Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi ve İslami
Araştırmalar Vakfı (İSAV) işbirliğiyle düzenlenen “4. İslam Medeniyetinin
Kurucu Nesli Sahabe Sempozyumu” sona erdi.
SAÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda 10-11 Ekim
tarihlerinde pandemi tedbirlerine uygun olarak gerçekleşen sempozyumda “Medeniyet
Coğrafyamızda Sahabe Etkileri” konusu ele alındı. Sakarya Üniversitesi altyapısı
kullanılarak 8 farklı ülkeden 17 ayrı noktaya canlı bağlantı ile
gerçekleştirilmesi yönüyle de büyük bir başarıya imza atan sempozyum İlahiyat
Fakültesi YouTube kanalı ve sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı.
Sempozyumun açılış konuşmalarını Sakarya Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı,
İSAV Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Bedrettin Çetiner, Sakarya İl Müftü
Yardımcısı Paşa Bektaş ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdullah
Aydınlı yaptı. Sempozyuma İSAV Mütevelli Heyeti Üyesi Ahmet Yıldız ve İlahiyat
Fakültesinden akademisyenler de katıldı.
“Sahabeyi anlamak
aslında yaşayan İslam’ı anlamaktır”
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Savaşan konuşmasında sempozyumun
süreklilik kazanmasının önemine değinerek, “Bilim adamlarının sunacağı
bildirilerin alana katkısı paha biçilmez. Sahabenin vahiyle muhatap olma
bakımından öncelikli olmaları, vahyin doğrudan tebliğ edicisiyle birlikte
yaşamaları önemli. Sahabe nesli, bir taraftan vahyi hayatlarına adapte ederken
diğer taraftan yaptıkları bazı iş ve eylemlerle vahyin inmesine, yeni ayetlerin
gelmesine ve Peygamber efendimizin bu vesileyle bir takım açılımlar yapmasına
yol açmış. Dolayısıyla sahabeyi anlamak, aslında yaşayan İslam’ı anlamak
demektir” dedi.
Son dönemde Türkiye’de ve dünyada bazı kişilerin İslam’ı
olumsuz anlamda temsil ettiğini belirten Rektör Savaşan, “İslam’ı daha iyi
temsil etmesini beklediğimiz bazı kişiler, yakışıksız bir dil kullanarak
maalesef İslam’ı geniş kitlelere kötü temsil etmiş oluyorlar. Usul dediğimizde
akla ilk gelenlerden bir tanesi; muhatabına nasıl hitap edeceğini az çok bilip
tartmak, hangi konuları hangi sertlikte, yumuşaklıkta tartışmayı bilmek olsa
gerek. Bu nedenle bu tür toplantıların önemi çok daha büyük. Kültürel öğelerimize
sinmiş, düşünce sistematiğimize sirayet etmiş Anadolu irfanının asıl kurucusu,
sempozyumun da konusu olan ‘yaşayan İslam’dır diye düşünüyorum” ifadelerini
kullandı.
İSAV ile Sakarya Üniversitesinin aynı yılda kurulduğunu
ifade ederek, iki kurumun 50’nci kuruluş yıldönümlerinde 4’üncü kez ortaklaşa
sahabe sempozyumu düzenlenmiş olmalarının da değerli olduğunun altını çizen
Rektör Savaşan, İlahiyat Fakültesinden ve İSAV’dan emeği geçenlere teşekkür
etti.
“Sahabenin etkilerini
her yerde görüyoruz”
Dekan Prof. Dr. Ahmet Bostancı, sahabe neslinin her yönüyle
tanınması ve anlaşılmasının İslam dininin doğru bir şekilde anlaşılması ve
hayata aktarılması için önemli unsurlardan birisi olduğuna işaret etti.
Bostancı, “Nesillerin en hayırlısı olan sahabe nesli, İslam dininin Hz.
Peygamber tarafından yaşayışına bizzat şahit olmuştur ve Allah Resulü’nün
öğrencileri konumundadır. Bu müstesna öğrenciler ondan öğrendiklerini sonraki
Müslüman nesillere aktarma konusunda önemli bir rol üstlenmişlerdir. Bu misyonu
gerçekleştirebilmek için de Allah Resulü’nün hayatında ve vefatından sonra
farklı coğrafyalara dağılmışlardır” diye konuştu.
