyden olacak. Sen (Boğaziçi Üniversitesi’nde) bir dışardan adamı getiriyorsun. İki oranın insanlarına oy kullandırtmıyorsun. Üç; liyakat sahibi olmayan adamı orada oturtuyorsun, dört; adam yalancı. Diyor ki dünyada, rektörlerin üniversite içi seçimle atandığı yer yoktur. Hollanda, Danimarka sıraladım hepsini, bana yalancı desene. E ben gerçekleri söylüyorum söylemeyim mi?
Gerçekleri
söyleyince tazminat davalarına hükmediyorlar, susalım mı? Bundan korkalım mı? Gerçekleri
söyleyince sizi tutup hapsediyorlar, bu evlatlarımızın insanlarımızın hakkını,
hukukunu savunmayalım mı?”
“MAARİF VAKFI’NA AKTARDIKLARI PARAYLA, 2 MİLYON ÇOCUĞA TABLET ALINABİLİRDİ”
Özkoç, bugün yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararıyla Türkiye Maarif Vakfı’na 1,2 milyar lira kaynak aktarıldığını belirterek, Türkiye’de, evinde televizyon, tablet, internet olmadığı için eğitime erişemeyen 2,5 milyon çocuk varken, yurtdışında hizmet veren bir vakfa böyle bir kaynak aktarımı yapılmasını eleştirdi.
Özkoç, özetle
şunları kaydetti:
“Bu ülkenin 21.
Yüzyılda hala çocuklarının evinde bir tableti, televizyonu, interneti olmayan
çocuklar var. Bunun için devletin kasasında para yok deniliyor ya. Biz de
Anamuhalefet Partisi olarak bu kocaman bir yalandır diyoruz.
Neden? 2016 yılında Türkiye
Maarif Vakfı diye bir vakıf kurulmuş, vakfın o gün atanan mütevelli heyeti üyelerinin
hepsi ya AKP eski milletvekilleri ya da yakınları. Bu Maarif Vakfı’na bu yıl,
1,2 milyar lira para aktarılıyor. 1,2 milyar lira. Peki biz soruyoruz n’apacak
bu vakıf. Efendim yurtdışında FETÖ’den arta kalan okulları alacak, oralarda
kullanacak. Ana muhalefet partisi şu sorsun mu sormasın mı? Ya bırak FETÖ
okullarını, Türkiye’de sen kendi öğrencilerine tablet ve televizyon verebiliyor
musun veremiyor musun? Efendim para yok. Para yoksa buraya neden 1,2 milyar
lira aktarıyorsun. Peki 1,2 milyar lira ne kadar tablet eder, yaklaşık 2 milyon
tablet.
Senin öğrencin Türkiye’de
2 milyon tableti ellerini açmış, çocuğum okuyacak diyor, anne baba perperişan,
sen götürüyorsun sevgili Bilal’inin işin içinde olduğu ve içinde AKP’lileri doldurduğun
bu vakfa 1,2 milyar lira para aktarıyorsun.
Bunu da
söylemeyelim. Peki o zaman bizim ne yapmamızı istiyorsunuz?”
NUMAN KURTULMUŞ’UN REKTÖR KOLTUĞUNA OTURMASI…
Özkoç, Türkiye’de
nasıl bir muhalefet ve rektör profili istendiğine ilişkin yanıtı da AKP Genel
Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaretinde, rektörün
makam koltuğuna oturduğu fotoğrafı göstererek verdi.
“İşte masanın
yanında böyle duran bir rektör istiyorlar” diyen Özkoç, şunları söyledi:
“Numan Kurtulmuş
Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaret ediyor, belediye başkanları orada, rektör
nerede? Rektörün koltuğunda kim oturuyor? Numan Kurtulmuş. Rektör nerede? Masanın
yanında el pençe duran kişi. Türkiye Cumhuriyeti bunu haketmiyor. Biz bunu
haketmiyoruz. Evlatlarımız bunu hak etmiyor.”