Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, şehrin su kalitesine ilişkin Hızırilyas Su Yönetim Merkezi’nde TRT Haber’e açıklamalarda bulundu. Keleş, suyu kaynağında koruma, suyun özelliklerini dikkate alarak arıtma teknolojisini dizayn etme ve kullanıcı düzeyinde takip etme anlamında çağdaş dünyada olduğu gibi disiplinli bir süreç izlediklerini vurguladı.
Su kaynağında korunuyor
Dr. Rüstem Keleş, “Yaşadığımız dünyada musluktan içilebilir su vermek için suyun boruya temiz girmesi gerekiyor. Bu da suyu kaynağında korumakla oluyor. Sapanca Gölü ile ilgili olarak çok ciddi yatırımlar yaptık. Gölü çok iyi koruyoruz. Gerekli bütün önlemleri alıyoruz. Gölün su parametrelerini dikkate alarak Hızırilyas Su Yönetim Merkezi’ni dizayn ettik. Burada suyu vatandaşımızın musluktan içebileceği şekilde bütün parametreleri dikkate alarak arıtıyoruz. Hatta Sağlık Bakanlığı’nın bizden istemiş olduğu değerlerin üzerine çıkıyoruz. Suyun gerek organik maddelerden, gerek diğer kirlilik parametrelerinden arındırılmasıyla alakalı her türlü işlem burada yapılıyor. Daha sonra şebekelere veriliyor. Burada arıttığımız suyun şebekelerde de kirlenmesini önlemek için ciddi yatırımlar yaptık. Suyun her aşamasını takip ediyoruz. 2017 yılında aşağı yukarı 7 bin civarında numune aldık. 85-90 bin civarında parametre üzerinde de analiz yaptık.”
Suyun değerleri anlık takip ediliyor
SASKİ olarak sadece arıtma çıkışında değil, kullanıcı düzeyinde, kamu alanlarında, vatandaşların evlerinde kullanmış olduğu suların da takibini yaptıklarını belirten Keleş, “Böylece vatandaşlarımıza güvenli bir şekilde Sağlık Bakanlığı’nın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlemiş olduğu parametrelere uygun, pH değeri 7,8 ile 8,5 arasında değişen, insan sağlığı açısından her türlü minerali içerisinde barındıran pırıl pırıl, tertemiz Sapanca Gölü suyunu ulaştırıyoruz. Hızırilyas Su Yönetim Merkezi Sakarya çapında 600 bin nüfusa su veriyor. Bunun yanında 9 arıtma tesisi daha yaptık. Anlık olarak şehre verdiğimiz suyun pH değerini görebiliyoruz. Bugünlerde içmesuyunda uzmanların çok dikkate aldığı bir konu var. Su içindeki organik maddeye bağlı olarak klorla dezenfekte edildiği için dezenfeksiyon yan ürünleri ortaya çıkabiliyor. Bunların Sağlık Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu parametrelerle takibi gerekli değil. Ama biz içmesuyunun kalitesine ve vatandaşımızın sağlığına çok değer verdiğimiz için bunları da takip ediyoruz.
Su kaynağında korunuyor
Dr. Rüstem Keleş, “Yaşadığımız dünyada musluktan içilebilir su vermek için suyun boruya temiz girmesi gerekiyor. Bu da suyu kaynağında korumakla oluyor. Sapanca Gölü ile ilgili olarak çok ciddi yatırımlar yaptık. Gölü çok iyi koruyoruz. Gerekli bütün önlemleri alıyoruz. Gölün su parametrelerini dikkate alarak Hızırilyas Su Yönetim Merkezi’ni dizayn ettik. Burada suyu vatandaşımızın musluktan içebileceği şekilde bütün parametreleri dikkate alarak arıtıyoruz. Hatta Sağlık Bakanlığı’nın bizden istemiş olduğu değerlerin üzerine çıkıyoruz. Suyun gerek organik maddelerden, gerek diğer kirlilik parametrelerinden arındırılmasıyla alakalı her türlü işlem burada yapılıyor. Daha sonra şebekelere veriliyor. Burada arıttığımız suyun şebekelerde de kirlenmesini önlemek için ciddi yatırımlar yaptık. Suyun her aşamasını takip ediyoruz. 2017 yılında aşağı yukarı 7 bin civarında numune aldık. 85-90 bin civarında parametre üzerinde de analiz yaptık.”
Suyun değerleri anlık takip ediliyor
SASKİ olarak sadece arıtma çıkışında değil, kullanıcı düzeyinde, kamu alanlarında, vatandaşların evlerinde kullanmış olduğu suların da takibini yaptıklarını belirten Keleş, “Böylece vatandaşlarımıza güvenli bir şekilde Sağlık Bakanlığı’nın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlemiş olduğu parametrelere uygun, pH değeri 7,8 ile 8,5 arasında değişen, insan sağlığı açısından her türlü minerali içerisinde barındıran pırıl pırıl, tertemiz Sapanca Gölü suyunu ulaştırıyoruz. Hızırilyas Su Yönetim Merkezi Sakarya çapında 600 bin nüfusa su veriyor. Bunun yanında 9 arıtma tesisi daha yaptık. Anlık olarak şehre verdiğimiz suyun pH değerini görebiliyoruz. Bugünlerde içmesuyunda uzmanların çok dikkate aldığı bir konu var. Su içindeki organik maddeye bağlı olarak klorla dezenfekte edildiği için dezenfeksiyon yan ürünleri ortaya çıkabiliyor. Bunların Sağlık Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu parametrelerle takibi gerekli değil. Ama biz içmesuyunun kalitesine ve vatandaşımızın sağlığına çok değer verdiğimiz için bunları da takip ediyoruz.