Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Ocak Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Saraydan Köye Osmanlı Sofraları’ konulu söyleşi ile devam etti. Tarihi Alicanlar Konağı’nda gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Arif Bilgin, Osmanlı Sarayından kırsal kesime doğru sofra ve yemek çeşitlerini dinleyicilerle paylaştı.
En güzel
yiyecekler önce saraya gelir
Prof.
Dr. Arif Bilgin, “Osmanlı Devleti zamanında her bölge kendine ait ürünlerle
kendi imkânlarıyla beslenmek zorundaydı. Bu anlamda şehirde kırsallara göre
imkânlar daha genişti. Dolayısıyla saray ile köy arasındaki makas maksimum
düzeyde açıktı. Osmanlı Saray mutfağı devasa bir yerdi. Yiyecek ve içeceğin en güzelleri
bu mutfakta oluyordu çünkü İstanbul’a gelen bütün malların en iyisini onlar
alırdı. İlk önce saray seçiyor ondan sonra diğerlerini dağıtılıyordu.
Dolayısıyla en iyi ürünü alıyor, en iyi aşçıları eğitiyor ve en güzel yemekler
yapılıyor. Bu sebeple maharetli insanların emeği ve en iyi malzeme ile güzel
yemekler üretmeye yatkın bir mekân olarak tanımlanabilir. Şehre indiğinizde ise
işler değişiyor. Şehirde sarayın dışında konaklar var. Konaklar zengin
insanların yerleridir. Saraya yakın şeyler burada da tüketilir. Sıradan halka
baktığımızda ise ucuz maliyetli ürünlerle kendilerine yetebilecek şeyleri
tüketme çabalarındadırlar. Ağırlıkla sebze ve meyve üretimi yaptıkları
nedeniyle genellikle daha maliyeti ucuz ürünleri tüketiyorlar. Özetle kırsala
doğru gittiğimizde imkânlar kısıtlanıyor dolayısıyla menü daha dar ve kendi
çerçevesinde oluyor” dedi.