Şehit Bülent Yurtseven İmam Hatip Ortaokulundaki kutlama programına Vali Ahmet Hamdi Nayir’in yanı sıra; Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Erenler Kaymakamı Salih Karabulut, Erenler Belediye Başkanı Fevzi Kılıç, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Gençlik ve Spor İl Müdürü Arif Özsoy, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
“Şehitlerimiz için Kur’an-Kerim Okundu”
Osmanlı Devleti’nin İngilizlere karşı kazandığı en büyük zaferlerden birisi olan Kut’ül Amâre Zaferi’nin 103. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlarken, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Zekeriya Özen tarafından tüm Şehitlerimiz için okunan Kur’an-Kerim tilavetiyle devam etti.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Okul Müdürü Fatma Sönmez Acar, Kut’ül Amare Zaferi hakkında bilgi verip tüm Şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ettiklerini söylerken, İstiklal mevzu bahis olduğunda bir milletin neler yapabileceği konusunda bizlere en güzel örneğin bu önemli zaferleri kazanan kahramanlarımız olduğunu söyledi.
“Tarihi Zaferlerle Dolu Bir Ecdadın Torunlarıyız”
Ecdadımızın böylesi önemli bir zaferini unutmayan bir nesili karşılarında görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade eden SBB Başkanı Ekrem Yüce, “Kut’ül Amare, Milletimizin her türlü imkânsızlıklara rağmen elde ettiği en büyük ve en şanlı zaferdir. Bizlere unutturulmak istenen ancak bizim de hiçbir zaman unutmayıp daima hatırlayacağımız bir kahramanlık destanı yeni bir nesil ile tekrar kutlanmaya ve bilinmeye başladı. Bunun için sizleri tebrik ediyorum. Bizler Malazgirt’ten İstanbul’un fethine, Sakarya’dan Çanakkale’ye, Kut’ül Amare’ye kadar tarihi zaferlerle dolu bir milletin ecdadıyız. Vatanı ve bayrağı uğruna gözünü kırpmayan ecdadımızın torunlarıyız. Kahramanlık destanlarıyla, hoşgörüsü, kadirşinaslığı, kardeşliğiyle mazlum coğrafyalara kucak açan bir milletin temsilcileriyiz. Bizler tarihimizi en iyi şekilde bilmek ve yaşantımızda tatbik etmek durumundayız, ayrıca bu anlamlı kahramanlık destanına yolculuk yapmamıza vesile olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“Bizim Gönül Coğrafyamız da Var”
Bizim iki değişik coğrafyamız olduğunu belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bir tanesi bugün üzerinde yaşadığımız Anadolu ve Trakya’dan ibaret olan 780 bin kilometrekarelik bir coğrafya, ikincisi de bunun çok ötesinde, en geniş hudutlarına varıldığında 23 milyon kilometrekareye kadar genişlemiş olan büyük bir gönül coğrafyamız var, bir kültür coğrafyamız var. Bu iki coğrafya bizim için çok kıymetli, ancak bizi bir tek 780 bin kilometrekarenin hikâyesine alıştırmaya çalışmışlar. Diğer gönül coğrafyamızdan, kültür coğrafyamızdan yıllarca koparmaya çalışmış olsalar dahi, bu topraklar üzerinde anlatılacak bir hikâye varsa hepsini kıymetli bilmişiz. Gönül coğrafyamızdaki başarılar da bizim başarımız. Binlerce yıllık tarihimize baktığımızda, tarihimizi zaferler tarihi olarak adlandırmamız elbette mümkündür. Malazgirt’ten Çanakkale’ye Dumlupınar’dan Sakarya’ya kadar tarihimiz eşsiz zaferlerle doludur. Bugün bu coğrafyada ayakta kalmışsak, bu zaferler sayesinde ayakta kalmışız. Ancak hepsi bundan ibaret değil, bir Kut'ül Amare‘de, bir Medine müdafaasında, bir Yemen’de, bir Trablusgarp’ta da bizim büyük zaferlerimiz var. O zaferler de bizim tarihimizin bir parçasıdır. Bunun için bizim onları da yaşatmamız, tanımamız, orada emeği geçen, orada en büyük fedakârlığı yapıp canlarını seve seve feda eden kahramanları da anmamız gerekiyor.
“Bizi Biz Yapan Değerleri Kaybetmemeliyiz”
Bu gibi programlar onları tanımamız, tanıtmamız, bilmemiz ve anmamız açısından çok önemli. Bizim kendi özümüze dönmemiz, kendi kültürümüzü tekrar hatırlamamız için gönül coğrafyası ile var olan bağlarımızı sağlamlaştırmamız gerekiyor. İnşallah burada gerçekleştirdiğimiz bu gibi programlar, bizi biz yapan değerlerin tekrar ortaya çıkmasına vesile olacaktır. Emeği geçenleri tebrik ederken, programa katılan tüm davetlilere teşekkür ediyorum. Şehitlerimizi, Gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum” diye konuştu.
Konuşmalarına ardından Kut’ül Amare Zaferine dair şiirlerin okunduğu ve o günü anlatan sunumlar ile gösterilerin yer aldığı programda, Galatasaray Lisesi öğrencisi iken gönüllü olarak Çanakkale cephesine giderek Şehit düşen, subay adayı Şehit Mehmet Muzaffer Bey’in hayatına dair kesitler de anlatıldı.