Sahabe neslinin geniş bir coğrafyaya yayıldığını ve
gittikleri bölgelerin yaşantılarına, kültürlerine ve düşünce hayatlarına önemli
etkilerde bulunduklarını kaydeden Prof. Dr. Bostancı, “Sanat, edebiyat, mimari,
çevre bilinci, eğitim, adabı muaşeret gibi pek çok alanda bu neslin etkisini
görmek mümkündür. Dolayısıyla sahabeler gittikleri yerlerde yeni nesillere
sadece dini bilgi aktarmakla kalmamış, kültür ve medeniyet üstünde pek çok
farklı yönde etkileşim oluşmasına sebep olmuşlardır. Bu dördüncü toplantıda sahabe
neslinin farklı coğrafyalarda karşılaştıkları toplumlar üzerinde oluşturdukları
tesirlerin izleri sürülecektir. Katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum”
şeklinde konuştu.
“Sahabenin İslam
düşünce tarihindeki izlerini görmek istedik”
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdullah Aydınlı
da 2012 yılından beri sahabe konulu sempozyumları sürdürdüklerini belirterek,
“Sahabe nesli, 15 yüzyıllık süreçte bütün faaliyetlerde izini gördüğümüz,
kitaplarımıza, şehirlerimize, isimlerimize, edebiyatımıza yansımış bir nesil.
Bu nesli yakın olarak tanımak gerekiyordu. İlk sempozyumumuzun konusu ‘Sahabe
Kimliği ve Algısı’ idi. İlk sempozyumdaki bildiriler 600 sayfalık bir kitap
haline getirildi. 2015’de ise ‘Rivayet İlimleri’ konusunu ele aldığımız ikinci
sempozyumu gerçekleştirdik. Bu sempozyumun bildirileri de 470 sayfalık bir
kitap olarak yayımlandı. Üçüncüsünü geniş katılımlı olarak ‘Dirayet İlimleri’ konusunda
yapmıştık. Buradaki bildirileri de 717 sayfalık bir kitap halinde okuyuculara
sunma imkânı bulmuştuk. Şimdi de ilk üç toplantının test edilmesi anlamına
gelecek bir başlıkla huzurunuzdayız. Sahabe neslinin İslam düşünce tarihinde ne
gibi izler bıraktığını görmek istedik. Gönderilen çok sayıda bildiri arasından
20’ye yakın bildiri seçildi. Sempozyumun düzenlenmesinde yurtiçinden ve
yurtdışından katkı sağlayan tüm hocalarımıza da teşekkür ediyorum” dedi.
“Artık usta yetiştirmeliyiz”
İSAV Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Bedrettin Çetiner de
konuşmasında, “Biz öğretim üyelerine düşen artık amele yetiştirmek değil, usta
yetiştirmek olmalı. İlk üç toplantıda sahabeyi, sahabeyi nasıl özlediğimiz
konuştuk. Ancak bununla yetinemeyiz. Sahabenin yaşadığı hayatı bugüne, toplumumuza,
insanımıza nasıl uyarlayacağız, buna kafa yormamız lazım. Ama hepsinden
önemlisi sahabeyi devamlı olarak gündemde tutmamız lazım” ifadelerini kullandı.
İl Müftü Yardımcısı Paşa Bektaş ise sempozyumun hayırlı
olmasını dileyerek, “Sahabe-i Kiram’ı gerçek anlamda anlayabildiğimiz zaman
yaşantımızın değişeceğine ve ümmet-i Muhammed’in farklı bir noktaya geleceğine
inanıyorum” şeklinde konuştu.
“İslam Toplumlarında Sahabenin Yeri” konulu açılış
konferansını 29 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Zekeriya Güler’in verdiği ve “Sahabenin Kültür ve Medeniyete Etkileri”,
“Sahabe Coğrafyası, Mimari ve Çevre”, “Sahabe ve Değerler”, “Eğitim ve Zanaat”,
“Adab-ı Muaşeret ve Toplumsal Dönüşüm” ve “Sanat ve Edebiyat” başlıklı
oturumların yer aldığı sempozyumda iki gün boyunca 20’ye yakın bildiri sunuldu.
Sempozyum, Prof. Dr. Abdullah Aydınlı, Prof. Dr. Ahmet
Bostancı ve Prof. Dr. Vejdi Bilgin’in yer aldığı değerlendirme oturumunun
ardından sona erdi.