Ender Serbes, yaptığı açıklamada, tüm
İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı en
içten dileklerle kutladığını söyledi. Serbes, “Milletimizin bayramı mübarek olsun. Keşke millet olarak
daha güzel bir şekilde Ramazan Bayramını karşılayabilseydik. Gerçek bayram
sevincini doyasıya yaşayabilseydik. Ancak bu mümkün olmadı. Türkiye’deki adaletsiz
paylaşım sebebiyle milyonlarca insan bayramı buruk bir şekilde karşılıyor.”
dedi.
Türkiye’de son yıllarda var olan ekonomik sıkıntının salgın ile birlikte daha da hissedilir bir şekilde yaşandığını vurgulayan Serbes, küçük esnafın ve günübirlik işlerle geçimini sağlayanların salgından en çok etkilenen kesim olduğunu vurguladı. Serbes, “Lokantalar, restoranlar, kahvehaneler, kafeler ve bir çok küçük işletme salgında alınan tedbirler sebebiyle iş yapamadı. Bu sektörde çalışan milyonlarca insan işsiz kaldı. İşsizler ordusuna yeni işsizler eklendi. Çalışanların yanında işletme sahipleri evlerine ekmek götüremez oldu. Devletin cüzi destekleri de yetersiz kaldı. Bu sebeple milyonlarca insan Ramazan Bayramına buruk bir şekilde girmek zorunda kaldı.” diye konuştu.
İHTİYACI OLAN HER AİLEYE DESTEK VERİLMELİYDİ
Salgın sürecinde, devletin ihtiyacı olan tüm kesimlere daha fazla destek vermesi ve en azından bir ailenin temel ihtiyaçlarının karşılanacağı şekilde yardımda bulunması gerektiğini dile getiren Serbes, şunları kaydetti: “Bu güne kadar millet çok büyük fedakarlıklar yaptı. Şimdi fedakarlık sırası bu zor günlerde devlete düşüyor. Ancak şimdiye kadar bu yapılmadı. Kendi koydukları kurallara dahi uymadılar. Hükümet eğer şeffaf, adil ve paylaşımcı bir yönetim anlayışıyla bu süreci yürütseydi vatandaşlarımız pandemiden bu oranda etkilenmeyeceklerdi. Türkiye salgın döneminde halkına en az destek olan ülkeler arasında yerini aldı. Salgın sebebiyle işini, aşını kaybeden ailelere en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir yardım paketi icraata konulmalıydı. Türkiye bunu yapabilecek güçteydi. Çılgın projelere para bulunabiliyorsa, millet içinde bulunabilirdi. Bu zor süreçte devletin milletin yanında olması gerekirdi. Ancak cüzi, göstermelik ve sınırlı sayıdaki destekler yetersiz kaldı. Özellikle günübirlik işlerde, günlük kazançla geçimini sağlayanlar büyük mağduriyet yaşadı. Bu dönemde ekonomik sebepler nedeniyle ne yazık ki intiharlar da arttı.”
HİÇ BİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL
Serbes, hiçbir şey için geç olmadığının altını çizerek açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Ne zaman adil paylaşır, hak gözetir, bir ve beraber olursak ancak o zaman güzel bayramlara kavuşuruz. Bayramları bayram gibi kutlarız. Bunları yapmak için geç değil. Ülkemizin bu potansiyeli var. Yeter ki samimiyet ve kararlılık olsun. Adaletten şaşmaz, hakça bölüşür, hiçbir şekilde kişi ve zümreleri kayırmazsak, işi ehline verir, bir kuruşun bile hesabı sorulabilirse güzel günler o kadar yakın olur. Bu ülkenin kaynakları hepimize yeter.”