“Şehitlerimiz için Kur’an-Kerim Okundu”
Osmanlı Devleti’nin İngilizlere karşı kazandığı en büyük zaferlerden birisi olan Kut’ül Amâre Zaferi’nin 103. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlarken, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Zekeriya Özen tarafından tüm Şehitlerimiz için okunan Kur’an-Kerim tilavetiyle devam etti.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Okul Müdürü Fatma Sönmez Acar, Kut’ül Amare Zaferi hakkında bilgi verip tüm Şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ettiklerini söylerken, İstiklal mevzu bahis olduğunda bir milletin neler yapabileceği konusunda bizlere en güzel örneğin bu önemli zaferleri kazanan kahramanlarımız olduğunu söyledi.
“Tarihi Zaferlerle Dolu Bir Ecdadın Torunlarıyız”
Ecdadımızın böylesi önemli bir zaferini unutmayan bir nesili karşılarında görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade eden SBB Başkanı Ekrem Yüce, “Kut’ül Amare, Milletimizin her türlü imkânsızlıklara rağmen elde ettiği en büyük ve en şanlı zaferdir. Bizlere unutturulmak istenen ancak bizim de hiçbir zaman unutmayıp daima hatırlayacağımız bir kahramanlık destanı yeni bir nesil ile tekrar kutlanmaya ve bilinmeye başladı. Bunun için sizleri tebrik ediyorum. Bizler Malazgirt’ten İstanbul’un fethine, Sakarya’dan Çanakkale’ye, Kut’ül Amare’ye kadar tarihi zaferlerle dolu bir milletin ecdadıyız. Vatanı ve bayrağı uğruna gözünü kırpmayan ecdadımızın torunlarıyız. Kahramanlık destanlarıyla, hoşgörüsü, kadirşinaslığı, kardeşliğiyle mazlum coğrafyalara kucak açan bir milletin temsilcileriyiz. Bizler tarihimizi en iyi şekilde bilmek ve yaşantımızda tatbik etmek durumundayız, ayrıca bu anlamlı kahramanlık destanına yolculuk yapmamıza vesile olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“Bizim Gönül Coğrafyamız da Var”
Bizim iki değişik coğrafyamız olduğunu belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bir tanesi bugün üzerinde yaşadığımız Anadolu ve Trakya’dan ibaret olan 780 bin kilometrekarelik bir coğrafya, ikincisi de bunun çok ötesinde, en geniş hudutlarına varıldığında 23 milyon kilometrekareye kadar genişlemiş olan büyük bir gönül coğrafyamız var, bir kültür coğrafyamız var. Bu iki coğrafya bizim için çok kıymetli, ancak bizi bir tek 780 bin kilometrekarenin hikâyesine alıştırmaya çalışmışlar. Diğer gönül coğrafyamızdan, kültür coğrafyamızdan yıllarca koparmaya çalışmış olsalar dahi, bu topraklar üzerinde anlatılacak bir hikâye varsa hepsini kıymetli bilmişiz. Gönül coğrafyamızdaki başarılar da bizim başarımız. Binlerce yıllık tarihimize baktığımızda, tarihimizi zaferler tarihi olarak adlandırmamız elbette mümkündür. Malazgirt’ten Çanakkale’ye Dumlupınar’dan Sakarya’ya kadar tarihimiz eşsiz zaferlerle doludur. Bugün bu coğrafyada ayakta kalmışsak, bu zaferler sayesinde ayakta kalmışız. Ancak hepsi bundan ibaret değil, bir Kut'ül Amare‘de, bir Medine müdafaasında, bir Yemen’de, bir Trablusgarp’ta da bizim büyük zaferlerimiz var. O zaferler de bizim tarihimizin bir parçasıdır. Bunun için bizim onları da yaşatmamız, tanımamız, orada emeği geçen, orada en büyük fedakârlığı yapıp canlarını seve seve feda eden kahramanları da anmamız gerekiyor.
“Bizi Biz Yapan Değerleri Kaybetmemeliyiz”
Bu gibi programlar onları tanımamız, tanıtmamız, bilmemiz ve anmamız açısından çok önemli. Bizim kendi özümüze dönmemiz, kendi kültürümüzü tekrar hatırlamamız için gönül coğrafyası ile var olan bağlarımızı sağlamlaştırmamız gerekiyor. İnşallah burada gerçekleştirdiğimiz bu gibi programlar, bizi biz yapan değerlerin tekrar ortaya çıkmasına vesile olacaktır. Emeği geçenleri tebrik ederken, programa katılan tüm davetlilere teşekkür ediyorum. Şehitlerimizi, Gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum” diye konuştu.
Konuşmalarına ardından Kut’ül Amare Zaferine dair şiirlerin okunduğu ve o günü anlatan sunumlar ile gösterilerin yer aldığı programda, Galatasaray Lisesi öğrencisi iken gönüllü olarak Çanakkale cephesine giderek Şehit düşen, subay adayı Şehit Mehmet Muzaffer Bey’in hayatına dair kesitler de anlatıldı.